EKONOMİNİN NOT DEFTERİ

Bakan Nureddin Nebati cumartesi günü İstanbul'da "ekonomistlerle toplantı" adı altında 50 kişiye yakın uzman, piyasa analisti ve az sayıda ekonomistle bir araya geldi. Dört buçuk saat süren toplantıda Bakan Nebati önce bir sunum yapmış. Bu sunumda yeni bir tema olmadığı, katılımcılar tarafından dile getiriliyor.

Sunumu takiben çok az sayıda, yaklaşık 15 kişi söz alarak konuşmuş. Katılımcılar konuşmak ya da soru sormak konusunda pek iştahlı görünmemişler.

Her konuşmasında olduğu gibi, Bakan Nebati'nin yeni 'incisi' bu toplantıda salona bomba gibi düşmüş.

O da "Merkez Bankası'nı ve politika faizini önemsizleştirdik" sözü olmuş. Bakan Nebati bu sözleri, geçen hafta içinde toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun faizleri indirse de bir şey olmayacağını, artık politika faizinin öneminin kalmadığını, oraya bakılmaması gerektiği bağlamında söylemiş.

Bakan Nebati, yüzde 36'lık enflasyonun altında kredi faizi oranlarıyla kredi kullanımı yapıldığını, yüzde 14'lük Merkez Bankası faizine bakılmadığını söyleyerek "politika faizini önemsizleştirdik" demiş.

Hatta Bakan Nebati "Enflasyonun altında kredi kullanıyorsunuz. Bu bir başarı değil mi?" diyerek, şöyle devam etmiş: "Baktırdım, Cumhuriyet tarihinde böyle bir başarı olmuş mu diye; kendimizi muhteşem başarılı görüyoruz" demiş.

Bakan böyle söyleyince, salon buz kesmiş.

Nasıl kesmesin? Paramızı basan kurum Merkez Bankası'nı paspas eden ve 'önemsizleştirildiğini' ilk ağızdan duyan piyasa analistlerine bu sözler şoke edici gelmiş.

Hatta katılımcılardan biri dayanamayıp şöyle demiş; "Politika faizi ne için var öyleyse?"

Bakan Nebati ise "TCMB bağımsızlığı diyeceksiniz yok öyle bir şey. Siyasetçi olarak biz sorumluyuz. Faiz artmayacak artık, bunu unutun" diyerek yanıtlamış.

Ayrıca, "Faiz sebep enflasyon sonuç; zaman bizi haklı çıkartıyor" derken faizi indirerek enflasyonu patlattıklarını unutmuş olmalı.

'Enflasyonun altındaki bir orandan kredi kullanımını' başarı gören bir siyasetin, bunu sürdüreceğini ve muhtemelen de daha büyük bir çalkantının kilometre taşını döşeyeceği çok açık.

Bakan Nebati'nin ekonomi ile konuştuğu her toplantıda pot kırması artık 'yeni normal' halini aldı.

Öyle ki; Merkez Bankası'nın 90'lı yıllardan bu yana döviz rezervlerini rezerv paralar cinsinden devlet tahvillerine yatırıp çoklu döviz portföyü yönettiğini bilmeyen bir katılımcı "Rezervleri gelişmiş ülkelerin tahvillerine yatırmak lazım" derken, Bakan Nebati de bilmediğinden olsa gerek o da Bakan Yardımcısı Murat Zaman'a dönüp, "Murat bu önemli, buna bakalım" demiş.

Katılımcıların biri, ithalat işlemlerinde kur belirsizliğine karşı opsiyon kullanımını önermiş, buna da yardımcısına dönerek "Opsiyon diye bir şey varmış, buna da bakalım" dediği aktarılıyor.

Bakan Nebati'nin bugünkü toplantısından çıkan katılımcılardan aldığım izlenim, bu toplantıya katılıp bu sözleri duymamış olmayı tercih ettikleri yönünde.