Amasya... Taşova ilçesi... Çambükü Köyü...
Köylülerin geçimlerini sağladıkları, ekip biçtikleri tarlalarına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı organize sanayi bölgesi kurma kararı alıyor.
Köylüler o arazide hem çeşitli ürünler yetiştiriyor, hem hayvanlarını otlatıyor, organize sanayi bölgesinin başka yere kurulmasını istiyor ve haklı olarak bu karara direniyor. Muhtar da direniyor.
Amasya Valiliği muhtarı görevden alıyor, köylüler bu kez muhtarın eşini muhtar seçiyor.
Valilik ve kaymakamlık kararda ısrar ediyor, köylüler kadın, erkek, çoluk çocuk hep birlikte tarlalarda nöbet tutunca...
Ne oluyor?..
Türkiye'nin hemen her gün pek çok yerinde olan oluyor.
"Köylülere polis, biber gazı, cop... Gözaltı..."
Kim bilir kaç kez, Tayyip Erdoğan tarımdan ne zaman söz etse:
"Kendi evinizin önünü bile ekin, boş yer kalmasın."
Kankası Binali Yıldırım daha ileri gidiyor:
"Deliler gibi ekin, dağı taşı ekin, gıda petrolden ve altından daha önemli hale geldi."
Tarım Bakanı Vahit Kirişçi aynı konuda:
"Ekilmedik bir karış toprak kalmasın."
Evinin önünü, dağı, taşı değil, insanlar tarlalarını ekmek istiyor ama, karşılarına ya taş ocakları ya TOKİ binaları ya da organize sanayi bölgeleri çıkıyor.
Tam otuz dört yıl sonra ilk kez boşuna "şeker ithal eder" duruma düşmüyoruz!..
Bu kadar tutarsızlık...
Ancak, her şey bir bütün.
3 bin 241 yeni araç
Haziran 2021...
Yandaş haber kanalları her zaman olduğu gibi, yine canlı yayında, Erdoğan "Tasarruf Genelgesini" açıklıyor, aynı genelge daha sonra Resmi Gazetede yayınlanıyor. O genelgeden bir bölüm:
"Acil ve zorunlu haller dışında ne olursa olsun, yeni taşıt edinilmeyecektir. Kamu kuruluşlarında toplam taşıt sayısının azaltılmasına ilişkin tedbirler alınacak, 2023 sonuna kadar taşıt sayısı en az yüzde yirmi oranında azaltılacaktır.
Hibe dahil yabancı menşeli taşıt edinilmeyecektir."
Aynı genelgede başka tasarruf ilkelerine de yer veriliyor.
Kamu kesiminde taşıt sayısı 2023 yılı sonuna kadar en az yüzde yirmi oranında azaltılacak, deniyor.
"Meclis komisyonunda görüşülmeye başlanan 2023 bütçe tasarısına göre...
2023'te kamuya 3 bin 241 yeni araç alınıyor!.."
Yüzde yirmi azaltılacak derken, kim bilir yüzde kaç artırıyor.
Vatana, millete hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun!..
Varank: 702 şikayetçiden biri
Köylünün geçim kaynağı, ülkenin tarımsal zenginliği tarlalar üzerine organize sanayi bölgesi kurulmak istenmesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın kararı.
Doğrudan Bakan Mustafa Varank'ın kararı mı, haberi var mı yok mu, bilmiyorum ama, sorumlu olduğu o Bakanlığın kararı.
İmam Hatip Lisesi mezunu olan Varank sanatçı Gülşen'in imam hatiplilere ilişkin sözlerinden dolayı, ona tepki gösteriyor, Gülşen mahkemeye verildiğinde de, davaya "müşteki" sıfatıyla dahil oluyor.
Gülşen'le ilgili 702 şikayetçiden biri de, Sanayi Bakanı Varank.
Gülşen'in sözlerine elbette katılmıyor ama, bir Bakanın bir sanatçının yargılanma sürecine müşteki sıfatıyla dahil olması!..
Bir Bakanın işi mi?..
Faiz de faiz
İki de bir, faiz ya!.. Bütün fenalıkların anası faiz ya!..
Erdoğan yine emrediyor, bunu da, bir canlı yayında açıkça söylüyor, Merkez Bankası politik faizi yüzde 10.5'a indiriyor.
"Enflasyonu düşürmek için dünyadaki bütün ülkeler faizi yükseltirken, faizi sadece Türkiye düşürüyor.
Kaldı ki, o ülkelerde enflasyon yüzde 5.6 ile yüzde 17.9 arasında değişiyor, buna rağmen faizleri yükseltiyorlar."
Her türlü kötülük madem faizden geliyor...
2023 bütçesine bakalım.
"4 trilyon 460 milyar liralık bütçede iç ve dış borçlar için faiz ödemelerine ayrılan para 565 milyar 600 milyon lira.
Buna kur korumalı mevduat için ödenecek faiz eklendiğinde, toplam faiz ödemeleri 700 milyar lirayı geçiyor."
Bir trilyon 543 milyar lira
Öyle çelişkili ki...
Uyguladığı ekonomik politikayı faizin düşürülmesi üzerine kuran bir iktidar, yıllık faiz ödemelerinde rekor kırıyor.
Politik faizi emirle düşürürken, yurt dışından dünyanın en pahalı borçlanmasını yaparak, en yüksek faizi ödüyor!.. Bankaladın kredi faiz oranı da, cabası!.. Yüzde 30'larda.
Yirmi yıllık iktidarında AKP'nin bütçelerden yaptığı faiz ödemeleri her yıl artışla, toplamda bir trilyon 543 milyar liraya yükseliyor.
Politik faizin yüzde 12 olması Erdoğan'ı rahatsız ediyor ve faiz düşürülüyor ama, bütçeden bu yıl 565 milyar lirayı aşan faiz ödemesi rahatsız etmiyor!..
Yalçın Doğan kimdir? Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi’ni, 1969’da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet’te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. 1989’da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet’te önce Yayın Koordinatörü, 1999’da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003’te Hürriyet Gazetesi’nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24’te köşe yazarlığına devam ediyor. Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’in çeşitli ödülleri yanında, 2014’te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV’nin 'Kırılmayan Kalemler’ ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca’dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. |