Sertuğ Çiçek

17 Mayıs 2023

14 Mayıs seçimlerinin röntgeni: İttifak politikaları ne kazandırdı ne kaybettirdi; TİP'in ayrı listesi hangi illerde ne kadar etki yarattı?

Seçim Simülasyonu yazı dizisinde kullandığım simülatörü gerçekleşen oy oranlarıyla çalıştırdım; sonuçları paylaşıyorum...

28. Dönem Milletvekili seçim sonuçları yapılan itirazların karara bağlanma süreci nedeniyle henüz  kesinleşmedi.

Çok sayıda itiraz var ve bazı seçim çevrelerinde milletvekili dağılımının değişebileceği beklentisi yüksek. 

Kesin olmayan sonuçlar üzerinden seçimin röntgenini çekmeye devam edelim.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) elindeki seçim verilerini halen araştırmacıların kullanabileceği şekilde servis etmediği için en temel verileri tek tek girerek çalışmak zorunda kaldık. 

Yeşil Sol - Sol Parti karışıklığı 

Veri girişi yaparken dikkatimi çeken konuyla başlayalım. Kürt seçmenin yoğun yaşadığı, YSP'nin birinci parti olduğu illerde Sol Parti'ye azımsanamayacak sayıda oy çıktı. Ankara, İstanbul İzmir gibi illerde bile binde 1 civarında olan Sol Parti'nin oyları bölgede binde 5'in üzerinde, zaman zaman yüzde 1'e yaklaşıyor. Yani 6-7 kat daha yüksek! Örneğin Hakkari'de Sol Parti'nin oyu yüzde 0,65, Ağrı'da yüzde 0,63, Van'da yüzde 0,61, Tunceli'de yüzde 1,22.

Seçmenler oy verirken ya da sandık kurulları oyu yazarken Yeşil Sol ile Sol'u karıştırmış sanki.

Sonuçları değiştirecek büyüklükte olmasa da HDP'nin kapatılma tehlikesi nedeniyle Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSP) adı altında seçime katılmasının HDP'ye verdiği zararlardan biri de bu karışıklık olsa gerek.

 

Anketler ne ölçüde açıklayıcı oldu?

Kamuoyu araştırma şirketleri seçim öncesinde onlarca araştırma sonucu açıkladılar.

Ben de bu sonuçlardan ortalama oranlar üreterek seçim simülasyonu yapmıştım.

Simülasyonda kullandığım son oy oranlarını 15 Nisan sonrasında yapılan 20 anket sonucu üzerinden üretmiştim.

ADA, Aksoy, Area, Areda Survey, Artıbir, ASAL, Avrasya, Bulgu, İvem, KONDA, MAK, Metropoll, Optimar, ORC, Özdemir, SAROS, Sosyo Politik, TEAM, TÜSİAR ve Yöneylem anketleri arasında 6 parti için en düşük ve en yüksek oranları veren anketleri dışarıda bırakarak kalan 11 anketin ortalamasını almıştım.

 

En büyük yanılma MHP oylarında

Anket ortalamaları ile gerçekleşen oy oranları arasında en büyük yanılgı MHP oylarında ortaya çıktı:

Seçim öncesi yaptığım son Türkiye simülasyonunda kullandığım oy oranları ile gerçekleşen oy oranları ve aralarındaki farkı gösteren yukarıdaki tabloya göre MHP’nin yüzde 7,04 oy alacağı tahmin ediliyordu. Ancak MHP bundan 3,03 puan fazla alarak yüzde 10,07’lik oy oranını yakaladı.

Anket oranlarıyla 3,82 milyon oy alması beklenen MHP yüzde 43 bir sapmayla 5,47 milyon oy aldı. Tahmin edilen oya göre alınan oy arasındaki fark 1,65 milyon oldu.

Anketlerin MHP’den sonraki en büyük yanılgısı CHP oylarında yaşandı.

Anket ortalamalarında yüzde 30,08 olarak görünen CHP’nin aldığı oy 4.75 daha düşük, yüzde 25,33 olarak gerçekleşti. Böylece CHP 16,34 milyon oy alması beklenirken yaklaşık 2,58 milyon daha az oy alarak 13,76 milyon oyda kaldı.

Anket ortalamaları, CHP’nin yanı sıra YSP ve AKP’nin beklenen oy oranlarını gerçekleşen oy oranlarından daha yüksek. YSP’de 1,36 puan fark varken AKP’deki yanılma 1 puanın altında, 0,81 oldu.

Anket ortalamalarının gerçeğe en çok yaklaştığı partiler İYİP ve TİP oldu.

Yeniden Refah Partisi (YRP) ile Zafer Partisi (ZP) diğer kategorisi içinde ele alınmıştı. Bu nedenle her ikisine de beklenenin üzerinde oy çıktığını söylemekle yetinelim.

 

Simülasyon doğru çalıştı mı?

Seçim öncesi yaptığım simülasyonlarla alternatif ittifak modelleriyle ve farklı oy oranlarında ne tür sonuçlar ortaya çıkabileceği hakkında kamuoyuna fikir vermeyi hedeflemiştim.

Oy oranları değiştiğinde sonuçlar da değişiyordu elbette. Simülasyonun sağlamasını 2018 seçimleriyle yaptığımda sorunsuz çalışıyordu.

Ancak 14 Mayıs seçim sonuçlarıyla da aynı verimlilikte çalışıp çalışmayacağını merak ediyordum. Bunu test etmek için simülatörümü Türkiye geneli gerçekleşen oy oranlarıyla çalıştırarak milletvekili dağılımı sonuçlarını gerçekleşen milletvekili sayılarıyla karşılaştırdım:

İttifaklar açısından sonuçlar isabetli. Milletvekili dağılımını ittifaklar düzeyinde sadece 4 farkla tahmin edecek kadar iyi çalışan bir simülatörümüz var.

Simülasyonun sonucu bu ölçüde isabetle tahmin edebilmesi temel varsayımımızın hayatla uyum içinde olduğunu gösterdi: Partilerin seçim çevrelerindeki 2018'deki göreli güçleri bu seçimde de değişmedi. Yazının altında bu konuda izlediğim yöntemi, meraklısı için yeniden hatırlatıyorum.*

Simülasyonun il bazında yanıldığı yerlerin ağırlıklı olarak 2018 seçiminde yer almamış YRP ile TİP’in güçlü çıkış yaptığı iller olması da bu varsayımımızı destekliyor. 

Parti düzeyindeki milletvekili dağılımı da simülasyon sonucu bulduğum milletvekili dağılımıyla çok yakın: 

Simülasyonun parti bazındaki en büyük yanılgısı AKP’de oldu. 5 milletvekili çıkaran YRP ile beklenmeyen bir oy alan MHP’nin 2018 seçiminde olmayan performansları bu sapmanın temel nedeni oldu.

YSP’deki sapmanın da temel nedeni TİP’in oylarının 2018 dağılım verisi olmaması nedeniyle hata payının yüksek çıkması. Az sayıdaki ilde toplanan TİP oyları milletvekili dağılımını YSP aleyhine değiştirdi.

Milletvekili dağılımında 16 sandalye hatası toplama göre yüzde 2,66'lık bir hata anlamına geliyor ki bu da kabul edilebilir bir oran.

 

TİP’in ayrı girmesi milletvekili dağılımını ne kadar etkiledi?

YSP çatısı altıda birlikte seçime giren partiler ile TİP’in olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı seçmenleri arasında çok tartışılan bir konuyu da ele alarak tartışmalara yardımcı olmak istiyorum.

Özellikle sol kamuoyunda çok tartışılan bu konu hakkında rivayet çok, bilgi az. 

Acaba TİP YSP çatısı altında seçime girse ve aldığı bütün oylar YSP’ye yazılsaydı milletvekili dağılımı nasıl değişirdi sorusuna yanıt vermek için 4 numaralı senaryo ile mevcut seçim sonuçlarını karşılaştırdım. Yani TİP'in ayrı seçime girdiği bütün seçim çevrelerinde aldığı oyları o ildeki YSP oylarıyla toplayarak milletvekili dağılımına baktım:

 

 

Bu çalışma sonucu elde ettiğim sonuca göre, TİP’in seçime ayrı listeyle girmesi nedeniyle Emek ve Özgürlük İttifakı 4 sandalye kaybetti.  Bu milletvekilliklerinden 2’si CHP’ye, biri İYİP’e, sonuncusu da AKP’ye kaptırılmış görünüyor.

Eğer milletvekili dağılımı 2018’deki gibi ittifak oyları üzerinden yapılsaydı, yani partiler ayrı listelerle girseler bile toplam oyları üzerinden hesap yapılsaydı, bu 4 sandalyenin 2’si YSP’ye 2’si de TİP’e giderdi.  

Bu hesaplamanın, TİP ve YSP’nin ayrı ayrı aldığı oyların basitçe toplanarak yapıldığını hatırlamakta yarar var. Gerçek yaşamda bu iki partinin YSP adıyla seçime girmesinin yaratacağı etki, seçim çevresine, partilerin çalışmalarına bağlı olarak bu basit toplamdan daha büyük ya da daha küçük olabilir.

TİP, ayrı listeyle seçime girmeseydi Emek ve Özgürlük İttifakı Adana, İzmir 2. Bölge, İstanbul 1. Bölge ve İstanbul 3. Bölge’de birer fazla milletvekili kazanabiliyordu.  Bunun dışındaki seçim çevrelerinde çok yaklaşılmış olsa da oy sayısı milletvekili sayısını artırmaya yetmiyordu. Örneğin İstanbul 2. Bölge'de 1 milletvekili kazanan TİP'in oyları ile 2 milletvekili kazanan YSP'nin oylarının toplamı Emek ve Özgürlük İttifakı'nın toplamda 4 milletvekili kazanmayı sağlayacak düzeye ulaşmıyor.   

Özetlemek gerekirse TİP'in  ayrı listeyle seçime girmesinin Emek ve Özgürlük İttifakı'na 15-20 milletvekili kaybettirdiği iddiası gerçekçi değil. TİP'in ayrı liste ısrarını, yüzde 3 baraını geçip Hazine yardımı imkanına kavuşmak istemesi dışında, anlamakta güçlük çekenlerden biri olsam da sonucun olumsuz kısmının abartıldığını düşünüyorum. 

TİP'in CHP'den milletvekili çaldığına yönelik iddialar ise bu iki parti farklı ittifaklarda oldukları için siyasi rekabetin bir parçası olarak görülmeli.  Ancak yine de seçim verilerinin detaylarına sahip oldukça bu tartışmada da yararlı olabilecek özel bir analiz yapmayı planlıyorum.

 

Yasa değişikliği Cumhur İttifakı’na yaramadı

2018 seçimlerinde milletvekili dağılımı yapılırken ittifakın toplam oyları dikkate alınıyordu. Ancak Cumhur İttifakı partileri Seçim Yasası’nda değişiklik yaparak bu hükmü geçersiz kıldılar. 14 Mayıs’taki seçimde milletvekili dağılımı partilerin bağımsız oyları üzerinden yapıldı.

Bu değişiklik olmasaydı milletvekili dağılımı nasıl olurdu diye bakmak üzere simülasyonumuzdaki 6 numaralı senaryoyu kullanacağım:

 

 

Eğer eski yasa geçerli olsaydı Cumhur İttifakı 11 fazla milletvekili çıkarmış olurdu. Bunların 8’i Millet İttifakı’ndan, 3’ü de Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan gelirdi.

Eski yasa yürürlükte olsaydı bu durumdan 10 ekstra milletvekiliyle en çok AKP yararlanır, 7 kayıpla en çok CHP zarar görürdü.

Eski düzenleme olsaydı TİP ve MHP birer vekil fazla, İYİP bir eksik milletvekiline sahip olurdu.

 

CHP ve İYİP her yerde tek listeyle girseydi

CHP ve İYİP 14 ilde fermuar liste yöntemi kullanarak tek listeyle seçime girdi. geri kalan 73 seçim çevresinde ayrı listelerle seçime katılan Millet İttifakı’nın iki ana partisi bütün seçim çevrelerinde tek listeyle seçime katılsaydı sonuç şöyle olacaktı:

Böyle bir ittifak politikası, yukarıda sözünü ettiğim toplama sorununu ihmal edersek Millet İttifakı’na ekstra 16 sandalye kazandırırdı. Dolayısıyla Millet İttifakı toplam milletvekili sayısı 213'ten 229'a, Emek ve Özgürlük İttifakı ile birlikte 293'e yükselebilirdi!

Bu sandalyelerin 10’u AKP’den, 4’ü MHP’den, 1’i YRP’den ve 1’i de YSP’den elde edilirdi.

 

Muhalefet daha birleşik olsaydı…

Hem Millet hem de Emek ve Özgürlük partileri içindeki partiler ayrı liste yerine tek listeyle seçime girseydi sonuçlar nasıl olurdu diye de bakalım. Yani bütün seçim çevrelerinde hem CHP ve İYİP tek listeyle, hem de YSP ve TİP de tek listeyle seçime katılsaydı milletvekili dağılımı ne kadar değişirdi?

Böyle bir ittifak politikası sonucu Cumhur İttifakı 17 sandalye kaybeder, bunun 16’sı Millet İttifakı’na, 1’i de Emek ve Özgürlük İttifakı’na geçerdi.

AKP 11, MHP 5, YRP 1 sandalye kaybederken, CHP 9, İYİP 7, TİP 1 vekillik kazanırdı. Böylece Cumhur İttifakı milletvekili sayısı 322'den 305'e düşerken Millet ile Emek Özgürlük ittifakları toplamı 295'e yükselirdi!

*


Simülasyonda Oyların Seçim Çevrelerinde Partilere Dağılımında İzlenen Yöntem

Her parti için hesaplanan toplam geçerli oyun seçim çevrelerine dağıtılmasında, her partinin bir önceki seçimde o seçim çevresinde elde ettiği nispi/oransal gücü temel alındı.

Örneğin; 2018 seçimlerinde A partisinin aldığı toplam 1000 oyun 50 adedi (yüzde 5) Diyarbakır'dan, 20 adedi (yüzde 2) Samsun'dan gelmiş olsun. 14 Mayıs 2023 seçimi için A partisinin toplam oyu 1500 olarak hesaplandıysa, bu 1500 oyun 75'i (yüzde 5) Diyarbakır'dan, 30'u (yüzde 2) Samsun'dan alınmış olarak varsayılacaktır.

Önceki seçimde yer almayan partilerin oylarının seçim çevrelerine dağılımında ise şu yöntem izlendi:

DEVA ve Gelecek partilerinin seçim çevrelerindeki oransal durumları, yukarıda açıklanan hesapların ortaya koyduğu AKP eğilimlerine göre, Yeşil Sol Parti'nin oransal durumu da HDP'deki eğilime göre tahmin edildi.

TİP'in oransal durumu, CHP ve HDP eğilimleri sırasıyla yüzde 70 ve yüzde 30 oranlarında yansıtılarak tahmin edildi.

Aynı şekilde, Zafer Partisi ağırlıklandırılması MHP üzerinden, Memleket Partisi de CHP üzerinden yapıldı.

 

 


 

Sertuğ Çiçek kimdir?

Sertuğ Çiçek, Ankara'da doğdu. Yenimahalle Öğretmen Kubilay İlkokulu ve Mustafa Kemal Lisesi Orta kısmında okudu. Elektroniğe olan merakı nedeniyle başladığı Yenimahalle Endüstri Meslek Lisesi Elektronik Bölümü'nü 12 Eylül 1980 darbesi döneminde iki yıl ara vermek zorunda kaldığı için ancak 1983 yılında bitirebildi. Aynı yıl girdiği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) İktisat Bölümü'nden 1987 yılında mezun oldu.

Gazeteciliğe 1989 yılında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda başladı. Sırasıyla gece, belediye ve ekonomi muhabiri olarak çalıştı. YÖK'ün düzenlediği yurtdışı yüksek lisans ve doktora bursu sınavını kazanarak 1993 yılında İngiltere'ye gitti. Birmingham Üniversitesi'nde ekonomi yüksek lisans (MsSoc) programını bitirdi. Türkiye'ye dönükten sonra Kırıkkale Üniversitesi'nde mecburi hizmetini tamamladı ve 2005'te istifa ederek özel sektöre geçti. İstanbul'da dershane sektöründe yöneticilik ve öğretmenlik yaptı.

2015'ten bu yana, Cumhuriyet'te işe girmesini teşvik ederek kendisini gece muhabirliğinden kurtaran Mülkiye sıralarından arkadaşı Doğan Akın'ın kurucusu olduğu T24'ün genel koordinatörlüğünü sürdürüyor.