Umut Ozan Darıcı

25 Ocak 2020

Bayılıyorsunuz yarattığınız canavarlarla savaşmaya!

Gidin romantizminizi başka yerde yapın ve Galatasaray taraftarına "Size düşen hoş geldin demek" gibi buyurgan cümleler etmeyin. Çok isteyen evine alsın!

Arda Turan ve Galatasaray konusu, Fatih Terim'in neredeyse nakarata döndürdüğü söylemlerle ve son Çaykur Rizespor maçı ardından yaptığı açıklamayla alevlenmeye devam ediyor.

Medyada birtakım kişiler, Arda Turan'ın Galatasaray'a gelmesi gerektiğini, artık uslandığını ve futbolu sarı-kırmızılı forma altında bırakması yönünde yüksek perdeden konuşmaya başladı. Taraftar grupları, Arda'ya yeşil ışık yakıyor, Arda taraftarın bam telini yakalamaya çalışıp, kendisini Galatasaray'a yamamaya çalışıyor.

İlginç olan bu isimlerin hiçbiri, bugüne dek, 3 yıldır futbol namına sahada tek bir şey bile yapamamış Arda'nın, Galatasaray'a ne verebileceğini söylemiyor ve söyleyemiyor. Eldeki tek argüman; "Arda Turan bu takımın evladıdır, hatalar yapmıştır, ikinci şans verilmeli ve affedilmeli" tarzında, küf kokulu romantik cümleler.

Geçmişi sildiğimizi düşünelim ve Arda Turan'ın hiçbir hata yapmadığını varsayalım.
En fanatik taraftarına bile futbol olarak ümit vermeyen Galatasaray için Arda ne yapabilir?
Galatasaray'ın futbolunu olumlu yönde etkileyebilir mi?
Galatasaray, Arda'yla sahada ne kazanır?
Kağnı hızında oynayan Galatasaray, Arda'yla daha iyi olabilir mi?

Arda Turan'ı isteyenlerin bu soruların birine bile verebilecek yanıtı yok. Olsa olsa "Ama Fatih Terim istedi" diyecekler.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var, burası Galatasaray'ın evlatlarını rehabilite etme merkezi değil, burası Galatasaray Spor Kulübü.
Hani idman sahasının girişinde, "Sizi buraya getiren yeteneklerinizdir. Burada kalmanızı sağlayacak olan ise, KARAKTERİNİZDİR!" yazılı tabela asılı olan kulüp.

Arda Turan'ı almak isteyenler önce o tabelayı olduğu yerden indirecek, sonra isterlerse Arda Turan'ı istemeye devam edebilirler. 

O küf kaplı, bayat romantizminiz görmenizi engelleyebilir ama ufak birkaç hatırlatma yapayım sizlere, istediğiniz şahsın, halen özür bile dilemediği birkaç olayı not olarak yazayım.

İstediğiniz adam kim mi?

İspanya'da hakeme ve Barcelona'da antrenörüne krampon fırlatan,
Uçakta babası yaşındaki adama ana avrat küfredip, yumruk atan,
Milli Takım'da prim konusu yüzünden olay çıkaran,
Sahanın ortasında hakeme saldırıp, "Hepinizi öldürmek lazım" diyen,
Evli bir adamın karısına laf atıp, hastanede adama silah çeken,
Ruhsatsız silah taşımaktan, ateş etmekten ve kasten yaralamadan 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası alan kriminal bir vakadır. 

Daha Sütlüce'de yaptırdığı otelin temel çalışması nedeniyle evleri çöken apartman sakinlerinden ya da ülkede insanlar açlıktan ölürken, "ekonomi çohh iyi" açıklamalarından da söz etmedim. 

Siz bunları sindiriyor olabilirsiniz ama sindirmeyen Galatasaraylıların sayısının çok daha fazla olduğunu bilin. Sesleri çıkmadığı için yoklar sanıyorsunuz ya, çok yanılıyorsunuz.

Fatih Terim, Arda Turan meselesini temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp taraftarın önüne koyacağına, ligin en iyi kadrosunun Sivasspor'dan nasıl 10 puan fark yediğini, ikinci lig takımlarını bile ite kaka yenebildiğini açıklasın. Galatasaray'ın oynadığı her berbat futboldan sonra Arda meselesini meze yapmasından vazgeçsin.

Arda Turan, bugüne dek yaptıklarıyla camiasız kalmayı hak etmiştir. Kaldı ki, işin futbol yönüne bakacak olursak, Arda değil Galatasaray'da forma giymek, Florya'da langırt bile oynayamayacak güçtedir.

Galatasaray evlat yetiştirme yurdu ya da evlat koruma kurumu değil. Gidin romantizminizi başka yerde yapın ve Galatasaray taraftarına "Size düşen hoş geldin demek" gibi buyurgan cümleler etmeyin. Çok isteyen evine alsın!

Seviyorsunuz böyle tribünlere oynayan 'adam'ları. Birilerine ikinci şans verip, yarattığınız canavarlarla savaşmayı da seviyorsunuz.
Örnek mi?
"Yetmez ama..." vereyim isterseniz.


T24’ün notu: Bu yazı Elazığ’daki depremden önce yazıldı. Can kayıpları için başsağlığı ve sabır, yaralılara şifa diliyoruz.