Seyfettin Gürsel

17 Nisan 2016

İşsizlikte kafa karışıklığı

Bizim medya ve siyasetçilerimiz değişimde hangi yön işlerine geliyorsa o yöndeki rakamları öne çıkarırlar...

Cuma günü ocak dönemi işgücü piyasası göstergeleri açıklandı. TÜİK her ayın 15’inde üç aylık ortalama rakamları kamuoyu ile paylaşır. Her mart ayında da işgücü göstergelerindeki yıllık değişimler belli olur. 28 Mart tarihli yazımda (İşsizlikte çarpıcı gelişmeler) 2014’ten 2015’e yaşan gelişmeleri konu edinmiştim. Bu kez ocak dönemi (aralık-ocak-şubat) üzerinde durmak istiyorum.

Dönemden döneme göstergelerde ortaya çıkan değişimler işsizlikteki güncel gelişmeler hakkında bilgi içerir. İşsizlik ne yönde hareket ediyor ve neden böyle hareket ediyor sorularına yanıt aranır. Daha doğrusu teorik olarak böyle olması gerekir. Ama pratikte böyle olmaz. TÜİK tam 3 adet işsizlik oranı açıklar. Dönemsel oran, mevsim etkilerinden arındırılmış oran ve bir önceki yılın aynı döneminin oranı. Sorun şu ki bu oranlar genelde aynı yönde hareket etmezler. Biri işsizliğin azaldığına, bir değeri arttığına işaret eder. İşsizlik oranlarına bir de işsiz sayılarını eklerseniz karmaşa daha da artar. İşsiz sayısı mutlak olarak artarken işsizlik oranı düşebilir. Malum işsizlik oranı işsiz sayısının işgücü sayısına bölünmesi ile bulunur. İşsiz sayısı artsa bile işgücü daha hızlı artmışsa oran düşebilir.

Bizim medya ve siyasetçilerimiz de elbette değişimde hangi yön işlerine geliyorsa o yönü işaret eden rakamları öne çıkarırlar. Vatandaşın kafası da haliyle karışır. Hangi rakama, daha doğrusu kime inanacak. Aslında büyük çoğunluğu temsil eden ortalama vatandaşın bu muammaya fazla kafa yorduğunu hiç sanmıyorum. Hangi iddia kulağına hoş geliyorsa onu benimser, konu kapanır.

Bu kargaşaya cuma günü ocak dönemi işgücü göstergelerinin açıklanmasının ardından bir kez daha şahit olduk. Aralıktan Ocak dönemine işsizlik oranı yüzde 10,8’den 11,1’e yükseldi. Demek ki işsizlik artıyordu. Oysa mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlar, ki bu rakam istatistiksel bir tahmindir, işsizlik oranının yüzde 10,3’ten 10,1’e gerilediğini gösterdi.

İşsizlik artıyor mu, azalıyor mu? Aralıktan ocağa işsizlik oranın artış nedeni istihdam ve işgücü bir arada düşerken işsiz sayısının 86 bin kadar artmış olmasıdır. Bu ülkemizde her yıl yaşanan tipik mevsimsel etkinin sonucudur. Kışa doğru ekonomik faaliyet azalır, yaza doğru artar. İşsizlikte değişimin gerçekte ne yönde olduğunu kestirebilmek için rakam serileri mevsim etkisinden arındırma işlemine tabi tutulur. Bu işlemin sonucu Aralıktan Ocak dönemine işgücünün 50 bin, istihdamın ise 94 bin arttığı tahmin edildiğinden işsiz sayısının da 44 bin azaldığı tahmin edilmektedir. Sonuçta mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı da yüzde 10,3’ten 10,1’e gerilediği görülmektedir.

Ocak döneminde önceki döneme kıyasla işsizliğin artmış olduğu tartışılmaz. Ama eğer TÜİK mevsimsellikten arındırma işlemini standartlara uygun yapıyorsa, ki öyle yapıyor, işsizliğin azalma eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Nitekim ekim döneminde yüzde 10,5 ile zirve yapan mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranının düzenli olarak azaldığı görülüyor.  Bunun nedeni işgücü artışı yavaşlarken istihdam artışının gücünü koruması. Bu noktada istihdam artışının sektör dağılımındaki dengesizliği vurgulamakta yarar var. Ekim 2015’ten Ocak 2016’ya istihdam tarımda 17 bin, sanayide 73 bin azalırken, inşaatta 54 bin, hizmetlerde ise tam 260 bin artmış durumda. Yani istihdam artışını çok büyük ölçüde hizmet sektörü sürüklüyor.

Mevsimsellik içermeyen yıllık değişimler güncel eğilimin yönünü kestirmek için fazla güvenilir değildir ama şimdilik bu eğilimi doğruladıklarını söyleyebiliriz. 2015 Ocak döneminde yüzde 11,3 olan işsizlik oranı 2016 Ocak döneminde yüzde 11,1’e geriledi. TÜİK kadın ve erkek işgücü rakamlarını mevsimsel etkiden arındırmadığından yıllık değişim rakamları cinsiyet ayrımında işgücü piyasası gelişmelerini izlememize de olanak veriyor.

Üç hafta önceki yazımda 2014’ten 2015’e kadın işgücü artışının erkekleri geçtiğini ama aynı zamanda kadın-erkek işsizliğinde de aranın açıldığı üzerinde durmuştum. Ocak 2016 yıllık rakamlarının da bu gelişmeyi teyit ettiğini vurgulayarak noktalayalım. Ocak 2015’ten Ocak 2016’ya erkek işgücü 398 bin artarken istihdam 416 bin arttı. Buna karşılık kadın işgücü artışı 434 bin olurken istihdam artışı 403 binde kaldı. Dolayısıyla işsiz erkeklerin sayısı azalırken işsiz kadınların ki arttı. Kadın işsizlik oranında yüzde 13,1’den 13’e sınırlı bir azalma yaşanırken erkek işsizlik oranında yüzde 10,6’dan 10,3’e çok daha güçlü bir düşüş gerçekleşti. İşsizlikte cinsiyet farkı biraz daha açıldı.