Bu karmaşada sanki gürültüye gidiyor... Sosyal medyada tepki topluyor, öyle kalıyor.
"Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) 18 Aralık'ta Katar Milli Günü'nü kutluyor!.."
Bizim milli bir kurumumuz bir başka ülkenin milli gününü kutluyor!..
"Katar'ın..." İktidar sahiplerinin içli dışlı olduğu, bizim önemli sanayi kuruluşlarımızı, ayrıca bazı yerlerde arazi satın alan bir ülkenin milli gününü...
Akla birkaç soru geliyor:
"- MKEK Katar'a mı satılmak üzere?.. Öyle bir pazarlık mı var?..
- MKEK daha önce örneğin, bizim Cumhuriyet Bayramı'nı, 19 Mayıs'ı, 30 Ağustos'u kutlayan mesajlar yayınlamış mı?..
-' Yerli ve milli' olmakla övünen bir iktidara bağlı bir kamu kuruluşu başka bir ülkenin milli gününü kutlarken, ‘yerli ve milli iktidar' o kurumla ilgili herhangi bir yaptırımda bulunuyor mu?..
- MKEK bu cesareti nereden alıyor?.."
Yeni Ekonomik Model, kur, faiz derken, şu anda altında ne yattığı bilinmeyen bu garip kutlamayı unutmak olmaz, kim bilir hangi amaçla?..
Oysa, gündem malum.
"Program hedefine ulaştı"
Son bir kaç yıldır varolan, eylülden bu yana hızla derinleşen kriz...
‘Faiz sebep, enflasyon sonuç' gibi, hiçbir ekonomik teoride yeri olmayan masalıyla kangrene dönen bir ekonomiye "Yeni Ekonomik Model" diye tutturulan bir ucube sonunda, geldiğimiz yer belli:
"Her yönüyle dolara bağlı bir ekonomi, dolara bağlı bir hayat."
Dolar hesaplarını TL'ye çevirmek amacıyla yapılan düzenleme sonucunda, dolar 17 liradan 12 liraya düşüyor.
Tayyip Erdoğan ertesi gün kürsüde:
"Programımız hedefine ulaşmıştır."
Nasıl yani?..
"- Bir günde enflasyon mu düşüyor?..
- İşsizlik mi azalıyor?..
- Gelirlerde artış mı sağlanıyor?..
- Büyüme mi hızlanıyor?..
- Ekmek ve gıda kuyrukları ortadan mı kalkıyor?.."
Hayır, hiçbiri yok, o zaman?..
Ne amacı, ne ulaşması?.. Ulaşıp ulaşmadığını görmek için en az üç aya ihtiyaç var.
Bu arkadaşların işi, gücü algı ve propaganda.
Nebati ve Muş
Önce Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, dün de Ticaret Bakanı Mehmet Muş aynı konuda mangalda kül bırakmıyor.
İki gün önce Nebati:
"Dolar düşüyor. Fiyatları aşağıya çekmeyenler, fırsatçılık yapanlar, Hazine ve Maliye Bakanlığının nasıl bir Bakanlık olduğunu anlayacaklar."
Ciddi tehdit ve soruşturma!.. Derken dün Mehmet Muş:
"Dolar düşerken, fırsatçılara göz açtırmayacağız, ihlalde bulunanlara hukuki çerçevede en ağır cezaları vereceğiz, vatandaşın hakkını, hukukunu çiğnetmeyiz"
Çok iyi!.. Ayrıca, hamaset yerinde!..
Ya gerçek?.
Akaryakıt fiyatları
Son bir ayda akaryakıta üç kez zam geliyor. Dolar yükseldikçe, zamlar durmuyor. Motorin 11.60 benzin 11.70 liraya çıkıyor. Son bir yılda LPG'ye yüzde 122, benzine yüzde 62, motorine yüzde 75 zam yapılıyor.
Şimdi dolar düşüyor, dün bu satırlar yazılırken, bir dolar 11.68 TL.
Dolar artarken, akaryakıt zamlanıyor, dolar düşünce ne oluyor?..
"İki Bakan, Nebati ile Muş'un kulakları çınlasın, akaryakıt fiyatları aynı!.."
Özel Tüketim Vergisi için eşel mobil sistemine aktarılıyor, pompalara yansımıyor.
Nebati'nin ve Muş'un attıkları nutuklar nerede?..
Fiyatları indirmeyenleri tehdit ederken, "vatandaşın hakkını, hukukunu çiğnetmeyiz, fırsatçılık yapanlara göz açtırmayız" derken...
Akaryakıt fiyatlarını indirmeyerek...
"Fırsatçılığı doğrudan iktidar yapmıyor mu?..
Dolar düştüğü halde, akaryakıt fiyatları neden düşürülmüyor?.."
Çünkü, Hazine'de para yok.
Benzer biçimde 2022"de bazı vergi, harç ve trafik cezalarında artış neden hala yüzde 36?..
Madem ‘program hedefine ulaştı' ve bu arada dolar düştü, vergi ve harçlarda neden indirime gidilmiyor?.
Doğalgaz faciası
Ya da... Resmi Gazete'de yayınlanıyor, daha yeni:
"Doğalgaz bağlantı ve hizmet bedellerinde yüzde 18 ile yüzde 54,6 oranında zam yapılıyor."
‘Program hedefine ulaştı' ya... Bu son zam, o "hedefin" uzantısı...
Kaldı ki...
1 Ocak 2021'de ilk zam doğalgaza yapılıyor. Ardından her ay yapılan bazen yüzde 1, bazen yüzde 12, bazen yüzde 15 zamla, yıl içinde doğalgaza yapılan toplam zam yüzde 40'a yaklaşıyor.
Şimdi dolar iniyor.
Hani nerede indirim?..
Nebati ve Muş nerede?..
Ve elektrik
Benzer durum elektrik fiyatları için de geçerli.
Dolar arttıkça elektrik zamlanıyor.
"Son üç yıl içinde elektriğe yapılan zam yüzde 122, G - 20 ülkeleri arasında en pahalı elektrik Türkiye'de."
Dolar şimdi iniyor, hani nerede elektrik fiyatlarındaki indirim?..
Nebati ile Muş'un kulakları çınlasın!..
‘Vatandaşımızın hakkını, hukukunu çiğnetmeyiz" sözüne sadıksan... O söz doğru ise...
"Çiğnetmiyorsan", akaryakıtta, doğalgazda, elektrikte fiyatları indir de, sözünün eri olduğunu, halka doğruları söylediğinizi görelim.
Nerede bu para?
Krizin hemen yanı sıra...
"Asıl dev bir soru, dev bir sorun, dev bir israf, boşa giden yirmi yıl var."
Yüz yıla yaklaşan Cumhuriyet döneminin görmediği, akıl almaz bir gerçek var.
Maliye kökenli, CHP milletvekili Akif Hamzaçebi bu vahim gerçeği dile getiriyor:
"2002 yılından bu yana, AKP iktidarında 588 milyar dolar cari açık verdik. Bunun üzerine net hata ve noksandan, ödemeler dengesinin bu kaleminden gelen 66 milyar doları ve de 70 milyar dolarlık özelleştirmeyi eklersek, AKP bu süre içinde toplam 724 milyar dolarlık kaynak kullanmış."
724 milyar dolar!.. Evet, yazıyla yedi yüz yirmi dört milyar dolar!..
Nerede bu para?..
İmalat sanayiinde yapısal bir dönüşüm mü var?..
Teknolojik ilerleme mi var?..
Yoğun teknolojiye sahip bir sanayii mi var?..
Tarımsal makineleşmede ilerleme mi var?..
Her alanda üretim miktarlarında ve kalitesinde artış mı var?..
Değişik alanlarda yatırımlar mı var?..
Müthiş bir büyüme mi var?..
Enflasyonda düşüş mü var?..
İşisizlikte düşüş mü var?..
Gelir bölüşümünde adalet mi var?..
Kuraklıkla mücadele mi var?..
Akarsular, göller ve ormanlarda islah çalışmaları mı var?..
Bunların hiçbiri yok.
O zaman bu para nerede?..
"Bol bol betonlaşmada, akıl almaz israfta ve kim bilir başka nerelerde!.."
Yeni Ekonomik Modelmiş, hedefmiş, vatandaşın hakkı hukuku imiş, geçiniz...
On dokuz yılda 724 milyar dolar harcanıyor.
AKP iktidarının bir başka özeti.