12 Eylül askeri darbesi bir silindir gibi akademinin üzerinden geçmiş, (yani bilim düşmanlığı yeni bir durum değil) biz bir grup, ilk atılanlardan biri olan, Yazgülü Aldoğan'la İstanbul'dayız. Askerlere boyun eğmemeye kararlı olan İletişim ve Ercan Arıklı'nın Gelişim Yayınları ile görüşüyoruz. İlk yemek İletişimcilerle yeniyor ve orada Osman Kavala ile de tanışıyoruz. Konuşulup, yiyilip içiliyor. Biz Yazgülü ile çok rahatız belli ki paraları zengin iş adamımız ödeyecek. Ne hüsran. Kavala ve bir grup arkadaşı masayı "İyi geceler" diye terkedip gidiyorlar. O zaman kredi kartı da yok. Ben zaten ömrüm boyu parasız oldum. Tüm masanın hesabını Yazgülü Aldoğan, çok da söylenmeden, ödüyor.

 

Sonuçta biz, bunlar bize para vermez diye Gelişim'e gidip, Canan Barlas'ın ayağını kaydırıp efsanevi Nokta'yı çıkarıyoruz. Anıma inanmadınız mı? Ekim ayındaki doğum gününde özgür olacağına can-ı gönülden inandığım Osman Kavala'ya sorarsınız.

Yazarım da çekerim de

Az sıkıntılı zaman geçirmeyen ilk film ve ulusal uzun metraj film jürisi bir arada

Auteur Ercan Kesal ve oyuncusu Nazan Kesal

Göründüğü gibi değil

Çoğu kendi yetiştirmem olan 50- fanlarımla dört ay sonra yeniden bir araya geldim. Tophane Boğazkesen'de Zanaat Atölye (1885) Cafe.

Sanki İstanbul'un göbeğinde değil, Urla ya da Gümüşlük'teydik. Kocaman toprak bir bahçe. Her masa beş kat sosyal mesafeli. Ağaçlardan erik bile toplayıp yedik. Mülkiyeti Fransız Konsolosluğu'nun. Belki de o yüzden AVM ya da site olmamış. Kahvaltıdan gün batımına kadar açıkmış. Kabil'li servis elemanı Sadık çok sevimli ama ağır ağır sipariş verin.

Oyuncu Nalan Kuruçim ve eşi Cem Erciyes, dijital dünyadan Gözde Demirel ve eşi Burak Kuru, evli İKSV'ci Elif Ekinci, Hürriyet Kitap'tan Erkan Aktuğ, magazinci Tuğrul Eryılmaz, evli Hürriyet muhabiri Ece Çelik, bianet'ten Nazan Özcan, freelance journalist Elif İnce ve sevgilisi Cem Dinlenmiş. Dikkatinizi çekmiştir, Erkan, Tuğrul ve Nazan, şimdilik, boşta.

Jinha'dan Jinnews'a

Kadın haber ajansının Diyarbakır merkezi. Maskeler fotoğraf için çıkarıldı

Torunum Asya daha şimdiden Challenge Accepted diyor

Tarihimden bir yaprak 

Barış Kartal, Tuğrul Paşaoğlu, Tuğrul Eryılmaz, Ömer Laçiner, Fatoş Güney, Ahmet İnsel, Asuman Oktay

Yıl 1999. Aralık ayı. 20. yüzyıla güle güle, 21. yüzyıla hoşgeldin toplantıları, buluşmaları gırla gidiyor. Yer o zaman iyice gözde olan Beyoğlu, Nevizade. Fotoğraftaki herkes, ben ve Fatoş Güney hariç, İletişim Yayınları'ndan.

Barış Kartal artık İzmir'de yaşıyor. Ömer Laçiner'i epeydir görmüyorum ama Birikim'de yazıyor. Radikal İki'nin en sevilen yazarlarından olan akademisyen Ahmet İnsel Paris-İstanbul arasında mekik dokuyor. Daha dede olmamış. Fakat fotoğrafta öyle iki kişi var ki, Tanıl Bora ve Ümit Kıvanç'ı benden çok sevmelerine rağmen, özel ilgiyi hak ediyorlar. Tuğrul Paşaoğlu ve Asuman Oktay. Artık aramızda olmayan Nipat Tuna'yı unutmadan şunu söyleyebilirim: Eğer İletişim gibi bir yayın evi hala varsa bunda en büyük pay Paşaoğlu ve Oktay'ındır..

K.G.G.

Advertorial

İzmirli kadınlar yine hareketli