Tuğrul Eryılmaz

30 Nisan 2021

Cihangir'in ünsüz güzel ve yakışıklıları | Sırrı Abi oldu Sırrı Dede | Gonzo ombudsman

Eski öğrencim, esas ombudsman Faruk Bildirici telaşa kapılmasın. Bu sayfada bazen dönüşümlü olarak, bazen cheap shots'la birlikte Düzeyli Magazin Ombudsmanı da arz-ı endam eyleyecek

Sözcü TV'deki simalar bize hiç yabancılık çektirmeyecek - Emel Yaman hem en genç patron - hem de çalışan - Gazeteci Hakan Aksay, Cihangir'i Moskova'dan biraz daha çok sevdi galiba - Bu hafta sayfamızı Milva, Brecht, Kurt Weill kapatıyor

***

Kim demiş Upper, Mid ve Lower Cihangir'in nüfusu yalnızca, çeşitli ün kategorilerinden şarkıcı, dizici, tiyatrocu, yazar çizer ve entel dantellerden oluşuyor diye. Cihangir'i Cihangir yapan bir hizmet sektörü var ki, hepsi birbirinden ünsüz ama birbirinden güzel ve de yakışıklı gençler. Öğle kahvesi ya da akşam Irish Coffee'sini (pandemi yasaklarına uyarak) onların elinden içmek apayrı bir keyif. 

Galiba flört eden Emin Özyazıcı,  Emel Yaman ve Maylo

Lafı fazla uzatmadan, temsilde eşitlik olsun diye, "Kadehteki Dudak İzleri" yazarı Şengün Kılıç'la hazırladığımız bir seçkiyi sunuyorum. Tiny House Coffee, 22, Kaktüs... İnşallah çocukları dizicilere kaptırmayız. Çocuklar işlerini tamamen mi kaybedecekler, kısa çalışma ödeneği alabilecekler mi diye düşününce de çekimlerini yapabilen dizicilere kaptırmanın onlar lehine olacağını düşünmüyor değilim. İçlerinde İstanbullu kadar Diyarbakırlı, Sinoplu ve İzmirliler ve Dersimliler de var. 

Diyar Ortak ve Bahar Başkan poz verirken hiç nazlanmadılar - Taygun Şenol, Kaktüs'ün kişisel bakımına en özen gösteren elemanı 
Aram Dal ve Melek Ceren. En iyi Irish coffee servisi onlardan (Fotoğraf: Doç.Dr Faik Gür) - Murat Can, Clark Kent Tayfun Dal ve Emrullah Aydın (Fotoğraf: Levent Pişkin)
Postacımız Yavuz Demir, evde değil de yarım saatlik mesafedeyseniz ne yapar ne eder sizi bulur 

Tam kapanmanın arifesinde

Yiyecek- içecek almak için beklerken, bazen, çok hoş tesadüfler de oluyor. Sözleşsen olmaz. İşte bunlardan biri.
 
T24 ve TELE1'den Rusya uzmanı Hakan Aksay, Medya Haber'den Serdar Barut, bu fotoğrafın çekilmesinden hemen sonra ilk torunu Can Ferhan'ı kucaklayan Sırrı Süreyya Önder, Tuğrul the Gonzo ve de ikinci elden aldığı jipiyle bizleri eziklemeye çalışan Dr. İncilay Erdoğan.
 
Aslında bu fotoğrafı, sizlerin 'Tam Kapanma' bizim ise " Total Locked Down" dediğimiz  günleri için stok magazin yapacaktım ama 'Sırrı Abi' aniden 'Sırrı Dede' olunca planım bozuldu.
Bir ayağı Moskova'da bir ayağı İstanbul'da Hakan Aksay, görüntülenmemek için elinden geleni yapan gazeteci Serdar Barut, eski vekil, yeni dede Sırrı Süreyya, karedeki  en ünlü ve solcu ben, jipine daha bir kere bile bindirmeyen Dr. İncilay Erdoğan

Tarihimden yapraklar

Ben, İngiliz diplomat, Nilay Karaelmas, Okay Gönensin ya da Kahveci ya da? En sonda gazeteci Metin Çorabatır

Gelin, ta 80'lere gidelim. Ben 40'larıma yeni girmişim, fotoğrafı gönderen Nilay Karaelmas (New York gazeteciliği öncesi) anca 30.

İngiliz Konsolosluğu'nda, Ken Russell'ın ünlü Yalnız Kalpler (Music Lovers) filminde Çaykovski'nin sevgilisini oynayan ünlü tiyatrocu Christopher Gable'ın ziyareti şerefine verilen bir partideyiz.

Ama esas konu o değil. Karaelmas'ın yanındaki gözlüklü kim? Biz Okay Gönensin'de karar kıldık çünkü o ara Nilay'la Okan yakın gibiydiler. Fakat meslek büyüğümüz Hasan Cemal "Adnan Kahveci'ye benziyor" dedi. Eğer "İkisi de değildi" diyen ve emin olan varsa bana bir e-posta atıversin. 

Bu linkler ihmal edilmesin 

* Mülkiyeliler Birliği'nden, "1970’lerden Günümüze Mülkiye’de Kadın Olma Deneyimleri" söyleşisi 30 Nisan'da, saat 19.00'da.

* PEN'in kampanyası, 20-27 Nisan sansür gündemi ve daha fazlası Susma Platformu'nda.

* Hafıza Merkezi'nin sempozyum yayını çıktı: "Türkiye'de Geçiş Dönemi Adaleti: Dönüşen Özneler, Yöntemler ve Araçlar"

Tıklarımı artırmak, yani Doğan Akın'ın beni T24'ten tasfiye etmesini engellemek için zaman zaman 'Düzeyli Magazin Ombudsmanı' olmaya karar verdim. Gerçi haftama 1915 24 Nisan'ı ve Biden'ın Erdoğan'a telefon uyarıları haberleriyle başlamak şanssızlığım oldu ama hamama giren terler.

* 'Muhalif' Halk TV'de bitmez tükenmez bir tartışma programı. İki gazeteciyi, aynı organda çalıştığım için, tanıyorum. Deniz Zeyrek ve İsmail Saymaz. Tabii bir de Hakan Çelenk var. Çelenk'in Haftalık Gazete'de, şimdi Karar'da yazan İsmet Berkan'ın sağ kolu olduğunu -muhalif Halk TV'ye rağmen- unutmak zor olacak. Neyse, Biden-Erdoğan ve Ermeni soykırımı tartışması yapıyorlar. "Sözde" sözcüğünü bol bol kullanarak. "Biz gazeteciyiz, tarihçi değil" diyorlar ve kendilerine "vatan haini" diyecek olanların yolunu kapatıyorlar. Ama o ne...
 
* Ertesi gün bir gazeteci, Sözcü'den Emin Çölaşan, Ertuğrul Özkök'ün şehvetsizliğinden 24 Nisan'a hızlı bir tarihçi geçişi yapıyor, "Bir tane bile belge yok" diyor. Çölaşan'ın; Ertuğrul Özkök'ün Sharon Stone ile görüşmesinde, Stone'un 'davetkârlığı'na karşılık veremediğini yazarken bir gün arayla 24 Nisan'a nasıl geçtiğini anlamak mümkün değil. Bitmedi...
 
* Bir gün önce karışık Habertürk'te "Tasavvuf müziği yoktur, dini müzik vardır" diye pek yerinde ve pek yandaş sevindirici yazı yazan Murat Bardakçı, 24 Nisan yazısını belden aşağı düşürüveriyor. Dini hassasiyetlerini bir anda rafa kaldırıp, "Biden'ın söyleyecekleri bilmemnemizden aşağı" başlığıyla Türk erkeklerini mutluluğa gark ediyor. İstiklal'de bir tur atın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Orada yürüyen her 10 erkekten yedisi "bilmemnesiyle" kadınlara oral şiddet saçar, beş cümlesinden biriyle. Türkiye Türkiye olalı pop tarihçi ve pop psikiyatrlardan çektiği zulmü kimseden çekmedi.
İsmail Saymaz - Deniz Zeyrek - Murat Bardakçı
* Habertürk TV'de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla programa çıkan Nagehan Alçı programın tamamında maruz kaldığı kaba muameleyi şikâyet etmiş yazısında. Orasını bilemem ama öbür iki meslektaşı için yazdıklarını atlayamazdım:
"... Sevgili Nihal'e de zaman zaman sert çıktı. Bir tek İsmail'e sempatik davrandı ama İmamoğlu o kadar gergindi ki, İsmail doğru dürüst soru soramadı."
Nihal dediği şık örtülü Nihal Bengisu Karaca, İsmail dediği bazen kravatlı, bazen sakallı gömleksiz İsmail Saymaz.
 
* 24 Nisan deyip soykırım kıyameti koparan ABD Başkanı Joe Biden'ın komplosunu şıppadanak anlayan Hürriyet'ten Nedim Şener ile Sabah'tan Hilal Kaplan'ı atlamam mümkün değildi. Şener, Biden'ın Tayyip Erdoğan'ı düşürmek için bu iftiraları attığını bildirip, muhalefete de aba altından sopa gösteriyordu.
Bana nedense "Camdaki Kız"da Nur Sürer'in oynadığı yari katolik yarı yerli dindar Feride karakterini hatırlatan Hilal Kaplan da uyanmıştı. Kendine 'muhafazakâr müslümanlığı' uygun gören eski AKP'lileri de katarak muhalefeti hak yoluna çağırıyordu. Hiç ilgisi yok ama 60 sonlarında bizzat yaşadığım bir olay geldi akılma. En yaşlımızın 22 olduğu bir Altıncı Filo mitinginde Amerikan emperyalizmini protesto ederken 'Allahu Ekber' diyerek bize saldıran koca koca sakallı bıyıklı amcalar birden aklıma düştü. Hazır yerim varken hatırlatayım dedim onların çocuklarına, torunlarına.
Nagehan Alçı - Hilal Kaplan - Nedim Şener
* Tabii ki bu magazinin Hürriyet'in İmam Hatiplisi olmadan biteceğini düşünmediniz, değil mi? İmam Hatipli, Biden'ın 'soykırım' nitelemesi karşısında Fazıl Say ve AKP Bağcılar'ın nasıl aynı noktada olduklarını, haklı bir keyifle, anlattı. Boğaziçi'nin ağzının payını verdi. Ama en önemlisi, vurguladığı üzere Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Sabah, Milliyet ve Yeni Şafakı'ın aynı manşetlerle çıkmasıydı. Kahrolsun aksini düşünen 'vatan hainleri!'

Sıkça sorulan sorular ve cheapshots

* RTÜK'ün zulmünden bezen Sözcü TV sonunda YouTube'dan yayına başladı. Ama ne başlama, ekranda yayın yönetmeni  Erdoğan Aktaş, Uğur Dündar, İsmail Saymaz, Deniz Zeyrek, İsmail Yılmaz adlı yakışıklı erkekler diye başlayacaktım ama bu hafta RTÜK'e karşı onlarla dayanışma içinde olacağımdan sesimi kesiyorum.
 

Advertorial (!)

Mülkiyeliler Birliği İzmir'den

 

Müzik önerisi

Bu haftanın seçimini 65+ kadın fanlarım yaptı. Cennete sızdıklarına emin olduğum Milva ile Bertolt Brecht bir araya gelirse onlara can dayanır mı? Surabaya Johnny...