Gençlerin karşısında belli ki çok duygulanarak, hayret ederek, hüzünlenerek söylemiş Cumhurbaşkanı: “Gençler nedense evlenmiyor.” Burada “nedense”ye dikkat! Çünkü “neden” meçhul, “nedense” oluyor. Devam ediyor: “Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı.” Burada da “sıkıntılı”ya dikkat! Çünkü “sıkıntı”nın ne ve neden olduğu belli değil. Sonra: “Kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz.” Burada da “beğendirmeye” dikkat! Çünkü mesele “beğenmek”ten ibaret. Sonra beklenen “Ben” geliyor: “Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz, 30, 35, 40… Alıp başını gidiyor.” Burada “alıp başını gitmek”e dikkat etmenize gerek yok. Alıp başınızı bir düşünün, hiç olmazsa siz bir düşünün!
“Gençlerle Buluşma” sohbet başlığı ve mevzu bir de “Yurtdışına gidenlerin çoğunun hayal kırıklığıyla geri dönmenin yollarını araması.” Gittiler, hayalleri kırıldı, ama burada değil, gittikleri yerde ve geri dönmenin yollarını arıyorlar! Lakin hava alanları filan kapalı olmalı, yolunu bulamıyorlar! Yol yok çocuğum. İsterseniz burada da “hayal kırıklığı”na dikkat edebilirsiniz, çünkü hayal kırıklığı size zaten dikkat etmiyor.
Konu “Gençler” olduğu için sohbet böyle. Yoksa “sokak hayvanları” olsaydı, “Nedense katlediliyorlar” olabilirdi. “İşsizlik” olsa “nedense” işsiz kalıyorlar… “İş yeri cinayetleri” olsa, “nedense” ekmek peşinde ölüyorlar… “Kötü eğitim” olsa “nedense” öğrenemiyorlar… “Geçim” olsa “nedense” geçinemiyorlar… “Emekliler” olsa “nedense” ayakta duramıyorlar!
Tabii unutmadan: “Kadın cinayetleri” olsa “nedense” öldürülüyorlar.
Evlilik sayısı 23 yıl önce, Büyük Depremin arkasından gelen ekonomik kriz yüzünden bir çukura düşmüş. Sebebi çok açık. Sonra nüfus artarken evlilikler de artmış yeniden. Sonrası zaten Erdoğan-AKP çeyrek asrı. 2001’de 8.35 olan “kaba evlilik hızı” şimdi 6’larda. “Kaba boşanma hızı” ise 23 yıl önceki 1.41’den 2.15’e yükselmiş. “Nedense!”
Geçim şartlarını, düğün şartnamelerini, iş ve işsizlik felaketini, ücret ve maaş sefaletini, kira faciasını biliyorsunuz. Sizin aklınıza geliyor. Ama kiminin aklına gelmiyor bile “nedense.” Sorumluluk “beğenmemek” oluyor; sorumlu da gençler. Ne müşkülpesent bu çocuklar, hatta koca kadınlar, adamlar. “Beğendiremiyoruz bir türlü.” Çünkü birbirlerine karşı “sıkıntılı.” Hem de, ne ayıp, aile kurumunu çok şey yapan 23 yıllık bir iktidar döneminde. “Aile aile” diyerek “nedense” böyle olmuş!
Konu “kadın cinayetleri” olsa “nedense” öldürülüyorlar, dedik ya… Buyurun size “evlilik ve aile müessesesi”nden “nedense” kanla yazılmış rakamlar. Bir yılda 315 kadın öldürüldü, 248 kadının ölümü ise şüpheli kaldı. Şüpheli ölümlerin çoğunda intihar, düşme vesaire gibi “erkekçe sebepler” arz-ı endam etti “nedense.”
“Nedense evlenmiyorlar” ya, “nedense” bu kadın katliamında cinayet yerlerinin yüzde 65’i “aile yuvası.” Yüzde 18’i sokak. “Nedense beğendiremiyoruz ve sıkıntılı” ya, bu “kanlı sıkıntı”da faillerin yüzde 41’i kadının kocası. Bir kısmı boşanma aşaması ama çoğu o aşamada bile değil. Durun bitmedi “nedense.” Katillerin geri kalanı da hep “yakın.” Yüzde 14’ü birlikte olduğu kişi, yüzde 11’i bir tanıdık, yüzde 9’u eski koca, yüzde 6 bizzat kendi erkek evladı, yüzde 6 akraba, yüzde 5 eski sevgili, yüzde 3 bizzat kendi babası, ki erkek tabii; yüzde 3 de, kendi kanını akıtan kendi kanı, kardeşi.
Boşanmış, eski kocalar yüzde 9’ken, “nedense” evlendiği halihazırdaki kocalar katillerin yüzde 41’i; dikkat ettiniz mi “sıkıntı”ya. Sorun “beğendirememek” yani! Bir de şuna dikkat etmeli: Kadınları katleden “sokak köpekleri” değil; evdeki ya da sokaktaki insan suretinde erkek katiller!
Fakat zaten “adalet terazisi” şöyle: Kadınların katline cevaz verecek şekilde, onları korumak üzere imzalanmış “İstanbul Sözleşmesi” iptal; hayvanların katline cevaz veren kanun var onun yerine! Hem de “parmakları” bu kana bulaşan ama sırıtıp duran iktidar mebuslarının oylarıyla. Burada pozitifinden bile ayrımcılık yapmayalım: Çoğu erkek olsa da kadın oylarıyla da!
Şimdi benim kafama da takıldı: “Gençler nedense evlenmiyor. Nedense gençler evlenmiyor. Nedense evlenmiyor gençler. Evlenmiyor nedense gençler. Evlenmiyor gençler nedense.” Çok sıkıntılı, çok sıkıntılı, çok sıkıntılı. Beğendiremiyoruz, beğenmiyorlar, beğenmiyorsunuz. Oysa sorun ne ki, ne ki sorun.
Umur Talu kimdir?Umur Talu, ilk, orta, liseyi Galatasaray Lisesi'nde yatılı okudu. 1980'de Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi'den mezun oldu. |