Kim ne derse desin, hepimiz aynı büyükbabanın torunlarındanız. Yani, iyisi yada kötüsü ile her gördüğü şeyi taklit etme heveslisi, kuyruksuz iki ayaklılardanız.

Kovid'le ilgili çıkarılan bilim dışı dedikoduların ardından buna inananlar da çoğaldı.. Onlar da birbirini taklit etmeye ve birbirlerinin arkasından gitmeye başladılar. Aşı olmamak konusunda hemfikir olmaları gibi.

İsteklisi çok olan toplumsal bütünlük eğilimi, olumlu gibi görünse de, bu taklit merakı, arkasında hastalık, bulaşıcılık, ölüm ve yıkım bırakınca, kabul etmek zor.

İnsanların birbirlerine karşı duymaları beklenen doğal güven duygusu, hasara uğramış olmalı ki gaz verme, kandırma yada inandırma esas olmuş, bunun için zorlama da marifetten sayılmış.

Tez canlı Bakan Varank da yerli aşı için denek olduğunu övünerek açıklarken, aşının dünyadakilerin en iyisi olduğunu, henüz denemeden önce söylüyordu, aşının yerli ve milli olduğunu ekledikten sonra elbet. 

Burada insanların her gün yüzlercesi kırılırken, aşı kıtlığı baş göstermişken, bu yetmemiş gibi aşı karşıtlığı takliden yayılırken, yerli ve milli diye nitelenen aşının bir an önce sol omuzdan bedene zerk edilmesi hayal ediliyor, bekleniyor.

Zaman içinde işkence ve idam önlenebildiydi çok şükür, ama salgına vız geliyor.. Hakaret, küfür, aşağılama, coplama, ıslatma, eline ayağına kelepçe vurma, zindana atma, orada unutma, tehdit, tahkir gırla gidiyor, hiç eksik olmuyor. Siyaset ve hukuk hatta sağlık adına bile olsa.

Yani, sorun çözücü yöntemlerden biriymiş gibi, bir diğerini izleyip, taklit ve özenme sonucu, vurma, bıçaklama, balkondan atma, darp etme, kibarca söylenişiyle istismar etmeyi kahramanlık gibi algılatmak üzere, sanki medya dellâllığı görev başında!.. Bunlara bir de aşı red etme eylemi eklenmiyor mu? 

Vatan evladını yatağa, toprağa gömen Koronavirüs adlı gözle görülmez yaratıklar hemcinslerimizden daha mı değerli ki, yasak olduğu halde insanlar meydanlarda, salonlarda, törenlerde toplanıp adeta onlara ikram ediliyor, yapmayın lütfen.

Her şeyden önce kendinize karşı dürüst olun. Bu Shakespeare'den.

Hikmetin sadece kendinde olduğuna inananın vay haline! Bu da benden.

Aşı derken, şaşı kalmayalım lütfen...

Tam da yazıyı fiyakalı şekilde sonlandırıp, tableti tam kapatmaya hazırlanıyordum ki, Reis tam kapanma kararını açıkladı.

Tamam kapanalım da, aşı işi şakaya da, ihmale de gelmez. 

İyi kapanmalar, iyi bayramlar, sağlıklı iyi günler dileyerek…