Yalçın Doğan

22 Mayıs 2019

Aniden “cumhuriyet”, bir anda “Atatürk”

AKP’nin ve yandaş medyanın Atatürk ve Cumhuriyet söylemleri böylelikle fena halde çöküyor

“- Binlerce Yıllık Devletiz,

- 100. Yıl Coşkusu,

- 19 Mayıs Ruhu,

- 100 Yıl Sonra Aynı Heyecan,

- 100 Yıllık Destan,

- Birlik Ruhu Yurdu Sardı,

- 19 Mayıs Ruhuyla 2023’e,

- Milyonlar Samsun’da”.

Yandaş gazetelerin tamamı birkaç gündür bu örneklerdeki gibi, “19 Mayıs heyecanıyla” titrerken, yandaş TV kanalları da bunlardan geri kalmıyor, “Atatürk, Cumhuriyet, Kurtuluş Savaşı” belgeselleri, 19 Mayıs özel programlarıyla saatlerce yayın yapıyor.

Bir anda ve aniden ve 17 yıllık iktidarları boyunca görülmedik ölçüde AKP bütün cephelerde “19 Mayıs ve Kurtuluş Savaşı” yayınlarıyla, nutuklarıyla “Atatürkçü ve Cumhuriyetçi” kesiliyor!..

Bunlar değil mi, Cumhuriyet Bayramlarında bir bahane bulup, 29 Ekim’leri kutlamaktan vazgeçen?..

Bunlar değil mi, 30 Ağustoslar’da farklı bahanelerle kutlamaları iptal eden?..

Bunlar değil mi, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e küfür eden manyakların cenazesine akın akın koşan?..

Cumhuriyet’i “Doksan Yıllık Parantez Kapandı” diye niteleyen bunların milletvekili değil mi?..

Her fırsatta Cumhuriyet ve Atatürk’e hakaret eden bunların yandaş medyası değil mi?..

Yandaş kanallarda aynı hakaretleri sürdüren, sözüm ona “tarihçiler” bunların adamı değil mi?..

Seçim var seçim

Ne oluyor şimdi?..

Ne olacak?..

23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimi var!..

“Kızgın demiri soğutmak” manevrası!..

Yemezler!..

Bu oyuna kimse kanmıyor!..

Seçime kadar Atatürk ve Cumhuriyet söylemi, seçimden sonra yine bildiğiniz gibi.

AKP’nin seçim stratejisi artık belli.

Bir yandan 19 Mayıs kutlamalarıyla Cumhuriyet’e bağlı kesimlere mesaj, diğer yandan APO ile görüşme yasağını kaldırarak, Kürt yurttaşlarımızı kucaklama denemesi!..

Yemezler!..

Kimse inanmıyor bu manevralara.

Marmaris gerginliği

Tepedeki manevra tabana iyi anlatılmamış olacak ki, örnek Marmaris’teki 19 Mayıs kutlamaları.

Marmaris’te kutlama yürüyüşü yapan gençler “İzmir Marşı’nı” söyleyince, İlçe Eğitim Müdürlüğü’nde bir şube müdürü müdahale ediyor, gençlerin İzmir Marşı söylemesini önlemeye çalışıyor.

İzmir Marşı buram buram Atatürk...

Nerede kalıyor “Atatürk aşkı”?..

Nerede kalacak, işte böyle sırıtıyor.

Tarih ve felsefe

2023 Cumhuriyet’in Yüzüncü Yıl Ruhu, ülkenin çeşitli yerlerinde bu gibi ıvır zıvır örneklerle yara alsa da, zedelendiği yer asıl çok başka bir alan.

Şu tesadüfe bakın ki, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yeni eğitim reform programını tam 19 Mayıs günlerinde açıklıyor.

Ne güzel!..

Programa bakınca, o kadar güzel değil.

“Tarih, matematik ve felsefe dersleri seçmeli, ama din dersi zorunlu”.

Sen 2023 ruhunu zorunlu din dersleriyle mi yakalayacaksın?..

Felsefe: İnsan aklının ürünü.

Tarih: Geçmişi bilmeden, geleceğe uzanmanın inanılmaz tıkanıklığı.

Matematik: Olmazsa olmaz, denklemi, fen bilimlerinin temeli.

Bakan Ziya Selçuk, açıklamalarında matematiğin seçmeli olmadığını söylüyor. Ancak böyle bir algı var çünkü lise son sınıf ile ilgili söyledikleri o kadar net değil.

Tarih, matematik ve felsefeyi seçmeli hale getirerek çocukları geleceğe hazırlamak mümkün değil.

Din derslerinin zorunlu olmasına gelince Ziya Selçuk “Din dersi Anayasa’da zorunlu derstir” diyor.

Din derslerinin zorunlu hale gelmesi, bize 12 Eylül askeri yönetiminin armağanı.

AKP iktidarı Anayasa’nın her maddesine o kadar uyuyor ki, din derslerinin Anayasa’da zorunlu olması ilkesini hiç kaçırmıyor.

Yine de, bu seçmeli ve zorunlu derslerle ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine nasıl eriştireceksin?

Sen bu üç dersi seçmeli hale getirerek mi, çocukları geleceğe hazırlayacaksın?..

Din derslerini zorunlu hale getirerek mi, ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine eriştireceksin?..

Aydınlanma Çağı ve İbn-İ Rüşd

Çok değil, az buçuk mürekkep yalamış biri şunu biliyor.

Batıda Aydınlanma Çağı felsefe ve matematik ile başlıyor, felsefe ve matematik aydınlanmanın temeli.

Ardından gelen sanayi devrimi, ekonomik refah, düşünce özgürlüğü, demokrasi kültürü felsefe ve matematiğin ateşlediği gelişmeler.

Tarih ise, o birikimi kuşaktan kuşağa aktaran vazgeçilmez bilim dalı.

Olayın ironisi çok çarpıcı. Batıdaki Aydınlanma Çağına atılan ilk adımlardan biri İbn-i Rüşd imzasını taşıyor. İbn-i Rüşd her ne kadar Kurtuba’da (İspanya) doğmuş ise de, yine de İslam kökenli bir filozof olarak,felsefesi ve matematik bilgeliği ile Aydınlanma Çağına yol gösterenler arasında yer alıyor.

Matematik, felsefe ve tarih olmadan, din dersi ile Aydınlanma Çağını, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, Atatürk’ün en büyük hedefi “çağdaş uygarlık düzeyini” yakalamak bir hayal.

Dolayısıyla, bir kaç gündür çalınan “Atatürk ve 19 Mayıs tamtamlarının” içi boş, seçimi kurtarma vaziyetinden başka bir şey değil.

AKP’nin ve yandaş medyanın Atatürk ve Cumhuriyet söylemleri böylelikle fena halde çöküyor.