Bir bu eksikti, o da hiç kaçmaz, konu CHP ise, zaman zaman oluyor işte.
CHP’de şu ya da bundan dolayı ara sıra kaynayan su tüzük taslağı nedeniyle yeniden fokurdamaya başlıyor. Hem de, en üst perdeden.
CHP’nin gelecek hafta sonu Tüzük Kurultayı var. Mesele yok.
Tüzük Kurultayına yeni bir tüzük taslağı hazırlanıyor. Mesele yok.
Hazırlayan iki kişinin ikisi de, MYK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı. Mesele yok.
Biri parti örgütünden sorumlu, parti sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, diğeri hukuk politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek. İkisi de, hukukçu. Mesele yok.
Mesele başlıyor
Buraya kadar her şey normal.
Yeni bir tüzük taslağı. Ayrıntıları dünkü gazetelerde yer alıyor. Yer almayan ince bir nokta var. Bazı gazetelerde şöyle bir değiniliyor ama, derinine inilmiyor.
Yeni taslak parti tabanını hafifçe kenara itiyor.
Parti içinde ön seçimi zayıflatıyor.
Oysa, CHP’de yıllar ve yıllardır önseçim tartışması yaşanıyor. Ve bu tartışma yıllardır hiç bitmek bilmiyor.
Bir yandan “parti içi demokrasi” deniyor, bir yandan “parti içi demokrasiye fren getiren” uygulamalar eksik olmuyor.
Parti içi demokrasinin en önemli ögelerinden biri ön seçim.
Ve CHP’de bunu yıllardır ağzından düşürmeyen yok.
Şimdi yeni taslak o çok tartışılan önseçime sınırlama getiriyor.
Muhtemeldir ki, gelecek hafta yapılacak Tüzük Kurultayında delegelerin üzerinde en çok duracakları, eleştirecekleri ve değişmesini isteyecekleri madde bu olabilir.
Ancak, “skandal” denebilecek gelişme başka.
Hamzaçebi’nin tepkisi
Yeni tüzük taslağı önceki gün Bülent Tezcan ve Muharrem Erkek imzalarıyla elektronik posta üzerinden CHP’li delegelere gönderiliyor.
O göndermenin üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra kıyamet kopuyor. Şöyle bir yarım saat sonra CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi CHP delegelerine bir elektronik posta gönderiyor:
“Gönderilen tüzük taslağının meşruiyeti eksiktir”.
Ooo... Vaaay...
Parti Genel Sekreteri açıkça hazırlanan yeni tüzük taslağını “meşru”, yani geçerli saymadığını ilan ediyor.
Partinin iki Genel Başkan Yardımcısı tüzük taslağı hazırlıyor ve delegelere gönderiyor ancak, Parti Genel Sekreteri o taslağı “geçersiz” görüyor.
Doğrudan “meşru değildir” demiyor, ne de olsa, Hamzaçebi, Tezcan ve Erkek CHP’nin en üst yönetim kadrosunda. Daha nazik bir üslupla “meşruiyeti eksiktir” diyerek, “meşru olmadığını” söylemeye getiriyor.
Tezcan geri durmuyor
Hamzaçebi’nin “meşruiyeti eksiktir” göndermesinin hemen ardından bu kez Bülent Tezcan yeni bir elektronik posta gönderiyor:
“Yeni tüzük taslağı Genel Başkanın onayından geçmiştir”.
Genel Sekreter Hamzaçebi’ye “siz itiraz ediyorsunuz ama, Genel Başkan taslağı gördü” diyor. Ve bunu delegelere duyuruyor.
“Genel Başkan gördükten sonra, artık siz hala neye itiraz ediyorsunuz”, anlamında Hamzaçebi’ye uyarı niyetine.
En hafif deyimiyle, “tatsızlık”, biraz daha ileri gidersek, “parti içinde skandal.”
Neden böyle oldu?
Anlaşmazlığın nedeni ne olabilir? Çeşitli ihtimaller var.
1-Hamzaçebi, parti Genel Sekreteri olarak, Tezcan ile Erkek’in hazırladığı tüzük taslağını görmemiş olabilir. O görmeden, taslak üyelere gönderilmiş olabilir. Hamzaçebi de, doğal olarak, buna tepki gösteriyor olabilir.
2-Hamzaçebi, parti Genel Sekreteri olarak, hazırlanan taslakla ilgili farklı görüşlere sahip olabilir, taslağa itiraz ettiği, katılmadığı maddeler olabilir. Ama buna rağmen, taslağın gönderilmesine tepki duymuş olabilir.
3-Taslak bahane olabilir, CHP MYK’sında üyeler arasında bazı konularda görüş ayrılıkları olabilir, bu ayrılık taslak nedeniyle su yüzüne çıkmış olabilir.
CHP bu. Parti içi tartışmalar da bitmez, çekişmeler de.
Burada kim haklı, kim haksız diye sormak pek yerinde değil. Çünkü, halkı ilgilendirmiyor. CHP’nin iç sorunu.
Ancak, bunun gibi parti içi anlaşmazlıklar, “parti içine dönük bitmeyen sürtüşmeler” partiyi zayıf düşürüyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da bunları önlemekte yetersiz kalıyor.
Şu anda da, parti Genel Sekreteri ile iki Genel Başkan Yardımcısı arasında sıkışıp kalıyor.