Bütün İstanbul hatta bütün Türkiye gibi, Cihangir'de de her sokakta 3-5 Omicron ya da Covid vakası var. Bu yüzden Gonzo Tuğrul da biraz zorlanıyor. Yine de ekmek param (YT yine bana saldıracak neyse ki DT halimden anlıyor) daha doğrusu sizler için günde bir-iki saat cafe cafe hızla geziyorum.
En çalışkan oyuncu
Mülkiye'ye giremediği için mecburen Konservatuvar'a kaydolan oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan'ı bu ara sokaklarda çok nadir görebiliyoruz. Exxen'de gösterilen Leyla ile Mecnun'da, Show TV dizisi Aziz'de oynuyor, Gain için de haftalık turlar yapıyor. Seslendirmeleri hesaba katmıyorum bile.
Tek ideali, kızının eğitimi biter bitmez Kaz Dağları'nda aldığı araziye taş bir ev yaptırıp biraz rahata ermek. Zeytin ve ceviz ağaçları dikmek gibi bir niyeti de var. Ben gariban böyle bir şeyi hayal bile edemem.
Oksijen'den Defne Akman ve ben Ahmet Mümtaz Taylan'la muhabbet ederken hepimiz maskeli olduğumuzdan 21'de çekilmiş eski bir fotoğrafı kullanıyorum.
Tarihimden yapraklar
Memleketim İzmir'den
En parlak üç öğrencimden biri olan Koray Yaşar ve ben Kemeraltı Kızlarağası Han'da.
2000'lerin başlarında İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde 3-4 sömestr ders vermiştim. Tabii ki temel gazetecilik dersi. O zamanlar İzmir Ekonomi'de Prof. Uygur Kocabaşoğlu, Orhan Tekelioğlu ve Sevda Alankuş gibi değerli akademisyen arkadaşlarımla çalışma şansı yakalamıştım. Her fırsatta öğrencilerimle tarihi Kemeraltı'nda yeni restore edilen hanlara gidip bol bol keyif ve ders yapardık. Ne yazık ki en parlak öğrencilerimin çoğu hâlâ istedikleri gibi bir iş bulamadılar.
Bu linkler ihmal edilmesin
* Yılın ilk İKSV galası, yılın en çok konuşulan, en dokunaklı filmlerinden Flee. Biletler 14 Ocak Cuma, 10.30'da satışa çıkıyor.
* İnsan Hakları Derneği (İHD), 15 Ocak Cumartesi "Yaşamı Savunuyoruz" etkinliğine davet ediyor. Etkinlikler, ocak ayı boyunca her cumartesi devam edecek.
***
Demirören tabii ki pişman
Önce neorealist acımasız eleştiri. Eğer Demirören ve İlahiyatlı, çarşamba gecesi "kovmak" suretiyle yollarını ayırdıkları iki "talking heads"i izledilerse pişman olmuşlar mıdır?
İktidarı eleştirirken muhalefeti "Bu iki taraf için de geçerli" diyerek ne denli tarafsız olduklarını birbirlerine karşı kanıtladılar. Fakat itiraf edeyim ki, babaları ve dolayısıyla dinle kurdukları ilişki Freud ve Jung'u mahcup ederdi. AKP Sözcüsü'nü "Ertuğrul Bey"e bağlaması ve AKP'li Spor Bakanı'nı "Cengiz Bey"le turlaması konusunda girmeyeceğim ama biraz fazla mı uzun tutmuşlardı ne.
Kulüp'ün ikinci yarısı da iyi
Tamam dünyanın en güzel dizisi değil ama hepimizi kendimizle yüzleşmeye davet eden, hem izlenebilir hem öğrenilebilir saygın bir yapım. Bütün ülkelerin tarihinde olduğu gibi Türkiye'nin tarihinde de karanlıkta bırakılmış noktalar var ise biz yurttaşların da bunları öğrenme hakkı var.
İşte Kulüp dizisi de bu olaylardan biri olan 6-7 Eylül'ün kapısını aralıyor. Zeynep Günay Tan'ın iyi kurduğu diziyi Seren Yüce aynı başarıyla götürüyor. Neyse ben yine ahkam kesmeye başlamayayım, neredeyse bütün oyuncular ve hele hele Salih Bademci hepimizin gözdesi oldu. Diziyi izlerken kahve yapmak için mutfağa bile gitmedim. Umarım bu toplumda yara açmış başka hikayelerin de anlatılmasını sağlar. Ah keşke bir de şoför kardeşimiz benden daha iyi İngilizce konuşmasa ne iyi olurdu.
Gökçe Bahadır ve Salih Bademci Kulüp'te döktürüyorlar.
Bizim kızlardan biri
Bazı fanlarım bana hep Cihangir'in az ve orta ünlülerini yazıyorum diye kızıyorlar. Ama ben ne yapayım? Bizim mahalle çok velud. Komşum ve HomeRoom arkadaşım Nihal Yalçın'ın kısa filmi Stiletto Türkiye'de ve dışarıda habire ödüller kazanıyorsa tabii ki yazacağım. Yönetmen Can Merdan Doğan'ın yazıp yönettiği film Londra ve Dublin'de gösterilecekse tarafsız bir magazinci olarak hafif kıskansam bile bahsetmek zorundayım. Bu aralar nedense hep yalnız gördüğüm Nihal Yalçın bir de Ay Yapım'ın Oğlum diye bir dizisinde başlamış. Kendisi söylemedi ama ben stajyerlerim sayesinde bütün bilgiye sahibim. Hatta kendini fahri Cihangirli diye tanıtmaya çalışan Ali Seçkiner Alıcı da aynı dizide oynuyormuş. Onunla 21'de geçen hafta çektirdiğim fotoğrafı yayınladığımı da dikkatli fanlarım hatırlayacaklardır.
Stiletto'da Murat Kılıç ve arkadaşım Nihal Yalçın.
BBC de grevde
Evet, ben de duydum. BBC Türkiye'de çalışan bütün "yerli ve yerel" staff ve bir Britanyalı, bugün greve başlıyor. Gençler, ücretlerinde düzeltme talep ediyorlar.
Britanya Başbakanı Boris Johnson, Covid'de bile partiler yapıp harcayabiliyorsa, BBC de buradakilere üç beş pound düzeltme yapabilir. Eminim ve umarım ki TGS bu kez işe yarar. Garibanlar, Britanyalı zalim işverenin yüzde 7 zammına hayır diyorlar.
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
- Evet, Akarsu Caddesi'ndeki Özkonak Esnaf Lokantası kapandı.
- Ece Aksoy'un Asmalımescit'teki yeri "9" açıldı. Hafta sonu gidip küçük zeytinyağlı tabağımı yiyip, avanta rakımı içeceğim.
- Cumhuriyet'teki stajyerim geçen hafta beni biraz yanıltmış. Hemen düzeltiyorum. Yine Cumhuriyet içindeki iki kaynağım beni şöyle düzelttiler: "Gazete koridorlarında üçlü çete suçlaması gizli gizli konuşuluyor. Ama CHP milletvekili olmak isteyen Işık Kansu değil, eski vekil Mustafa Balbay. Seni yanıltmayalım ama Işık Kansu gazetecilikte başka bir meslek düşünmüyor. Fakat, Cumhuriyet Vakfı'nın başına geçmeyi istiyor gibi."
- Perşembe yani dün, küçük bir kıyamet koptu. Bülent Ersoy Anıtkabir'i ziyarete gitmiş. Ersoy, tekerlekli sandalyede olduğu ve yağmur yağdığı için çıkışta bir subay şemsiye tutmuş. Asosyal medyada kıyamet kopmuş. Nasıl olur da bir subay Ersoy'a şemsiye tutarmış. Cevabını genç ve liberal meslektaşıma katılarak vereyim: Transfobi denen dert. Neyse ki Nevşin Mengü imdadıma yetişti. Ondan bir saat önce Halk TV'de izlediğim ortodoks meslektaşlarım Ayşenur Arslan ve Hilmi Hacaloğlu (daha 49 yaşında) neredeyse kafamı karıştıracaklardı.
Bekleneceği gibi resmi bakamlar duruma müdahil oldu ve Millî Savunma Bakanlığı, Bülent Ersoy'a şemsiye tutan subayı görevden aldı.
Advertorial (!)
Bu haftanın Advertorial'ı İzmir Mülkiyeliler Birliği'nden. Çok genç yaşta kaybettiğimiz akademisyen Dicle Koğacıoğlu anısına.
Müzik önerisi
Bu haftanın müziği Özgürüz Radyo'dan Ragıp Duran'ın programı "Ragıp Duran'la Tarih, Coğrafya, Medya"dan.
Nedeni çok basit, içinde rock tarihinin en tavırlı kadınlarından biri olan Patti Smith var. Onu İstanbul konserinde dinleyebildiğim için kendimi hala çok şanslı addederim. Bayılacaksınız.