Yazım umarım bir milli güvenlik sorunu olarak görülmez. Öyle ya, uzun zamandır koca ülkede neredeyse hiçbir şey hayatın doğal akışı içinde gerçekleşmiyor.
Amma velakin şunu söylemek lazım ki; Turgutreis’te, şehrin ta orta yerindeki halk plajına, adeta Sahil Güvenlik Kondu Sayın Bakan.
Hadisenin geçmişi var biraz, yeni bir şey değil. Hani ‘su uyur düşman uyumaz’ derler ya; o misal: her halde bir bildiği vardır sahil güvenliğimizi düşünenlerin diyoruz, fakat kafi gelmiyor!
Adalara filan giderken ve de gelirken kendi botlarımızın uğurlamasına, Yunan botlarının da karşılamasına epey alışığız biz...
Arada dalaşmalara da tanıklık eden çok dostumuz olmuştur ve hatta bizimkileri amansız çıktıkları dalgaların arasında görünce; rüzgardan gayri ürperir çoğumuz.
Yani bu deli suların sükûnetinin nedenini, şüphesiz biz de diğer yaka da iyi bilir.
Velhasıl bakanım, aslında yapılacak sahil güvenlik limanı ve tesislerine kimsenin ettiği bir söz yok.
Ve fakat bir Bodrumlu olarak bu canım memleketi içi su dolu bir fıçıya benzetmeye başladığımı paylaşmak istiyorum.
Dört kolla sarıp neresinden su kaçarsa, oraya yetişmeye çalışıp dururuz biz! Ve yine de olmuyor, su akacak bir yer buluyor; her neden ve nasılsa kendine.
Evet, top yekûn doğayla savaştayız mesela! Kaybedeceğimizi bile bile...
Nazım ne dese az söylememiş mi?:
kendi kendimizle yarışmadayız gülüm
ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,
ya dünyamıza inecek ölüm.
Bazı savaşlar sizin bildiğiniz gibi değil Sayın Bakanım:
Cennet Koyu mesela
Ve Mazı
Gölköy Sulak Alanı
Küdür Yarımadası
Adalıyalı - Kissebükü
Kabakum
Gerenkuyu
Aspat / Anthaven Projesi
Kavakderesi
Karaada
Ne diyeyim daha, ben eksilttiysem siz artırın...
Şimdi de Turgutreis!
Dedim ya: “Şehrin orta yerinde, bir turizm destinasyonunun hemen içinde; halka açık bir plaja sahil güvenlik kondu.”
Tam 350 metre iskelesi olacakmış, deniz içinde yapılaşacak alan 141 bin m2. Denizin kıyısında bir vaha; doğanın kendi eliyle olmazsa bir daha yaratılması mümkün olmayan poseidon çayırlarının üstüne hem de.
Başta caretta caretta'ların ve birçok deniz canlı türünün yavrularını bıraktığı, beslenme alanında; ekosistemin kalbinde bir kapanmaz yara açmaktasınız.
Son yirmi küsur yılda binlerce yıllık uygarlıklara ev sahipliği yapmış Anadolu’da; güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına ne tarih kaldı ne doğa Sayın Bakan.
Karış karış, cm cm ranta talana kurban edilmeye devam ediyorken ve biz bu cennet vatanın her karış toprağını savunuyorken sadece çevreci olamayız değil mi?
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ne kadar muzaffer bir ordu olduğunu; onların her birinin Mustafa Kemal’in Askeri olduğundan iyi biliriz.
Ancak doğayla savaş sizin işiniz değil Sayın Bakan.
Gelin şu sahil güvenlik limanına, ilgili bakanlıklar ve ilgili tüm kurumlarla birlikte; kentle ve çevreyle barışık daha güzel bir yer bulunsun.
Eyvallah.
Serdar Gündoğ kimdir?Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi. Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı. 2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı. Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor. |