Nihal Yalçın beni doğum gününe çağırmadı ama "Seni Buldum Ya" filminde fena değil - Oğlumun düğününden, Sezen Aksu'nun arkadaşım olduğuna inanmayanlara - Doğan Hızlan'ı Nurcan Akad'la Londra'da ayartamamıştık ama burada Ece ya da Yakup'a götüreceğim - Korhan Atay, mart ayında hem kitap imzalıyor hem de denize giriyor
***
İkinci aşımın üstünden üç haftadan fazla geçtiği için yavaş yavaş "azmaya" başladım. Azdım dedim diye müstehzi müstehzi gülmeyin. Maskemi kuşanıp Beyoğlu'na çıkmaya cesaret ettim.
Mephisto Kitabevi'nin teras bahçesi, Ece'nin 9'unun önü ve tabii ki Yakup. Fakat tabii gezim önce Cihangir Home Room'da başladı. Mid-Cihangirli tiyatrocular, sinemacılar ve okumuş yazmışlarla doluydu, dolu dediysem on-on beş kişi. Tiyatro-dizi oyuncuları İpek Bilgin ve Tülay Günal, Shakespeare, Brecht ve tiyatro eğitimi konuştukları için sıkıldım ve yanlarında çok az kaldım.
Tülay Günal ve İpek Bilgin. İki tiyatrocu-dizicimiz (Fotoğraf: Prof. Haluk Gürgen)
Beyoğlu'nda ilk durağım Mephisto Kitabevi oldu. Güzel bir çay içtim, sahibesi Canan Parlar'la muhabbet edip, Asmalımescit'e doğru yola çıktım. Ece Aksoy'un mekânında, dışarıda iki üç masa vardı. BluTV'den Melo Parlak ve tiyatrocu komşum Nihal Yalçın oturuyorlardı. Döktüğüm ilk viskimi Ece, ikincisini ise kızlar ısmarladı.
T24 muhbirim Berna Abik, patron Doğan Akın'ın, kendisini davet bile etmeden, şair Bejan Matur'la Yakup'ta içmeye gittiğini haber verdi. Soluğu Yakup'ta aldım. Dışarıda, Okay Gönensin'in masasında Hürriyet Kültür Sanat Şefi İhsan Yılmaz ve Kırmızı Kedi'den eski Hürriyetçi Çağlayan Çevik oturuyorlardı. "Dönüşte uğrarım" deyip Yakup'un teras katına çıktım.
Ece'nin önünde, Tuğrul the Gonzo, Ece Aksoy, Melo Parlak, Nihal Yalçın
Bejan Matur'la barıştık
Şair Bejan Matur'la aramız nihayet düzeldi (Fotoğraf: Doğan Akın)
Kültür sanat insanları
Biraz saçları beyazlatmış Hürriyetçi İhsan Yılmaz, ben, Kırmızı Kedi Çağlayan Çevik (Fotoğraf: Yıldıray Arslan- Yakup)
Çıkışta söz verdiğim gibi, İhsan Yılmaz'la Çağlayan Çevik'in masasına son avanta viskim için çöktüm. Uzun uzun Doğan Hızlan'ı nasıl punduna getirip pandemiden sonra Yakup'a götürürüz planları yaptık. İtiraf edeyim ki benden sonraki kuşağın kültür sanat insanları o kadar sıkıcı çıkmadılar.
Datça'da kitap imza günü
İmza günleri Datça'da deniz kenarında yapılır, sonra da yüzülür
Sabiha Sertel Budapeşte’de yaşarken, bir gün tavuk almak için pazara gidiyor. Satıcı ısrarla bir horozu ona tavuk diye yutturmaya çalışıyor. Sabiha Sertel’in o sıralarda bildiği tek Macarca kelime olan 'yoldaş', erkekler için 'elvtárs', kadınlar için 'elvtársnő' olarak kullanılıyor. Sabiha Hanım, sonunda pazarcıya derdini 'elvtársnő, elvtársnő' diye telaşla bağırarak anlatabiliyor ve yoldaş tavuk almayı başarıyor.
Tarihimden yapraklar
İzmir Alsancak'ta deniz görmeyen orta halli bir meyhane
Bu linkler ihmal edilmesin
* Bu gazetecilik link'i dil bilen meslektaşlar için ama dileyen bir göz atsın.
* Webinar: Sanatsal İfade Özgürlüğü, Dünya Tiyatrolar Günü, 23-30 Mart sansür gündemi ve daha fazlası için Susma Platformu.
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
Advertorial (!)
Müzik önerisi
Bu hafta şarkımız yirmi yıl öncesine gidiyor ama bütün Türkiye, dünya ve düzeyli magazinde ilk kez dinleyeceksiniz.
Daha önce Levent Yüksel, Zülfü Livaneli ve Mehmet Erdem'in söylediği bu şarkıyı ilk kez esas sahibinden, yani Sezen Aksu'dan dinleyeceksiniz. Bu onun Kardeş Türküler'le yaptığı ilk profesyonel kayıtmış, inşallah pop müzik fakiri beni, işletmemiştir.