Ne var ki her şeyi şöhretle açıklayamam. Yemin ederim, molalarla yaptığım üç saatlik yürüyüş sonrası eve geldiğimde 17.1 olan tansiyonum 13.2 olmuştu.

 

Mis Sokak'tan Galatasaray'a doğru yürürken gazeteciliğim tuttu, yoldaki insanları saydım. Pazar günü öğleden sonraydı ben diyeyim 50, siz deyin 60. Bunlardan ikisi gazeteci olan oğlum, diğeri ise ünlü senaristimiz Nilgün Öneş'ti. Onunla yeni çıkan kitabı "Ağlamak Yok" üzerine entel entel konuşarak Sıraselviler'e doğru yürüdük.

 

Firuzağa Camii'ne kadar gördüğümüz yedi sekiz kişiden biri, 65 plus akademisyen Arşaluys Kayır'dı. Özetle, pazar öğleden sonra bizim oraların yolları seçkin insanlarla doluydu.

Bundan dolayı sıfır güvenim olan İçişleri'ne ya da Cumhurbaşkanlığı masasında oturanlara diyeceğim yok. 65 plus'ın vebali güvenmekte ısrarlı olduğumuz Bilim Kurulu'nda. Bizi üzmesinler.

Kafamı iyice karıştıran yasakların, 65 plus hariç kalkmasının ardından bütün televizyon haberlerinin "İlk gün iflah olmaz halkımız ne yaptı" diye göstermek için muhabirlerini sokağa dökeceğini biliyordum. Sonuç olarak ben de çoğunun yaşı kadar gazetecilik yaptım.

 

Fakat itiraf edeyim ki kendime en büyük rakip gördüğüm Fox Ana Haber. Tahmin ettiğim gibi herkes sokaktaydı. Babacan, tatlı azarlar geldi.

 

Benim Cihangir ve Bodrum-Gümüşlük muhabirlerinin foto ve izlenimleri ise farklıydı.. Ben bunu bizim Magazin'le Fox arasındaki sınıfsal uçuruma bağlıyorum. Bakın karar sizin. Beğenirsiniz beğenmezsiniz. Seversiniz sevmezsiniz ama ben bu gerçekleri vurgulamak zorundayım.

 

Gümüşlük foto ve haberleri için dört aylığına kadrosuz istihdam ettiğim Görsel Yönetmen Semra Emre ve Mimar Tevfik Bilgin'e teşekkür ederim.

T24'ün pek entellektüel kimi yazarları "Yazdığın tüm isimler oyuncu, müzisyen yazar...Hani sen üniversitede dersler vermiştin. Acaba onlar öğretim üyesi değil, görevlisi olduğun için mi sana pek yüz vermiyorlar?" diyorlar.

 

Sözcü, T24, Cumhuriyet ya da Halk TV mensupları gibi kendimi övmeyi sevmem. Fakat tevazumun yanlış anlaşıldığını görüp akademisyen fanlarımı açıklamaya karar verdim.Daha çok var ama sadece gizli ya da açık mesajlaştıklarımı açıklıyorum.

 

Sadece profesör doktor olanlar, yoksa sayfalara sığmaz:

Melek Göregenli

Yasemin İnceoğlu

Fatmagül Berktay

Şahika Yüksel (aynı zamanda vokal ve dans grubumda)

Hacer Ansal

Ayşe Kadıoğlu

Zuhal Ulusoy

Filiz Tiryakioğlu

Gülgün Tosun

Umarım bu konuya tekrar dönüp kendimi savunma zorunda bırakılmam. (Dışarı çıkamadığım için konu sıkıntısı çekiyorum, mâbadı haftaya) 

Murathan Mungan

Dostluğumuz, 80 öncesi SBF BYYO'da asistan olduğum günlere dayanır. O zaman parladı parlayacak gepgenç bir adamdı. Neyse konu o değil. Fotoğraflarımı karıştırırken Mungan'ın Anadolu Hisarı'ndaki yeni evinde verdiği ilk doğum günü partisiyle karşılaştım. Sonra bir daha çağırmadı Murathan Mungan. 2020 için çağırır demiştim. Olmadı. Bahçe içinde iki katlı güzel bir ev. Yok o kadar da değil. Ara sokakta, deniz görmüyor. Olsun hangimiz görüyoruz ki...

Seray Şahiner, ben, Banu Zeytinoğlu ve Mustafa Alabora. Dikkatli bakarsanız arka fonda oyuncu Şenay Gürler ve eleştirmen Fatih Özgüven'i seçebilirsiniz. Fotoğraf: Sevilay Demirci 

- NewsLab atölyesinde Lara Özlen'ın hazırladığı bir haber dosyası; LGBTi bireyleri aktivist  ve iş yaşamı. Benden sınıfı geçti.

- Yeni Yaşam Gazetesi; gazeteciler hâlâ hapiste. 

- Özgürüz Radyo'da Ragıp Duran bu hafta harika. Woody Allen'dan Eşref Şefik'e oradan Jülide Gülizar'a dört dörtlük bir "canlı" yayın.

 

T24 Bağımsız İnternet Gazetesi · Ragıp Duran'la Tarih, Coğrafya, Medya (28 Mayıs)

* Kim demiş haberim yok diye. Bir grup tiyatro insanı, pandemi yüzünden zor durumda kalan özel tiyatro emekçisi için bir dayanışma kampanyası başlattı. 100 birbirinden ünlü oyuncu telif izni alınmış şiirler okumuşlar. İsim vermeyeceğim neredeyse hepsi birbirinden şahane, iki üç fire olur tabii.

Başvurulardan 400 tanesi kriterleri karşıladığı için para bulundukça verilen kartlarına 250 lira yatacak. Tabii ki hepimiz destek atmalıyız ama esas destek, televizyon, sinema ve müzikten hayatını kazanan az çok bildik isimlerden gelirse ne hoş olur.

 

Pek ilgisi yok ama John Lennon'la bitireyim. The Beatles'ın aristokratların da bulunduğu bir konserinde mealen şöyle der Lennon "Arkadakiler alkışlarınız için teşekkürler. Siz öndekiler mücevherlerinizi şakırdatın yeter."

 

 

* Hayır, hâlâ çok ihtiyaç var. İzmir Kira Dayanışması özellikle İzmir dışında katılımın düşük olduğundan dertli. Linklerini bir kez daha verebilir miyiz diye editörüm Melis Karaca'ya sordum. Tamam dedi. Link emrinizde.

* Hayır. Cihangir ve mücavir alan muhtarları "normal" leşme başlayınca ortadan kaybolmadılar. Fehime Esen, Halil Kalafat ve Adnan Bal sokak sokak geziyorlar. Bakkallara gıda dayanışması da sürüyor. İyi ki onları seçmişiz.

Mahallemizin muhtarları

Tam televizyonun karşısına geçip NASA'dan fırlatılacak roketi izleyeyim derken bir mesaj geldi. Meslektaşım Viki Çiprut, Led Zeppelin Global Party konserinin (2013) YouTube'tan ilk kez yayınlanacağını haber verdi.

Tabii Zeppelin'in Cennete Merdiveni , Uzay'a roketi yendi. Viki Çiprut seçti; Stairway to Heaven.