Masquerade gece kulübünde 2 Nisan'da tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı
Güzel ülkemden yeni bir ibretlik fotoğrafı aktaracağım maalesef Büyüteç’te.
Konu başlığı; 2 Nisan’da Beşiktaş’taki bir gece kulübünde çıkan yangın ve sonrasından yürütülen İçişleri Bakanlığı soruşturması.
Hatırlanacağı üzere; Gayrettepe’de faaliyet gösteren kentin en önemli gece kulüplerinden “Masquerade” ya da Türkçesiyle “Maskeli Balo”da, iş yerindeki yenilenme çalışmaları sırasında yangın çıktı.
Yangında tam 29 kişi yaşamını yitirdi. Yazıyla “yirmi dokuz” kişi.
Facia demenin yetersiz kaldığı, tam anlamıyla bir katliam yaşandı Masquerade’de o gün.
Akabinde savcılığın başlattığı adli soruşturmanın yanı sıra İçişleri Bakanlığı da kendi sorumluluk alanı çerçevesinde idari soruşturma yürüttü.
Adli soruşturma çerçevesinde hazırlanan savcılık iddianamesine göre, mahkemede yargılama başladı, geçen temmuzda. İhmalleri oldukları iddiasıyla 9 sanık yargı önüne çıktı. Adli tatil sonrası yargılama devam edecek.
Madalyonun diğer yüzü var elbette.
Diğer yüzdeki konu ise, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yürüttüğü idari soruşturmada ortaya çıkan skandallar zinciri.
Zincirin halkaları CHP’li Beşiktaş Belediyesi personelinden oluştu. Zira, katliamın yaşandığı gece kulübünün faaliyetine izin veren işletme ruhsatının verilmesi süreci tamamen Beşiktaş Belediyesi’nde.
İBB İtfaiye Çavuşu, gerçeği ortaya çıkardı
Müfettişler, soruşturma kapsamında ruhsatlandırma sürecinde sorumlulukları oldukları gerekçesiyle haklarında ön inceleme yapılan belediye personelinin ifadesini alıp kayda geçirdi.
Olayla ilgili yaklaşık 60 sayfalık rapor hazırlayan müfettişlerin ifadesini aldığı ve Masquarade adlı gece kulübüne ait itfaiye raporunu hazırlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görevli İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz’un anlatımları, skandalı gün yüzüne çıkardı.
İtfaiye Çavuşu Yavuz, müfettişlerin önüne koyduğu ve “mevzuata uygun olmayan” 7 Kasım 2006 tarihli ve 24900 sayılı “yangın bakımından incelenen işe yerlerine ait muayene raporu”na yönelik şu bilgileri verdi:
“(…) Biz, söz konusu iş yerlerine yanımızda belediye veya başka bir kurum temsilcisi olmadan gitmekteydik. Bizi iş yerinde iş yeri sahibi veya temsilcisi karşılıyordu.
İş yerinin büyüklüğünü de bizi karşılayan ve yer gösteren kişinin beyanına göre rapora yazıyorduk.
Bana göstermiş olduğunuz raporun da bu şekilde olduğunu tahmin ediyorum.
İş yerinde hazır bulunan yangın önlemlerinin kontrolünü gittiğimiz zaman test etme imkânımız yoktur. Sadece hazır bulunup bulunmadığını gözlemleyerek rapor verilmektedir. Düzenlemiş olduğum raporda o dönemde yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Kanun Hakkındaki Yönetmelik esas alınmıştır. (…)”
Müfettişlerin tespiti
Yavuz’un söz konusu açıklamaları üzerine müfettişlerin değerlendirmesi dikkat çekici:
“Ancak iş yerinin büyüklüğünün kullanıcı yükü ve buna bağlı olarak çıkış kapılarının sayısı yangın güvenliği açısından önem arz ettiğinden, rapor düzenlenirken iş yeri büyüklüğünün iş yeri sahibinin beyanı ile değil, görevli memur tarafından faaliyet alanının bizzat ölçülerek raporun düzenlemesi gerekmekteydi.”
İtfaiye amiri: “Haftada 1000 – 1500 rapor düzenleniyordu”
İtfaiye çavuşu Yavuz’un müfettişlere verdiği ifade sonrasında hakkında ön inceleme yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu’nun verdiği ifade de skandalın boyutunu ortaya koydu:
“(…) Görev yaptığım dönemde usül olarak söz konusu iş yerinin özelliği ve yangından korunmak için alınan önlemlere bakarak şayet uygunsa raporu imzalıyordum. Ancak iş yerine gitmediğim için ayrıntılarına vakıf değilim. Sahaya giden arkadaşlara itibar etmek durumundayız. Zira haftada 1000-1500 arası rapor düzenlenmekteydi. (…)”
Benzer biçimde müfettişlerin ifadesine başvurduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ ise, özetle şu bilgileri verdi:
“Bahse konu iş yeri için Beşiktaş Belediyesi’nden gelen yazı üzerine itfaiye müdürlüğünde görevli personel Fazlı Yavuz tarafından bizzat iş yerine gidilerek düzenlenmiştir. Bunun düzenlediği rapor silsile amirler tarafından imzalanmak suretiyle ilgili kuruma gönderilmiştir.
İtfaiyenin iş yükü çok fazladır. 2006 yılında düzenlenen rapor yerine gidilerek düzenlenmiştir. (…)”
“Ben müdür adına imzaladım”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk, müfettişlerin sorularını şöyle yanıtladı:
“(…) Söz konusu raporun tanziminde ismi geçen iş yerini bizzat gidip incelemedim. İncelemem de gerekmiyordu. Sahada bizzat yerinde inceleme işini diğer görevliler yapıyordu.
Sahada inceleme işi tamamlanıp, rapor tanzim edildiğinde en son imza için İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürü’ne geliyordu. Söz konusu evrakın imzalandığı tarihte Müdür Orhan Akyıldız görevinin başında olmadığı için evrakı adı geçen müdür adına imzaladım.
İmza atarken evrakın şekil ve muhteva açısından tamam olup olmadığını inceledim. Benden önce imza atması gereken görevlilerin imzalarını kontrol ettim. Bir noksanlık görmeyince de müdür adına evrakı imzaladım. (…)”
Masquerade’nin faaliyete geçmesini sağlayacak İBB İtfaiye Teşkilatı’nın imza koydukları yangın raporu için müfettişlerin değerlendirmesi rapora şöyle yansıdı:
“(…) Ancak her ne kadar itfaiye raporu, İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz tarafından hazırlanmışsa da İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu, İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ, İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk tarafından imzalanmak suretiyle itfaiye raporu hukuken geçerlilik kazanmıştır. (…)”
Raporda ne yazıyordu?
İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin odaklandığı ve rapora koydukları, olayın en can alıcı kayıtlarından 2006 tarihli yangın bakımından incelenen işyerlerine ait muayene raporu şöyle:
“(…) İş Nevi: İçkili lokanta
Yapı Cinsi İşyerinin Özellikleri: Adı geçen yer, bodrumu ile 5 katlı Sinan Pasajı’nın bodrum ve asma katında olup kâgirdir. Girişi pasaj dahilinden olup 2 adet çıkış kapısı vardır. Dahili salon asma kat dahilinde elektrik ile ısınan firütöz, çay ve ızgara ocağı vardır. Kısman salon olarak kullanılmaktadır. Pasajın servis merdivenine açılan 2 çıkış kapısı vardır. Diğer katlar iş yeridir.
Yangından korunmak için alınan önlemler: 10 adet 6 kg’lık yangın söndürme cihazı, yangın dolabı, yangın ihbar alarm tesisatı, acil aydınlatma, ışıklı yangın çıkış levhaları, otomatik söndürme sistemi (yağmurlama) panele bağlı duman dedektörü, ocak üstü davlumbazlara otomatik söndürme sistemi vardır.
İşyerinin alanı: 750 m2
Yangından korunmak için alınması gereken önlemler ve sonuç: Yangına karşı alınan koruyucu önlemler bugünkü durumu ile yeterlidir. (…)”
Müfettiş ifadelerine yansıdığı şekliyle, İstanbul’da özellikle eğlence mekânı olarak adlandırılan gece kulübü ve diskotek gibi işyerlerine verilen iş yeri açma ruhsatlarının alt yapısını oluşturan yangın raporlarının ne şekilde verildiği, bugün yaşanan tablonun göstergesi.
Halk arasında böylesi durumlar için kullanılan “hak getire” ya da “işler, evlere şenlik” deyimlerinin tam karşılığı.
Masquarade’nin geçmişi
Bu arada 29 kişinin öldüğü Masquarade’nin geçmişi 2006’da başlamadığını aktarayım. 1987’ye kadar uzanıyor.
Buraya kadar okuduklarınızı 2006’da yapılan işlemler ve o dönemki tablonun görülmesi amacıyla kaleme aldım.
Gece kulübünün 1987’den bugüne geçmişini yarın anlatacağım.
Tolga Şardan kimdir?Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor. |