Tuğrul Eryılmaz

24 Nisan 2020

Boğaz'a hapsolanlar, yeni karizmatik erkek, bizden sonraki kuşak(lar), bulutlarda gez Umut

Ey muktedirler, 65 plus'a sınırlı da olsa bir güneş özgürlüğü yolu bulun. Biz yaşlı genç kız ve yaşlı delikanlılar alıştığınız muhalefete benzemeyiz. Siyaset değil bir saat güneş ve yürüme şansı talebimizdir

Artık hastalanacağım. Korona'dan değil, güneşsizlik ve 70 metre kare evde altı haftadır hareketsiz kalmaktan. Ağrına gitmesine rağmen her kural ve kısıtlamaya uyan bir yurttaş olarak talep ediyorum. Torunum Asya (5) , dede Tuğrul ( 65 plus) olarak ayrı gruplar olarak haftada üç beş saat güneşe çıkarsınlar. Yok, "Bugün pazar, bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar" diye dramatize etmeyeceğim. Bu talep ciddidir ve birden fazla da yolu var gerçekleştirmenin. Haydi bilim insanları size güveniyoruz. Siz ne derseniz o.

Dede isyan etti. Foto Şengün Kılıç. Asya torun Margot Fonteyn, 23 Nisan balesini evde yaptı. Foto: Babası Hüseyin Özdemir.

Dışarı çıkmadan nasıl haber yazılır? Sabah'ta ya da Hürriyet’te olsam Cumhurbaşkanı ya da devlet ricali yazdırır ama kim takar yalnız başına bir anarko-marksisti.

Tam o an telefon çaldı. Geçen hafta adını yazdım diye ağzımdan burnumdan getiren Cihangirli dramaturg Yıldırım Türker. Bazı kamuyu ilgilendirmeyen durumları atlayıp, diyaloğu aktarıyorum.

-Bu hafta yemeğini Ece'den kendin aldır. Sezen beni evden aldıracak.

-Sezen kim?

-Kartoloş bunak. Arkadaşım Sezen Aksu.

-Haa, benim bir numaralı fanım olduğunu söyleyen mesajlar atan hanımefendi.

-X..!..X…X…X

Neyse sayın YT kıskançlıkta bana rahmet okutur. Tabii SA solfej, YT de kelime cambazı olduklarından hemen sıkılmışlar. "N'olur gel" diyorlar. Gidecek olsam Mehmet Y. Yılmaz Bodrum’a, Kadir İnanır Dalaman’a çağırdı, oraya giderdim.

Şimdi diyeceksiniz ki, niye hala seni davet etmeyenlerle konuşuyorsun. Çok alemsiniz, sanki Türkiye Amy Winehouse ve Harold Pinter kaynıyor, elimdekilerle idare ediyorum!

***

Yorgun savaşçının dönüşü

Belki bazılarınız Hasan Cemal'in yeniden yazmaya başladığını fark ettiniz. Ben hemen ettim çünkü Mehmet Y. Yılmaz ve Aydın Engin'le birlikte en büyük rakibim. Yokluğunda benim T24 rating rekorlarını kırdığımı görünce pabucun pahalı olduğunu anladı.

Zaten ben onun hastalıklarına da inanmadım. Ayağını bile şık kırdı. Amma HC'siz Cumhuriyet olmadı, T24 de olmaz. Allah gölgesini üstümüzden eksik etmesin. Beni kıskanması da zamanla geçecektir.

Bu arada Çarşamba günü arkadaşım Ayşe Cemal aradı. Biraz bana ama daha çok HC'ye "Karizmayı çizdirdi" diyen Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök'e. İfade özgürlüğüne hep saygılı oldum. "Bu konuda demode ve yanlışsınız. Kadınlar erkeği mutfakta müthiş çekici ve karizmatik buluyorlar.  Bilgilerinize belki bir faydası olur diye..."

Ben Ayşe Cemal'e inanırım.

Solda Hasan Cemal, sağda Ayşe Cemal ve ben 

***

Bizden sonraki kuşak

Pazartesi günü Whatsapp ve email'im durmadı. Cüneyt Özdemir kendi kanalında Hasan Cemal bahanesiyle benden söz etmiş. Sanki ben genç meslektaşımı izlemiyormuşum gibi.

Özdemir her zamanki gibi cana yakın ve sevimli. Ne var ki işe yorum da katınca nerede durduğu konusu biraz sıkıntılı. Bir de (Pazartesi programı) herkes ince göndermelerden anlamayabilir benim gibi; Brezilya’nın vahim Başkanı Jair Bolsonaro, Korona'yı değil, sokağa çıkmayı sınırlayan eyalet valilerini protesto ediyordu. Bir de Cüneyt Özdemir’in canlı yayın yaptığı yer kendi evi mi, kamusal alan mı?

Tabii ki radarıma takılan sadece Özdemir değil. Medyascope'ta Ruşen Çakır ve Kemal Can'ı kavga ede ede izlemek çok keyifli. Sonunda onlar kazanıyor ama olsun.

Başka orta "gençler" de var. Duvar’dan Bahadır Özgür ve Hakkı Özdal, T24'ten Gökçer Tahincioğlu, Kısa Dalga'dan Nazan Özcan, Sözcü'ye rağmen Çiğdem Toker, Hürriyet'i unutup Erkan Aktuğ, Pınar Öğünç, Milliyet’ten Asu Maro, KHK'lı iletişimciler...

Bunları ve biraz da para verin, hem televizyon hem gazete hem de dergi grubu olalım üç günde. Tabii televizyon deyince Banu Güven ve Nevşin Mengü’yü de transfer ederim. Tabii ilk ay beni öldürmemeyi başarırlarsa. Yok radyo yapmayalım Ömer Madra'nın Açık Radyosu ve TRT3 idare eder. Köle olarak da T24'ün gençlerini, birkaç eski öğrencim ve işsiz genç gazetecileri kullanırım.

Banu Güven, Cüneyt Özdemir, Kemal Can ve Ruşen Çakır, Asu Maro

***

Umut'umuzu kaybettik

1980 öncesi Ankara Gazi Osman Paşa'dan Cihangir kahveye kardeşimiz tiyatrocu Umut Demirdelen'i kaybettik.

Tiyatromuzun bu sevgili oyuncusu Demirdelen’in GOP'taki evi yalnız ünlü tiyatrocularla dolup taşmazdı. TRT'den ben, Lale Gürsel, Ayşe Silivri, Mehmet Kavaklıoğlu; akademiden Mülkiyeli Yavuz Sabuncu, İlber Ortaylı, Halil Ergün dâhil tiyatrocular tabii, İstanbul'dan yolu düşen freak'lerin uğrak yeriydi.

Dünyayı takmayan Umut tam bir neşe deposuydu. Şimdi Cihangir'in halk kahvesi çok sessiz olacak. Gümüş Ali ile Uğurbey'in sevgili babaları ve Neriman’ın kardeşi Umut Demirdelen'i en son Kundera'nın Jacques ve Efendisi oyununda seyretmiştim. Uzunca bir süredir dizi setinde yakalandığı zatürreden kurtulmak için tedavi görüyordu. Olmadı. Çok laik bir arkadaşımızdı, toprağı bol olsun.

Umut Demirdelen

***

Tarihimden yapraklara devam

İlk fotoğrafım Mülkiye 1967. En sanatçı ruhluları olduğum için fotoğrafı ben çektim, o yüzden yokum. Elçilerimizden Atila Uzel, kaymakam Noyan Ünsal, belediye başkanı ve vekil Murat Karayalçın, Mekteb-i Sultani'den Erdir Sencil ve Cengiz Tekin, BYYO'dan Pamir Teker ve Koç'un CEO'larından Halil Ergün kadar nekes, Macit Akman.

İkinci fotoğraf 1975 TRT. Londra'dan dönmüşüm 50 pound ve 10 plakla ve de kendimi TRT Haber Merkezi'nde bulmuşum. Editörüm ve Mülkiyeli arkadaşım Reha Atasagun ki Mehmet Barlas'a çok çektirmiştir. Güzel esmer kadınsa Mülkiye'yi kazanamadığı için Fransız filolojisini bitirmek zorunda kalan Günseli Doratlı Özkan. Hepimiz dört dörtlük gazetecilerdik.

Üçüncü fotoğraf Güzel Osman'ın neredeyse kendisi kadar güzel karısı ressam Filiz Tokcan. Bakmayın sevimli görünüşüne. Londra'dan Paris'e gittiğimde, bize yakışmaz diye Pamir Teker'le birlikte güzelim David Bowie saçlarımı kesmişlerdi. Gülten Çayan’ı çok özledim.

***

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

Marianne Faithfull, Melisa Sözen, ben, Ertuğrul Kürkçü ve Sırrı Süreyya Önder, Necmiye Alpay

***

K.G.G.

***

Advertorial

Ankara Uluslararası Caz Derneği

İnanmak zor ama 1995'te Özlem Oktar Varoğlu girişimiyle kuruldu. ODTÜ Caz Günleri olarak başladılar. Şimdi artık Ankara Uluslararası Caz Festivali oldular.
 
Şimdi bazı konserlerini T24 Stüdyosunda kayda alıyorlar. Bir de size bir sır. Caz Derneği'nin kuruluşunda katkıda sulunan dönemin Ankaralıları kim? Sedat Ergin, Ece Temelkuran, Murat Artun veee bizim Doğan Akın.
Ankara 24. Uluslararası Caz Festivali bu yıl yeni tip Koranavirüs salgını nedeniyle online olarak yapılacak. T24'ün de basın sponsoru olduğu festivalde Önder Focan Trio'nun kayıtları T24 stüdyolarında çekildi.

***

Müzik önerisi

Bu haftaki şarkımızı Mülkiye'nin efsanevi anayasa doçenti Murat Sevinç seçti. Kendi bulmuş, kendi yolladı. Tabii ki büyük bir keyifle yayınlıyoruz.