Yalçın Doğan

10 Aralık 2021

Atar damarlar iflas ederse...

Böyle giderse, bir ekonomide olabilecek en kötü olaylardan biri başımıza gelebilir: "Bir yandan enflasyon artıyor, bir yandan durgunluğa doğru gidiliyor, yani durgunluk içinde enflasyon!.. Kötülerin de, kötüsü!.."

Piyasanın karnı nutuklara tok. Nutuk dönemi çoktan geride kalıyor.

Yok "dört ay sonra böyle olacak", yok "teğet geçecek", yok "stokçunun malına el koyacağız..." vs.

Bunların hiçbirinin reel ekonomi ile uzaktan yakından ilgisi yok. Hepsi laf!.. Hiçbiri çözüm değil. Hiçbiri piyasada ne olup bittiğini anlamıyor, açıklamıyor, böyle olunca da, çözüm getirmiyor.

"Piyasa çalkalanıyor. Piyasa olağanüstü tedirgin." 

Tedirginliği temelinde ne yatıyor?..

"Belirsizlik... Fiyatlardaki istikrarsızlık... Güvensizlik..."

Herhangi bir malın fiyatının, bırakın bugünden yarına, sabahtan akşama ne kadar artacağı belli değil. Artacağı kesin de, ne kadar artacağı bilinmiyor. 

Daha yüksek enflasyona doğru

Bu belirsizliğin (istikrarsızlığın) bazı göstergeleri var. Örneğin:

"Malların fiyatları sürekli değişiyor, etiketlerdeki rakamlar sürekli artıyor."

Birebir tanık olduğum bir olay.

"Bir çamaşır makinesi parçası... Bugün 800 lira!.."

Satıcı diyor ki:

"Bu parça yarın 900, on gün sonra belki bin lira."

Neden?..

Çünkü, ithal ediliyor, kurdaki fiyat artışı, ithal mallarına, bu arada o çamaşır makinesi parçasına yansıyor.

"Aynı parçayı satabilmek ve yerine yenisi koyabilmek için satıcı fiyatı yükseltiyor, aksi halde sattığı parçanın yerine yenisini koyması mümkün değil."

Bu ekonomiyi nereye sürüklüyor?..

"Güvensizlik eşliğinde, daha yüksek enflasyona. 

‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ derken, çok daha yüksek enflasyona doğru dört nala gidiş var."

Vadeler durdu

Aynı belirsizliğin bazı sonuçları var ki, olağanüstü tehlikeli. Örneğin:

"Piyasada önemli özelliklerde biri, vadeli satış yöntemi."

Belli bir malı satarken, para hemen ödenmiyor, bir vadeye, bir süreye yayılıyor. Mal vadeli satılıyor.

"Piyasanın en önemli aracı vadeli satışlar.

Ve bu yöntemi en çok kullananlar, kısaca KOBİ diye nitelenen küçük ve orta boy işletmeler."

KOBİ'ler

Tam burada KOBİ’lere kısaca bakmak gerekiyor.

125 milyon lirayı aşmayan sermayeleriyle KOBİ’ler ekonominin bütün sektörlerinde hem çok yaygın, hem ekonominin atar damarları. Ham madde de üretiyor, ara malı ve tüketim malı da.

Ekonomide öyle bir yeri var ki, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre:

"- Toplam istihdamın yüzde 72’si,

- Toplam üretim değerinin yüzde 42.7’si,

- Toplam ihracatın yüzde 56.3’ü onlara ait."

Oran değil de, net rakamlarla ifade edersek:

"Sayıları üç milyon üç yüz bini bulan KOBİ’lerde 11.5 milyon kişi çalışıyor, 101 milyar 800 milyon dolar ihracat yapıyorlar."

Tek başına bu veriler, KOBİ’lerin ekonomideki yerini anlatmaya yetiyor.

Çok tehlikeli aşama

KOBİ’ler vadeli iş yapıyor.

Vade piyasa işleyişinin en önemli aracı.

Ancak...

"Fiyat belirsizliği nedeniyle, vadeli satışlar bir süredir durmuş bulunuyor, kimse yarınki fiyatı bilmiyor.

Ve şu anda izlenen ve ne olduğu bilinmeyen politikada ısrar edilirse:

BU OLAĞANÜSTÜ BİR TEHLİKE.

VADELİ SATIŞLARIN DURMASI , KOBİ’LERDE ÜRETİMİN DURMASI ANLAMINA GELİYOR.

ÜRETİM DURMASI, EN AZ YÜZDE 30 - 40 ORANINDA KOBİ’NİN İFLASI DEMEK".

Ülkeyi yönetenler, Hazineciler, maliyeciler şu anda bu tehlikenin ne kadar farkında bilmiyorum ancak, piyasadaki aktörler olayın vahim boyutlarının elbette çok farkında, çünkü içinde yaşıyorlar.

O iflasların anlamı ne?..

"- Yeni işsizler...

- Üretim azalması...

- Artacağı ilan edilen ihracatın gerilemesi."

Bu sonuçların yol açacağı sosyal ve ekonomik felaketi tahmin etmek güç değil.

Çare ne?

Böyle giderse, bir ekonomide olabilecek en kötü olaylardan biri başımıza gelebilir:

"Bir yandan enflasyon artıyor, bir yandan durgunluğa doğru gidiliyor, yani durgunluk içinde enflasyon!.. Kötülerin de, kötüsü!.."

Aylardır iktisatçılar bağırıyor, ekonomiyle ilgili siyasiler uyarıyor, dünyada Türkiye ile ilgili herkes uyarıyor:

"Faiz sebep, enflasyon sonuç" diye, bir tez, bir teori, bir yaklaşım, bir politika yok!.. 

Karşımızda artık siyaseten çökmüş bir iktidar var.

Onun yol açtığı, ekonomik olarak çökmekte olan bir halk var.

Çare?

"Bir an önce bu inattan vazgeçmek."

KOBİ’lerin iflası hiçbir şeye benzemez.