Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) "banka dolandırıcılığı" ve "kara para aklama" suçlamalarının yanı sıra ABD'nin İran'a yönelik ambargosunu deldiği iddiasıyla 2017'de Miami'de yakalanıp yargılanmaya başlanan İran uyruklu Türk iş insanı Rıza Sarraf'la (Reza Zarrab) ilgili yeni bilgiler hafta başında kamuoyuna yansıdı.
Kendisiyle beraber çalışan kuryesi Adem Karahan'ın ABD soruşturma birimlerine verdiği bilgiler doğrultusunda devam eden araştırmalarda Sarraf'ın kara para aklama organizasyonu çerçevesinde Dubai, İngiltere ve Almanya'daki bazı finans kuruluşları üzerinden şüpheli işlemler yaptığı ortaya çıkarıldı.
Sarraf ve Karahan'ın boyları aşan dolar desteleriyle çektirdikleri fotoğrafların dünya kamuoyuyla paylaşılması sonrasında, Sarraf'ın Türkiye'deki kimi siyasetçi ve bürokratlarla olan temasları bir kez daha gündeme geldi.
Bu dosyanın ayrıntılarına girmeyeceğim, zaten hükümete yakın yayın organları dışındaki medya mecralarında gelişmenin detayları hafta başından bu yana yayımlanıyor.
Sarraf'la ilgili yaşananların ABD tarafından Türkiye'ye karşı ne şekilde kullanıldığını da hatırlatayım.
* * *
Sarraf örneğinden yola çıkmamın sebebi, basit gibi görünse de aslında yakın zamanda Türkiye'nin Sarraf olayındakine benzer başka bir süreçle karşılaşma olasılığı.
Olayın başkahramanı Serkan Kurtuluş adlı Türk vatandaşı.
İzmir'de organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında farklı tarihlerde işlem yapılan Kurtuluş, son dönemde yine İzmir merkezli FETÖ borsası faaliyetlerine yönelik iddialarda başroldeydi.
15 Temmuz sürecinin ardından devlet tarafından başlatılan adli ve idari soruşturmalar çerçevesinde oluştuğu iddia edilen FETÖ borsasında yer alan Kurtuluş, kentteki kimi iş insanlarından "haklarında FETÖ soruşturması olduğu ve para karşılığında bu işten kurtarılabileceklerini" belirterek para toplamaya başladı.
Kurtuluş'un bu organizasyonu kurup işletirken İzmir Emniyeti'nde görev yapan istihbaratçı polislerden de destek aldığı iddialarının ayyuka çıkmasıyla birlikte kentte 30 Mayıs 2019'da işlenen bir cinayet yeni iddiaların ortaya çıkmasına sebep oldu.
Polis kılığına girmiş suikastçının hedefi FETÖ borsasıyla ilgili devlete bilgi vereceği belirtilen AKP eski İzmir İl Başkan yardımcısı Ahmet Kurtuluş'tu. Aynı zamanda iş insanı olan Kurtuluş'un, asıl organizasyonun başındaki Serkan Kurtuluş'la soyadı benzerliğinden başka hiçbir yakınlığı yoktu.
Yapılan soruşturmada, Ahmet Kurtuluş'un öldürülme talimatının, FETÖ borsası iddialarının başladığı dönemde hakkında başlatılan adli soruşturmadan kurtulmak için Gürcistan'a kaçan Serkan Kurtuluş tarafından verildiği anlaşıldı.
Ahmet Kurtuluş, bazı devlet görevlilerinin de bağlantılarını açıklamasının önüne geçilmesi için susturulmuştu.
Bu konuda İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava halen devam ediyor.
Serkan Kurtuluş
* * *
İzmir merkezli FETÖ borsası sürecinin detayları fazlasıyla kalabalık. Birbiri içine geçmiş olaylar zinciri var. Zincirin çözülmesi halinde önümüzdeki dönemde epey hareketli günlerin yaşanması muhtemel.
Bu yazının konusu ise, bundan sonra yürüyen pek bilinmeyen bir süreç.
Türkiye'de bu olaylar yaşanırken, soruşturmanın asli faili olan Serkan Kurtuluş, yasa dışı yollardan Gürcistan'a geçmiş, 2016'dan bu yana yaşamını gayet rahat sürdürüyordu.
Kurtuluş, bir ara Türkiye'deki hakkındaki yakalama kararları çerçevesinde Gürcü polisince 2018'de yakalandı. Hakkındaki kırmızı bülten nedeniyle dokuz ay boyunca cezaevinde kaldı. Fakat Gürcü hükümeti Kurtuluş'un Türkiye'ye iade edilmesi kararını vermeye yanaşmadı.
Türk Emniyeti, Kurtuluş'u yakından takip ediyordu. Bu arada Kurtuluş, Türkiye'ye iade edilmesini önlemek amacıyla Gürcistan'dan iltica talebinde bulundu. Talebini biraz da maddi olarak desteklemek istedi. Fakat Gürcistan bu talebe Türkiye'nin baskısı nedeniyle uygunluk vermedi.
Bu gelişmenin ardından bir süre sonra Kurtuluş'un Gürcistan'daki izi kaybedildi. Gürcü makamları Kurtuluş'un ne yaptığını tespit edemedi.
Türkiye'nin de katkısıyla yapılan araştırmalarda bazı ipuçları elde edildi.
Gürcistan'da kalmasının sakıncalı olacağına karar veren Kurtuluş'un ülkeden ayrıldığı tespit edildi.
Devam eden çalışmalarda, Kurtuluş'un yakın tarihte Gürcistan'dan önce Ukrayna'ya, oradan da İspanya'ya geçtiği anlaşıldı.
Kurtuluş, İspanya'dan Kolombiya'ya uçtu. Türkiye'den epeyce uzaklara giderek izini kaybettirmek isteyen Kurtuluş'un izi Arjantin'de bulundu.
Türkiye'nin halen Interpol'ün kırmızı bültenle aradığı organize suç örgütü lideri ve FETÖ borsası iddialarının kilit ismi Kurtuluş, geçen Haziran'da yerel polisin operasyonuyla Buenos Aires'te otel odasında yakayı ele verdi.
Gelişmenin ardından Türkiye, Interpol üzerinden devreye girdi, iade sürecini başlattı. Henüz bu konuda bir ilerleme sağlanamadı.
* * *
Bu aşamada, Kurtuluş'un Arjantin'de yakalanması sıradan bir süreç değil.
Edindiğim bilgiye göre, Türkiye'de ilginç bir sürecin içinde olan Kurtuluş'u takip eden sadece Türk Emniyeti değildi.
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da Kurtuluş'un varlığından haberdardı!
Uzaktan Kurtuluş'u takip ediyordu. Kurtuluş'u Gürcistan'dan çıkartan FBI mı? İşin bu aşaması henüz bilinmiyor.
Fakat Kurtuluş'un Kolombiya'ya geldiğini tespit eden FBI, burada devreye girip Kurtuluş'un Arjantin'e geçiş yapmasını kendi kanalları üzerinden sağladı.
Zira ABD'nin Kolombiya ile suçlu iadesini kolaylaştıran adli mekanizması yoktu. Arjantin'le bu çerçevede ikili çalışmaları olan FBI, yerel polisle yaptığı ortak çalışma sonrasında Kurtuluş'u "kontrollü biçimde" yakalattı.
Daha önce de Türkiye merkezli benzer adli ve istihbari operasyonlar gerçekleştiren FBI, şimdi tıpkı Rıza Sarraf dosyasında olduğu gibi benzer özel bir süreci Arjantin'de yürütüyor.
Kurtuluş'un Arjantin'de resmi makamlara Türkiye'yi ilgilendiren konularda neler anlattığını henüz bilmiyoruz.
Ancak, son günlerde özellikle yurtdışındaki farklı sosyal medya hesaplarından Kurtuluş'a ait olduğu edilen bazı iddialar gündeme getiriliyor.
Bu paylaşımlara bakıldığında Kurtuluş'un, AKP iktidarı ile devletin bazı kurumlarını ve görevlilerini zorda bırakacak açıklamaları var.
Bunların ne kadarının doğru olduğu henüz bilinmiyor. Ama Arjantin'de FBI'ın kontrolünde bir süreç yürütülüyor.
Ve korkarım ki, ABD yönetimi Türkiye'yi zor durumda bırakmak için yeni bir dosya hazırlığı peşinde.