Vedat Özdan

28 Mayıs 2010

İşsizlik ve görünmez elin tombul parmağı

Piyasaya yeni üreticiler girer, artan rekabet baskısı yükselen fiyatı aşağıya doğru, yani o malın doğal fiyatına indirir...

Ekonomi disiplininin ana meselesi, “hangi malların, ne miktarda, nasıl ve kimler için üretileceğidir.” Adam Smith’e göre bu mesele, serbest piyasa ekonomisinde “görünmez el” tarafından yapılan yönlendirme ile çözülür.
Bu teze göre bir malın talebi, arzından fazlaysa o malın fiyatı yükselir, kâr marjı artar. Piyasaya yeni üreticiler girer, artan rekabet baskısı yükselen fiyatı aşağıya doğru, yani o malın doğal fiyatına indirir. Tersi durumdaysa malın fiyatı düşer, kâr marjı azalır; stoklar erir, piyasadan bazı üreticiler çıkmak zorunda kalır. Böylece arz azalır ve düşmüş olan mal fiyatı, arz fazlasının ortadan kalkmasıyla doğal fiyatına çıkar. Mal fiyatında arz ve talep koşullarına göre meydana gelen bu değişim Adam Smith’e göre görünmez elin marifetidir.

Bilimsel tez ideolojiye dönüşürse
Adam Smith’in bu tezi kimi zaman, kimi piyasa koşullarında doğrulanabilir. Kimi zaman, kimi piyasa koşullarındaysa doğrulanamaz. Bilimsel bir tez, zamandan ve mekandan bağımsız bir hüviyet kazanarak, her zaman ve her koşulda doğruya dönüşürse, muhatabınız ideolojinin ezbercisi haline gelir. Ezberci bilimsel olduğunu sanır, ama dünyayı daha iyi anlamak için icat edilmiş bir aracı dünyanın bizatihi kendisi sanır. Kendi dünyasında “aracı” oynatarak “bilimsel bilgi” türetitiğini sanır ve farklı düşünceyi gericilik ve çağdışılık olarak ilan eder. Bu sağda da, solda da çok sık karşılaşılan, tehlikeli bir yaklaşımdır.

Reel hayat ile finansal piyasalar arasında bağ kalmadı
Bakın size görünmez elin çalışmadığı güzel bir örnek vereyim: LME, Londra Metal Borsası'nın kısaltılmış halidir. Bu borsada “non-ferrous”, yani demir içermeyen metaller işlem görür.
Aluminyum da onlardan birisidir. LME depolarında aluminyum stokları 2008 yılında patlak veren krizden bu yana rekor düzeylerde. Böyle olmasına rağmen fiyatlar sürekli artıyor! Yani arz fazlası var, ama fiyat yükseliyor! Neden?
İşte açıklaması: Eylül 2009 tarihinde bir piyasa oyuncusunın bir ton fiziksel aluminyumu 2.000 dolarından fikslediğini varsayalım. Oyuncumuzun ton başına 40 dolar prim ödeyerek aluminyumu LME depo teslimi satın almak üzere anlaştığını (gerçek veridir) varsayalım. Eylül ayında satın aldığı aluminyumu 2010 yılının Aralık ayına (456 gün sonrası) 2.200 dolara fikslemiş olsun (gerçek fiyattır). Tonda 200 dolar contango (lehte fiyat farkı) ile fiyatı fikslemiş olsun (gerçek rakamdır). Şimdi oyuncumuzu elinde 2.040 dolarlık bir warrant vardır. Bunu teminat göstererek o tarihte LIBOR + %1.5’ten kredi kullanabilir (gerçek rakamdır). Bunun için ödeyeceği finansman gider ton başına 77,5 dolardır. Ayrıca depolama ve sigorta için de ton başına 91,2 dolar ödeyecektir (gerçek rakamdır).  Bankadan aldığı krediyle elde edilen kâr 200 – 91,2 – 77,5 = 31,3 dolardır.
Şimdi size bir soru: Bu arkadaş taş attı da kolu mu yoruldu? Hayır. Peki ne yaptı? Kredi aldı, aldığı krediyle peşin mal aldı, malı 456 gün sonrasında teslim edilmek üzere LME’de sattı, vade geldi müşterisinden parasını aldı, aynı gün bankaya gitti ve aldığı krediyi faiziyle birlikte ödedi ve bu işten ton başına 200 dolar brüt kâr, masraflarını da düştükten sonra ton başına 31,3 dolar kâr etmiş oldu!
Şimdi size bir başka soru: Burada malı talep eden kim? Sanayici mi, yoksa oyuncu mu ? Yani üretim yapan ve istihdam yaratan üretici mi, yoksa fırsatçı mı?
Şimdi bu oyuncu, aluminyumu bizzat üreten, yani madenden çıkarılan cevheri işleyen ve bunu aluminyum ingot haline getiren üretici olsun. Sizce bu üretici böyle bir arbitraj imkanı varken, yani malını ileri bir tarihte satarak daha yüksek kâr elde etme imkanı varken, bugün spot fiyattan aluminyum ingotu satar mı? Elbette satmaz. Peki nerede bu görünmez el?
İpucu: 6 Mayıs'ta Procter and Gamble’ın 16 milyar dolarlık hisse satışıyla Dow Jones ve sonrasında dünya piyasaları alt üst olmuştu. O satışı yapan parmak için “fat finger” tabiri kullanılıyor. Yani tombul parmak!
Son söz: Ben ezbercilerin dünyasındaki piyasaları düzelten ve Adam Smith’e ait olduğu sanılan o “görünmez el” nerededir, ne yapar bilmiyorum. Ama, o tombul parmağın gerçek hayatta kimin neresinde olduğu çok açık.