Tolga Şardan

29 Eylül 2023

Yeraltı dünyasında saflar nasıl?

Ulusal” yeraltı dünyasının yeniden şekillenmesine yol açan diğer bir etken ise, cezaevinde olan suç dünyasının “kalburüstü” isimlerinin birbiri ardına tahliye olmasıydı

Organize suç dünyası ya da bilinen isimleriyle mafya veya yeraltı dünyasında önemli gelişmeler yaşanıyor.

Son dönemde; özellikle İstanbul merkezli suç gruplarında yaşanan bu gelişmeler, bugüne kadar kimi zaman birlikte olan, kimi zaman da ayrı davranan mafya gruplarında safların yeniden oluşmasına neden oldu bir süredir.

Diğer yandan belirtmek gerekir ki; pek çok yabancı menşeili suç gruplarının İstanbul'u faaliyet merkezi olarak tutması, yerel suç gruplarının da bir süredir İstanbul dışında Çeşme, Bodrum, Kuşadası, Marmaris, Fethiye, Antalya gibi sıcak paranın yoğun olduğu bölgelere kaymasını zorunlu hale getirdi.

"Ulusal" yeraltı dünyasının yeniden şekillenmesine yol açan diğer bir etken ise, cezaevinde olan suç dünyasının "kalburüstü" isimlerinin birbiri ardına tahliye olmasıydı.

Hatırlayalım, ilk önce Alaattin Çakıcı cezaevinden tahliye oldu. Ardından bu kez Kürşat Yılmaz cezaevinden çıktı. Cezaevinden çıkan son isim ise Sedat Şahin'di.

Her üç isim, her ne kadar cezaevinden adamlarını yönlendirseler de tahliye olduktan sonra gruplarını daha güçlü biçimde yönetmeye başladılar, doğal olarak.

Çakıcı, Yılmaz ve Şahin'in yanı sıra genç kuşak organize suç örgütü liderlerinden Barış Boyun'un da adı birkaç yıldır mafya haberlerine konu oluyor.

Soylu-Aktaş tartışması akıllarda

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun görevi sırasında kendisine yönelen eleştirilerden birisi de; bilhassa İstanbul merkezli faaliyet yürüten Sarallar Grubu'nun diğer gruplara üstünlük kurmasıydı.

Soylu'nun Sarallar'a yönelik bir operasyonla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'la yaşadığı tartışma halen akıllarda.

Aktaş'a, "Sarallar'a yönelik operasyon konusunda neden kendisine bilgi verilmediği" yönünde tepkisini gösteren Soylu'ya, İstanbul Emniyet Müdürü'nün verdiği "Size her söylediğimizde sızıntı oldu" yanıtı geçen kasımda Büyüteç'e konu olmuş, kamuoyunda da epeyce tartışılmıştı bu diyalog. 

Kim, kiminle; kime karşı

Emniyet kaynaklarına göre; önde gelen üç organize suç örgütü liderinin tahliyesi sonrasında oluşan yeni tablo şöyle şekillendi.

Öncelikle son birkaç yıldır İstanbul'da etkili olan ve polis kayıtlarına göre en etkin mafya grubu olan Sarallar'ın, kendileri gibi Karadeniz kökenli Hacısüleymanoğlu grubu ile yan yana durduğu ifade ediliyor.

Bu grubun karşısında ise daha kalabalık bir oluşum var. Bu oluşumda Çakıcı, Sedat Şahin, Kürşat Yılmaz ve Barış Boyun yer aldı. Bu arada Almanya'da yoğun faaliyetleri bulunan ve Çeşme'de bazı mekanlarda etkinliği olduğu bilinen Necati Arabacı da yine bu gruba dışarıdan destek veriyor.

Bilindiği gibi, Almanya'da kurulu Hells Angels grubunun lideri Necati Arabacı, kısa süre önce Ankara'da Ayhan Bora Kaplan'ın oğlunun sünnet düğününde görüldü. Aynı düğünde Çakıcı'nın yeğeni Barış Çakıcı da yer aldı.

Gündemdeki isim: Barış Boyun

Burada, geçtiğimiz günlerde Yunanistan'da yaşanan mafya hesaplaşmasında ekibi öldürülen Barış Boyun'a ayrı parantez açmak gerekiyor.

Şöyle ki, ikinci grup içinde yer alan Barış Boyun'un liderliğini yaptığı Daltonlar grubuna karşı Red Kit grubu var. Bu grup, aynı zamanda Sarallar grubunun alt grubu olarak biliniyor.

Sarallar grubunun bir diğer alt grubu liderliğini Soner Reçber'in yaptığı Göl grubu.

Barış Boyun, İstanbul'da motosikletli infaz timlerini hayata geçiren mafya lideri olarak tanınıyor. İstanbul'daki eylemleri sonrasında önce Gürcistan'a giden Boyun, oradan Abhazya ve Ukrayna üzerinden İtalya'ya geçti.

Boyun'un İtalya'ya yasa dışı yollardan geçtiği emniyet kayıtlarında mevcut. Rimini'de yakalanan Boyun, Türkiye'ye iade işlemleri sırasında yerel güvenlik makamlarınca serbest bırakıldı. Boyun'un ülkede ev aldığı tespit edildi.

İtalya güvenlik makamları, Türkiye'nin girişimi sonrasında Boyun'a oturum izni vermedi. 

Ayrıca, İstanbul'da faaliyet gösteren Sırp kökenli suç örgütü lideri Jovan Vukotic'in öldürülmesinde Barış Boyun'un ekibinin görev yaptığı ifade ediliyor. Vukotic grubunun Sarallar grubu ile bağlantısının bulunduğu yine emniyet kaynaklarından yansıyan bilgilerden.

Suç örgütlerinin Uzi tercihi

Organize suç örgütleri içinde bu gelişmeler yaşanırken, İstanbul'da yaşanan silahlı çatışmalarda Uzi marka otomatik silahların kullanılması ve operasyonlarda ele geçirilmesi de dikkat çeken diğer bir nokta.

Daha önceleri kalaşnikof marka otomatik tüfeklerin kullanıldığı çatışmalarda son dönemde Glock ve Uzi'ler de suç örgütlerince tercih ediliyor.

Soylu, Ankara'ya gelecek mi?

Öte yandan TBMM'de yeni yasama dönemi pazar günü başlıyor.

Yeni dönem nedeniyle TBMM'de özel oturum yapılacak. Açılışta gözler elbette AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu'da olacak. Aynı zamanda TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı olan Soylu'nun, Ayhan Bora Kaplan'a yönelik operasyondan sonra Ankara'ya gelip gelmeyeceği merak konusu.

Yaşanan süreçte partisinden destek görmediği ifade edilen Soylu'nun yeni yasama yılında TBMM'deki devam durumu da yine kamuoyunun ilgisi çekecek şüphesiz.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. 

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.