Ağır bir grip ile yatıyorum, pek kendimde değilim. İçerden TV haberleri anlamsız mırıltılar halinde hayal meyal duyuluyor.

Bunlardan biri kulağıma gelir gelmez, birden hap yutmuşum gibi kendime gelme emareleri ortaya çıktı.

Politik söylemlerin mevsim gribine iyi gelebildiğine dair yeni bir bulgu ile yüz yüze mi geldik ne?..

Adalet Bakanı Sayın Bozdağ'ın bir açıklaması üzerine ekranlardan çevreye yayılan muğlaklık, bir iki lâkırdı etmeyi gerekli kıldı. Şöyle ki...

Şuyuu vukuundan beterdir, derler.

Sayın Bozdağ, 1845 defa hakarete uğramış bir Cumhurbaşkanı'nı uluorta teşhir etmekte nasıl bir amaç taşıyor olabilir ki? Bilmiyorum...

Diğer sayın Bakan Kurtulmuş’un dedikleri de beni yatağa düşüren asıl söylemler olmasın sakın. Eğer öyle ise bu da çok eski ve bilinen bir sendromun yeniden keşfi sayılır.

İsmine bir u harfi ekleyerek Kurutulmuş diye takıldığım sayın Bakan Cumhurbaşkanı'ndan kaynaklanan işleri düzelteyim derken değerli itiraflarda bulunuyor. Ne denebilir ki...

Elbet mahkeme kararları da eleştirilebilir.

Sayın Cumhurbaşkanı da sorumluluğundan sıyrıldığında bu hakkı özgürce kullanabilir. Ama bulunduğu mevkide onun her sözü Cumhurbaşkanı sözüdür, o da kendisine bir Anayasa mahkemesi kararına uymuyorum, tanımıyorum, kabul etmiyorum deme hakkını vermez.

Çünkü kendisine yetki veren bir Anayasa'yı tanımamazlık, bu gün elinde tuttuğu yetkiyi de tanımıyor anlamına gelecektir. Geriye kalan...

O zaman, sayın Kurtulmuş'un dediği gibi bu kişisel görüştür. Yani ülkenin temel yasası ve mahkeme kararları da dahil her türlü uygulaması bir kişinin kişisel görüş ve kararına indirgenmiştir.

Lütfen bu takdirde sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili müstebitlik iddialarını ciddiye almanız gerekmiyor mu?

Hiç kuşku yok ki, ne olursa olsun kimseye hakaret etmenin savunulacak hiç bir yanı yoktur, olamaz.

Çünkü hakaret, eleştiri yapma imkânını kısıtlıyor, giderek engelliyor. Binsekizyüzskırkbeş kişinin hakaret ettiği bir insanı nasıl eleştirebilirsiniz?..

Sayın Bozdağ'ın amacı bu mu acaba, diyesi geliyor insanın.

Hap yutmuşçasına kendime gelme emareleri geçici olmalı. Yattığım yerde  iPad ile bu satırları yazayım derken, üstüme yine gribal ağırlık çöktü. Kendimi iyi hissetmiyorum. Yine uyku geliyor galiba...

İçerden uyutucu  mı rıl tı  lar   ge    li     yo.......  zzzzzzzzzzzz