ÖSYM eski Başkanı Ali Demir’le ilgili yürütülen adli soruşturmayı tamamlayan savcılık, sanığın 18,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını mahkemeden talep etti.
FETÖ döneminin en önemli ve kilit bürokratlarından olan Demir, geçen Nisan’da tutuklanmıştı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Güney’in, sekiz ayda hazırladığı iddianamede oldukça dikkat çekici tespitlerde bulundu.
Silahlı terör örgütü üyeliği ve zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçlarına dönük iddiaların yer aldığı iddianamede yapılan tespitlerin bir bölümü şöyle:
* Demir’in ÖSYM Başkanı olduğu 2010-2015 yılları arasında kurumun soru hazırlama birimine alınan personelin tamamı FETÖ üyesiydi.
* Soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporuna göre, aynı dönemde ÖSYM’nin gerçekleştirdiği 'tüm sınavlar'a ait sorular, soru havuzundan alınıp matbaaya gönderilirken çalındı.
* Çalınma işlemi, soruların matbaaya gönderilmesinde kullanılan ve 'sır cihazı' adı verilen özel kriptolu belleğe yüklendiği sırada gerçekleşti.
* FETÖ’cü personel bu aşamada, bilgisayarlara ProNMS ve Lumension programları kurdu. Bu programlar vasıtasıyla sorular, bilgisayarların 'arka plan' olarak tanımlanan sistemine kopyalandı.
* Arka plana yüklenen sorular, FETÖ’nün her kurumdaki örgütlenmesinde olduğu gibi ÖSYM’den sorumlu sözde imamı Bekir Şimşek’e ulaştırıldı. Şimşek de, örgütsel faaliyet kapsamında ÖSYM’nin gerçekleştirdiği tüm sınavların sorularını, sınavlara girecek olan örgüt üyelerine aktardı.
* * *
Tabii zaman içinde rüzgâr bir anda FETÖ’nün aleyhine dönünce, işler de karışmış.
İddianameye göre, sınav soruşturmalarının başlatılmasıyla beraber dönemin ÖSYM Başkanı Demir’in kilit noktalarda görevlendirdiği FETÖ’cü personel, hırsızlığın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla hünerlerini gösterdi.
ÖSYM’deki FETÖ’cü bilişimciler, bilgisayarları tam 35 kez formatlayarak yani sıfırlayarak yapılan soru hırsızlığı işlemlerinin geri döndürülmesini önlemeye çalıştılar. Ancak, bu kadar çabaya rağmen bazı bilgisayarlarda hırsızlığı ortaya koyacak bilgilere ulaşıldı. Bu bilgiler, kullanılan programların kalıntılarıydı.
Soruşturmada, 'gizli kahramanlar' olarak tanımlanabilecek isimler vardı. Bunlar, FETÖ’yle mücadelede devletin görevlendirdiği bilişim uzmanlarıydı. Gizli kahramanlar, işte bu kalıntıları bularak FETÖ’nün en önemli örgütsel faaliyetlerinden birisi olan sınav yolsuzluğunu gün ışığına çıkarmayı başardı.
* * *
İddianamede yer alan bir itirafçı personelin çarpıcı ifadesi olayı tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. ÖSYM’nin 'kozmik bürosu' olarak tanımlanan birimde bilişim uzmanı olarak görev yapan Muhammet Emin Akçelik’in, itirafçı olarak verdiği ifadenin özeti şöyle:
* Kurumda 3,5 yıl çalıştım. Göreve başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra 2014 yılında Süleyman Salın bana sınav sorularını bağlı bulunduğumuz Fetullah Gülen cemaatine vermek üzere bir tane sanal sunucu kurmamı istedi. Ben de bunun üzerine WSUS isminde bir sanal sunucu kurdum.
* Bu sistem sayesinde, sınav sorularının sır cihazına yüklendiği sırada dosyaların ProNMS aracılığıyla bir kopyasının da WSUS isimli sanal sunucunun içerisine atılmasını sağlamak idi. Bu programların yazılımlarını Kasım Kargı adlı kişi yapıyordu. Bu kişinin güncelleme sırasında soruların kopyasının alınmasını sağlamak için de güncelleme yaptığını biliyorum.
* Kopyası alınan soruları Süleyman Salın CD’ye yükleyerek dışarı çıkartıyordu. Ben bu tür işlemleri bildiğim halde korkumdan dolayı ses çıkaramıyordum. Hangi sınavların soruları bu yöntemle çalındı bilmiyorum ancak; tüm sınavlarda çalındığını tahmin ediyorum.
* * *
Soruşturma sırasında kurumun itirafçı olan diğer çalışanı İbrahim Pektaş ise, süreci şöyle anlatıyordu:
* Sınav sorularında son anda yapılan değişiklikler bile örgüt üyelerinin eline geçiyordu. Bu da soruların son aşamasında çalındığını ortaya koyuyor.
* Soru yüklemenin son aşaması olan sır cihazına soru aktarımı sırasında, soru yazarlarının akıllı kartlarına şifrelenmiş olan soruları içeren dosyaların şifrelerinin çözülme aşamasında sunucu üzerine yapılan yedekleme konfigürasyonu veya program parçacığı ile sistemi yöneten kişilerin soruları istedikleri başka yere atması şeklinde oluyordu.
* Soruları çalan kişilerin de Süleyman Salın, Muhammet Emin Akçelik ve Salih Sabri Köse olduğunu düşünüyorum.
* * *
Adı geçen kilit isimlerden Süleyman Salın, 2005’te ÖSYM’de bilişim personeli olarak çalışmaya başlamış. Daha sonra sistem yöneticisi olan Salın hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Ancak Salın, yurt dışına kaçtığı için yakalanamadı. Zaten, 1 Ocak 2016’da istifasını verdi.
İtirafçı olan Muhammet Emin Akçelik, ÖSYM’de bilişim personeli olarak göreve başladı. Soruşturma kapsamında yakalandı. İtirafçı olunca adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak, mahkeme safhasında itirafçı olmaktan vazgeçince tutuklandı. Bylock kullanıcısı olduğu anlaşıldı. 672 sayılı KHK ile ihraç edildi.
Dosyada adı geçen Salih Sabri Köse, 2012’de ÖSYM’de bilişim personeli olarak işe başladı. Daha sonra sistem yöneticisi oldu. Hakkında yakalama kararı çıkartıldı, ancak yakalanamadı. Telefonunda Bylock bulundu. 672 sayılı KHK ile ihraç edildi.
Diğer şüphelilerden Orhan Aksoy, 2005’te ÖSYM’de bilişim personeli olarak göreve başladı. Daha sonra sistem yöneticiliğine getirildi. Darbe girişiminden 2 gün sonra ÖSYM’deki sözleşmesi sona erdirildi. Nisan 2019’da yakalanarak gözaltına alındı.
* * *
Görüldüğü gibi, soruların çalınması faaliyeti FETÖ tarafından son derece basit biçimde kurgulanmış. Hırsızlık, hiç gizlilik ihtiyacı duyulmadan yapılmış.
Ancak bir de madalyonun öteki tarafı var. Demir ve ekibinin döneminde KPSS başta olmak üzere 60 dolayında sınavda soruların çalındığı belirtiliyor. KPSS’nin yanısıra Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın sınavları var.
Hele ki 2010 ve 2012 KPSS’leri FETÖ yapılanması için çok önemliydi.
15 Temmuz’daki FETÖ’nün darbe girişiminde yer alan bazı asker ve polislerin yakınlarına soru verilmesi olayları tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı o dönemde söz konusu kurumlara gönderdiği resmi yazılarla durumun vehametini ortaya koydu.
Demir’in yargılanmasına yakında başlanacak. Demir’in duruşmalardaki açıklamaları önemli.
Ancak, daha önemli bir durum var.
ÖSYM’de FETÖ’nün kendi yandaşları için organize ettiği sınav yolsuzluğu sonucunda binlerce, yüzbinlerce gencimiz mağdur oldu. Aldıkları eğitim sonrasında devlette görev almak amacıyla sınavlara giren bu gençlerin hakkını kimler nasıl teslim edecek?
Ali Demir’in 18,5 yıl hapis cezası alması, kaybedilen hakları, kaybolan hayalleri geri getirmeye yetecek mi?