Bir tarafta "Bu daha iyi günleriniz" diyen Cumhurbaşkanı, öte yanda sinmiş sessizler.
Bir tarafta atanmış bir rektör, sayıları giderek artan yardımcıları, öbür tarafta kendilerini demokrasiye adamış üniversite öğrencileri ve hocalar
Bir tarafta hükümet sorumluluları, diğer tarafta Sedat Peker.
Bir tarafta ülkedeki hukuku/kanunu uygulama sorumluları, diğer tarafta, yeni, genç yakışıklı bir katil, polisin, emniyetin kadife ellerinde.
Bir tarafta Deniz Poyraz, diğer tarafta korkunç-kabul edilemez cinayete bön bakan, eli kolu bağlı "bizler" veya benim gibiler...
Ama niye?
Niye?
Bir tarafta Sezgin Baran Korkmaz - Veyis Ateş'in milyon dolarlar atışması, diğer tarafta açlar; köylüler, işçiler, esnaf, okuyup öğrenecek araçlardan yoksun öğrenciler, çöplerden sebze toplayan kadınlar-erkekler.
Bir tarafta tak-tuk, diğer tarafta tık-mık'a gömülmüş "bizler".
Bir yanda kimlikleri ve Onur Yürüyüşü yasaklanan LGBTİ+'lar, diğer yanda özellikle gençleri doğru ve muasır bir şekilde terbiye ettiğini düşünen iktidardaki yetişkinler...
Bir tarafta Covid-19'a (?) feda edilen "müzik-müzisyenler", diğer tarafta tıngır mıngır sukütta dansa salınan bizler.
Bir tarafta sokakları belleyen-kollayan potansiyel suçlular, diğer tarafta cezaevi hücrelerindeki masumlar; yeni ve eski vekiller, iş insanları, gazeteciler, çok ve çeşitli hak savunucuları.
Bir tarafta dili kesik kitleler, diğer tarafta uzun dillerden gelen talimatlar.
Bir tarafta demokrasi için çırpınan ama kılını kıpırdatmayan kitleler, diğer tarafta "hık" diyeni itaate-cezaya mahkûm eden güçlüler, hakimler.
Ses çıkarmayın, başınızı sallayıp yola devam edin.
2021'deki hayatımız!
İki on yıla yakındır üflemeye değmeyecek sönmekteki yaşantımız.
Ama niye? Niye? Niye?
Geçmiş dönemlerin suçluları, katilleri 783 bin küsur kilometre karede özgür, gürültülü-patırtılı gezerken sokaklara, kalabalıklara karışmaya korkan bizler...
Ve panzehir; perşembe günkü buluşmasında "Demokrasi için Birlik"in verdiği mesaj: "Sokaklardan çekilmiyoruz."