Umut Ozan Darıcı

20 Şubat 2025

"Kendi çocuklarımızı korumak için" yabancı Spor Bakanı ve yabancı TFF Başkanı gelmeli!

Türkiye'de futbolun onurunu uyuşturucu ve fuhuş operasyonunda tutuklanan Slavko Vincic kurtaracaksa, ona da kabul

Sıradan bir güne hasret ülkenin insanlarının nefes durakları da bir bir olağanüstü halin bir parçası oldu. Futbol artık tartışmanın, kaosun hiç bitmediği, nefretin sıradanlaştığı, ipe sapa gelmez iddiaların gerçekmiş gibi algılandığı, gazeteci kılıklı tetikçilerin fink attığı ve oyunun oyundan çıkıp savaş malzemesi haline getirildiği bir duruma getirildi.

24 Şubat'ta oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesinde yaşanmadık hiçbir şey kalmasın diye özel bir çaba harcanıyor gibi. Şunu artık kelimelendirmekte bir beis görmemek lazım; bu sportif rekabet artık bir "savaş" halini aldı. Buraya kadar olan süreçte, "yetkili" diyebileceğimiz bir tek kişi ağzını açmadı, olan biten bir tiyatro oyunu gibi sessiz sedasız izleniyor.

Bir süreden bu yana tartışılan hakem konusunda TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "ben yaptım oldu" edasıyla, derbinin yabancı bir orta hakem tarafından yönetileceğini açıkladı.

İbrahim Hacıosmanoğlu, milyar dolarlık bir endüstrinin tepesinde işgalci durumunda. İlkokul mezunu TFF Başkanı, kendi deyimiyle okuma yazmayı 4. sınıfa kadar bilmiyordu. Gerçi okuma-yazma konusunda yeti sahibi olduğu tartışılır. Zira eline verilmiş metni okumaktan bile aciz halde olduğunu tekrar gördük.

Göreve gelmeden önce söylediği ne varsa, hepsini yalayıp yutarcasına tersini yapıyor. "Ben burada olduğum sürece yabancı hakem gelmeyecek" sözleri hafızalarda. Hatta çıktığı yayında birden fazla tekrar etti bu cümleyi. Ancak bu sözleri söylemesinin hemen ardından yabancı hakem kararını da kendi açıkladı. "Kulüp başkanlarına ceza vermeyeceğiz" dedi, olmayan futbolun itibarını zedelemekten kulüp başkanlarına ceza vermekten geri kalmıyor.

Racon keserek futbol yönetmek

Türkiye'de çok uzun süreden bu yana kurumların başındaki kişilerin yetersizliği tartışılıyor. Haleflerin selefleri sürekli arattığı ortamda İbrahim Hacıosmanoğlu'nun durumuna da şaşırmamak gerekiyor. Sorun diplomasının ilkokul seviyesinde olması değil, diploması olmadan kimler nereleri yönetiyor. Asıl sorun böylesi bir kişiliğin milyonlarca kişinin eğlencesinin üstüne oturup tepinmesinde.

3. sınıf mafya filmlerinden kopmuş, "racon" edebiyatı yapan, bu zatın 'Ali kıran baş kesen' gibi davranması daha büyük bir sorun. Bu tavrı zaten her gün izliyoruz, duyuyoruz, görüyoruz. Minik kopyalara ihtiyaç yok diye düşünmeden edemiyor insan.

Daha 10 gün önce Düzce'de Galatasaray-Fenerbahçe tartışması cinayetle sonuçlandı. Kulüpler, başkanlar, yöneticiler mahkemelik oluyor, adliye koridorlarından çıkmıyor. Sahadan çekilmeler olağan hal alıyor, medya ve spor medyasındaki üslup sokak ağzını bile aratır hale geliyor.

"Milli ve yerli" kelimesini ağzından düşürmeyen iktidarın spor bakanı ise sıcak koltuğunda otururken, ülkenin derbisi oldubittiye getirilerek, yabancı hakeme teslim ediliyor.

Konuşması için tam olarak ne olması gerekiyor acaba? Yaşananlardan hiç rahatsız olmuyor mu merak ediyorum. Çok da haksızlık yapmayayım, futbolcu transferlerinde "o takıma gitme, bu takıma git yoksa futbol hayatını bitiririm" diye aracılık yaptığını biliyoruz. Aslında epey işbitiricidir!

Kendi hakemine sahip çıkamayan MHK Başkanı

Keza Merkez Hakem Kurulu ve hakemler. Suratlarına baka baka "siz bu işi beceremiyorsunuz, o yüzden başka ülkelerden hakemler getiriyoruz" deniyor ama bir kişi ağzını açıp konuşmuyor. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu denen şahıs, tek kelime etmiyor. Kendi hakemlerine sahip çıkamayan birinin MHK Başkanı olması da kimseyi rahatsız etmiyor.

Türkiye'de futbolun onurunu uyuşturucu ve fuhuş operasyonunda tutuklanan Slavko Vincic kurtaracaksa, ona da kabul ama futbolseverlerin yabancı TFF Başkanı, Merkez Hakem Kurulu Başkanı ve Spor Bakanı talepleri de artık konuşulmalı bu hamleden sonra.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve TFF Başkanı'nın ortak söyleminde olduğu gibi "Kendi çocuklarımızı korumak için", yabancı federasyon başkanı, yabancı bakan ve yabancı MHK Başkanı futbolseverlerin hakkıdır. Hele bir de, bu isimler uyuşturucu ve fuhuş operasyonunda yakalanan isimlerden olursa tadından yenmez (!)

Yabancı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı'nın Türkçe seviyesi ile İbrahim Hacıosmanoğlu'nun başlangıç seviyesindeki Türkçe'sinin hemen hemen aynı olacağı da aşikâr.

Sahi şu 4 bin villa meselesi ne oldu, biri şunu açıklasa da bilinmezlikten kurtulsak.