Hem içinde bulunduğumuz Avrasya coğrafyasında (Orta Doğu dâhil) enerji güvenliğiyle, hem de küresel finansal sistemde radikal bir denklem değişikliğiyle ilgili hareketli bir dönemden geçiyoruz.
ABD–AB ortaklığı, doğal gaza dayalı Rusya eksenli enerji güvenlik jeostratejisinde değişiklik yapmaya çalışırken; Rusya–Çin ortaklığı, ABD–AB hegemonyasına dayalı küresel finansal sistemde değişiklik yapmaya çalışıyor.
ABD, dünyayı dolarsızlaştırma ve küresel finansal sistemdeki ABD hegemonyasını kırma üzerine kurulu Rusya–Çin stratejik ortaklığından rahatsız. Eldeki tüm araçları kullanarak bu ortaklığı bozmak, Main Street (Washington)–Wall Street (New York) aksının birinci önceliği.
IŞİD’le mücadele etmek üzere Suriye’ye müdahale eden Rusya, talep olursa Irak’a da yardım etmeye hazır olduğunu açıkladı. ABD durumdan rahatsız ve gereken askeri önlemleri alıyor. Meselenin arkasında doğal gaz ve petrol kaynaklarını kontrol etme isteği var.
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, salı günü Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde yaptığı konuşmada, ABD’nin Irak ve Suriye’de artık karada doğrudan bir aksiyon almaktan çekinmeyeceğini söyledi. Rusya parlamentosu üst kanadı Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosachev, ABD’nin karada doğrudan bir aksiyon almasının yasal olmadığını ve öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Anlayacağınız tansiyonda artış var.
Çin Rusya’dan farklı bir ülke. Rusya, kendine yetebilen, ara malı ve enerjide dışa bağımlı olmayan bir ülke. Çin ise hem ihracatta, hem de birçok malda ithalata bağımlı bir ülke. Buna rağmen Rusya’dan çok daha hızlı büyüyor. Çünkü çok daha geniş bir iç pazarı var.
Çin’in yarattığı refahı askeri bir güç olmak için de kullandığı malum. Etrafında daha güvenli bir ortam yaratmak için elbette bunu yapması lazım. Tıpkı ABD’nin 19. yüzyılda yayılmacı ve kolonyalist Avrupa’yı Amerika kıtasından uzaklaştırmak için yaptıklarına benzer bir şekilde (Monroe Doktrini) Çin de ABD ve müttefiklerini Asya–Pasifik bölgesinden uzak tutmaya çalışıyor. Sınırlarına yakın yerlerde başka ülkelere ait büyük bir ait askeri güç istemiyor. Güney Çin Denizi’nde bu aralar suların ısınmaya başlamasının nedeni bu.
Bu bağlamda, “Trans Pacific Partnership” anlaşmasının önemine ve taraflar arasında Suriye, Irak, Hazar Denizi ve Güney Denizi eksenli askeri gövde gösterisinin olası sonuçlarına, bir başka yazıda değinmek üzere konumuza dönelim.
Geçen ay 28 Eylül günü Obama ve Putin, New York’ta BM binasında bir buçuk saat süreyle gergin bir toplantı yaptı. Rusya’nın başlattığı Suriye ve Irak’ta IŞİD’i çökertme harekâtı, Esad’ın geleceği, yeni enerji güvenliği jeostratejileri, Ukrayna ve yaptırımlar; toplantıdaki gerginliğin ana nedenleriydi.
Bu noktada aşağıda bahsedeceğim önemli bir haberle ilgili olarak Sergey Glazyev’den söz etmem gerekiyor. Kendisi, eski bir siyasi. 1992–1993 yıllarında Rusya Federasyonu Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı yapmış bir isim ve halen Putin’in aktif danışmanı.
Haber şu: Glazyev, Rusya Güvenlik Konseyi’ne Rusya’nın yakın ekonomik geleceğine dair bir plan sunmuş. Planda üç ilginç nokta var:
1) Rus gerçek ve tüzel kişilerinin özel varlıklarının dondurulması trendi devam ederse, Rusya, dondurma kararı alan ülkelere olan borçları için kısmen ya da tamamen moratoryumu düşünmeli.
2) NATO ülkelerinde bulunan Rusya Federasyonu’na ait döviz cinsinden varlıkların toplam değeri 1.2 trilyon dolar civarında. Dondurulmuş olan bu miktar paraya misilleme olarak NATO’nun Rusya Federasyonu’ndaki 1.1 trilyon varlığına aynı tedbir uygulanabilir. Rusya Federasyonu para otoriteleri aynı zamanda ABD ve AB bankalarındaki kısa vadeli varlıklarını çekerlerse, tehdit dengelenmiş olur.
3) Glazyev, Rusya Merkez Bankası’nı yabancı sermayenin çıkarlarına hizmet etmekle suçluyor. Ona göre Rusya Merkez Bankası’nın yüksek faiz uygulaması, Rusya oligarklarının Batı’dan düşük faizle borçlanmasına ve böylece Rusya ekonomisinin borca bağımlı hale gelmesine yol açıyor. Glazyev’e göre Batı, Rusya’yı yavaşça sıkıştırmak için borç tuzağını kullanıyor; petrol fiyatlarını düşürüp ruble’yi çökerterek bu baskıyı giderek artırıyor.
Evet haber, köşeye sıkıştırılan Rusya’nın, borçlu olduğu ülkelere 1 trilyon dolardan fazla olan borcu için moratoryum ilan ederek ve NATO varlıklarını dondurma kararı alarak, Batı hegemonyasındaki küresel finansal sistemi çökertebilecek bir plana sahip olduğunu ve bu planın Rusya Güvenlik Konseyi’nde görüşüldüğünü iddia ediyor.
Söz konusu haber William Engdahl’a atıfla, Moskova’da bu aralar popüler olduğu söylenen şu “şakayla” bitiyor:
New York’ta Obama ile görüştükten sonra Kremlin’e dönen Putin, bir danışmanına şunu söylemiş:
“Obama’yı bir satranç oyununa davet ettim. Oyunu sanki bir güvercinle oynadım. Önce tüm taşları devirdi. Sonra satranç tahtasına altını kaçırdı. En sonunda da etrafta oyunu sanki kendisi kazanmış gibi kubararak dolaştı.”