Önce ABD denedi, şimdi aynısını AB yapmaya çalışıyor. Oysa defalarca yazdık, krizden çıkışın bir uyum maliyeti olacak diye.
Hatırlayalım:
Kriz nakitten çıkar. Alacağını zamanında tahsil edemeyen borcunu zamanında ödeyemez. Bankalar kredi vermez. Verdiklerini geri çağırırlar. Yatırım kararları durur. Krediyi ödeyemeyen aktif kıymetlerini satar. Arsa, tarla, dükkan, özel uçak, helikopter, lüks araba, lüks ofis, satılamayan stok vs. hemen satılır. Şirketler kendileri satamazsa, bankalar haczeder ve kelepir fiyata satar. Şirket değerleri düşer, borsalara tepetaklak olur. Kapasite kullanım oranları düşer. İşçi çıkarılır. Enflasyon olur, devalüasyon olur, alım gücü azalır. Borcunu ödeyemeyenin evi haczedilir. Ev fiyatları düşer. Nasıl olsa satarım diye site yapan müteahhitler batar. Bankalar batar. Devlet kelepir fiyata özelleştirme yapar. Bir kerelik, iki kerelik, derken kalıcı vergiler salar. Çok daha yüksek faizle ve kısa vadeli borçlanmak zorunda kalır. Her şey yeniden fiyatlanır ve göreli fiyatlar değişir. Sahneye yeni oyuncular çıkar ve eskiler siyaset sahnesinden silinir. Ve bu süreç, yeni denge bulununcaya kadar çok can yakarak devam eder…
Bakınız Toprak Holding, bakınız Pamukbank, bakınız ANAP, DYP vs…
Şu anda ABD’li ve AB’li “büyük” siyasetçiler var güçleriyle bu mukadderatı değiştirmeye çalışıyor. Ancak nafile!
Hesap şu: Ben para basayım, ama buna karşı kimse önlem almasın. Enerji, gıda vs. hammadde fiyatları yükselmesin. Enflasyon azmasın ve faizler yükselmesin. Paramın değeri istikrarlı kalsın. Başkaları benden verimli olmasın ve daha ucuza üretmesin. Herkes benden mal alsın. Benim ekonomim büyüsün, işsizlik oranım düşsün. Ülke notum hep AAA kalsın. Bankalarım – şirketlerim iflas etmesin. Borç servisimi zamanında yapayım. Kredibilitem ve dünya siyasetindeki ağırlığım hiç değişmesin!
Oysa resme bakın: Gelişmiş ülkeler büyüyemiyor. Küresel büyümede gerileme devam ediyor. Azrail finansal piyasalarda cirit atıyor. Tüketici ve üretici güven endeksleri hep kötü. İstihdam zayıf. Risklerin giderek artığı herkes tarafından malum ve artık en üst düzeyden telaffuz ediliyor. Bu arada bu “büyük” siyasetçiler sorunla yüzleşip, katlanılacak maliyeti halklarına anlatmak yerine, sorunun çözümünü erteleyip, havanda su döğmeye devam ediyor!
Dahası var: Yükselen piyasa ekonomilerinde de sorunlar başlıyor. Bir süre sonra finansmanı giderek zorlaşacak olan cari açık ve enflasyon bu ülkelerde de sorun çıkaracak. Ve böylece dünya ekonomisi büyüme bakımından tamamen motorsuz kalacak!
Özetle, dünya ekonomisi çok daha zor bir sürece adım adım yaklaşıyor ve bu işi kolay yoldan, hele hele bedavaya getirerek çözmek hiç mümkün değil!
Umarız ateş çıkığı yerle ve olan müsebbiple sınırlı kalır.