Ragıp Ertuğrul

15 Ocak 2010

Sahnelerde William Etkisi

Ünlü İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tragedyaları ve komedyalarıyla her dönem tiyatroların vazgeçilmezi oldu.

Ünlü İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tragedyaları ve komedyalarıyla her dönem tiyatroların vazgeçilmezi oldu. Shakespeare, hem orjinal eserleri hem de bu eserlerden ilham alınarak yazılan oyunlarla gündemde olmaya devam ediyor. Tıpkı kelebek etkisi gibi sahnelerde sanki bir William etkisi yaşanıyor. William Shakespeare’nin karakterleri topluma bir nevi ayna tutuyor. Geçerliliğini korumasının ve beğeniyle takip edilmesinin en büyük nedeni bu.


Shakespeare’nin yüzyıllardır gündemde olması; hayatın tam ortasında durup, alt, orta, üst sınıftan her insana eşit ölçüde bakabilmesine, insanları ve ilişkileri sorgulayabilme yeteneğine dayanıyor olsa gerek. Tiyatro Pera Shakespeare’nin “Venedik Taciri”ni, Kenter Tiyatrosu Eugene Stickland’in “Kraliçe Lear”ını, Oyun Atölyesi Kemal Aydoğan’ın “7-Şekspir Müzikali”ni, Engin Alkan Ephraim Kishon’un “Tarla Kuşuydu Jülyet”ini seyirciyle buluşturuyor.


1981 yılından bu yana nitelikli, mesajı olan ve cesur metinleri sahneye taşıyan ve tüm kirlenmelere karşı amatör ruhunu koruyan Bizim Tiyatro üretken tiyatro adamı Prof.Özdemir Nutku’nun “Bana William Deyin” oyunuyla perdelerini açtı.


Oyunun yazarı Nutku, aynı zamanda yönettiği oyunda, Zafer Diper’in canlandırdığı Oscar adlı yaşlı oyuncunun kulisinde geçen birkaç saate birkaç oyundan bölümler sığdırmış. Yaşamı boyunca Shakespeare oyunlarından birinde başrol oynamayı hayal eden Oscar, vodvillerle yetinmek zorunda kalmıştır.


Tiyatro uğruna gençlik aşkı Lisa’dan uzaklaşan Oscar, tiyatroda da bulmayı umduğu büyülü dünyaya kavuşamamıştır. Lisa’ya erişememekten duyduğu özlem, yıllar yılı tutkusunu daha da körüklemiştir.


Oscar’ın yüreğinin bir yerinde hala sakladığı heyecanlarını, umutlarını, özlemlerini, kalbinin derinlerine hapsettiği aşkını, tutkularını, istemeyerek yaşamaya göz yumduğu hayatın yansımasını gözlerinde okuduğumuz, sesinde hissettiğimiz Zafer Diper, bir yıllık çalışmanın, emeğin ürününü sahnede sergiliyor. Diper’in abartı girdabına sürüklemeden, çizgisini taklide çevirmeden canlandırdığı onun üzerinde karakter, birer birer sahneye çıkıyor.


Bizim Tiyatro’nun yerleşik bir düzene sahip olmaması kendileri için büyük bir problem teşkil etse de Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan sanatseverler için büyük bir şans. Zira Diper ve ekibi, yılın büyük bir bölümünü turnede geçiriyor. Anadolu’nun her yerine sanatıyla ulaşabiliyor.


Bağımsız tiyatro, özellikle içinde bulunduğumuz ortamda ihtiyaç duyduğumuz toplumsal dinamolardan bir tanesi. Takipçisi olarak bu bağımsızlığın sürdürülebilir kılınması sanatsever olarak bizim elimizde.