Festival mevsimi Uluslararası İstanbul Film Festivaliyle başladı. Ancak iş yaşamının telaşı, ekonomik dalgalanmalar ve istikrarsız bir politika ortamında festival her birimizi ne derece enterese ediyor diyebilirsiniz. Hepimizin bir an da olsa temiz havaya çıkmaya, derin bir soluk almaya ihtiyacımız var. Başımızı kaldırmak, çevreye göz gezdirmek ve binlerce kilometre ötedeki adamlar hangi meselelere kafayı takmışlar ve bu meselelerini geniş kitlelere iletmek için hangi sanatsal araçları kullanıyorlar diye merak etmek... İşte festivaller bize bu merakımızı giderme imkanı tanıyor.

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali bu yıl 17. kez sanatseverlerin karşısına coşku dolu bir programla çıkıyor. Aralarında Ses Tiyatrosu, Bayrampaşa Eski Cezaevi, Talimane Tiyatrosu ve Garajistanbul’un da bulunduğu 18 farklı mekanda 10 Mayıs – 10 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek festivalin biletleri satışa sunuldu. Geç kalmadan ve gösterimler arasında kaybolmadan birkaç önerimizi paylaşalım.
Tiyatro kökenli bir sinema oyuncusu olan John Malkovich Avusturya yapımı “Şeytani Komedya” ile festivale konuk oluyor. Bir seri katili gerçek yaşam öyküsüne dayandırılan oyunda, oyuncuya Viyana Operası'nın iki ünlü sopranosu eşlik ediyor. Oyunun müziklerini ise Viyana Akademi Orkestrası tarafından yorumlanan Vivaldi, Haydn, Handel, Gluck ve Mozart besteleri oluşturuyor.
Franz Kafka’ın aynı adlı romanından oyunlaştırılan “Dava”, Andreas Kriegenburg’un sahne tasarımı ve rejisiyle oyunun kahramanı Bay K.’nın nedenini bilmediği bir suçtan ötürü yargılanma sürecini seyirci için ilgiyle izlenir hale getireceğini bekliyoruz.
Festivalin onur ödülünün de takdim edileceği Japon yönetmen Tadashi Suzuki’nin topluluğu SCOT’tan Sofokles’in “Elektra”sını izleyeceğiz. Suzuki, Japon tiyatrosunun görsel zenginliğini rejilerine katarak olağanüstü bir etki yaratmayı başarıyor.
Carlo Goldoni’nin 1872 tarihli “Tatil Üçlemesi”ni sahneleyen İtalyan Piccolo Tiyatrosu festival izleyicilerine keyifli saatler vaadediyor. Commedia del’Arte’nin en güzel eserlerini yazmış olan Goldoni’yi Türk sanatseverler Arlecchino-İki Efendinin Uşağı oyunundan dolayı yıllardır tanıyor.
Yerli yapımlardan merakla beklediklerimi de sıralayayım; hem oyunculuğu hem de yazarlığı ve yönetmenliğiyle beğenimi kazanan genç kuşak tiyatro adamlarından Yiğit Sertdemir’in Italo Calvino’nun “İkiye Bölünen Vikont” uyarlaması, Ayrin Ersöz’ün Reşat ekrem Koçu’nun bir köçeğin yaşamını anlattığı romanında uyarladığı “Dans Etmek Ya Da...”, Derya Alabora’nın Tiyatro Grup’u tarafından sahnelenen Serdar Biliş’in yönettiği bir Shakespeare uyarlaması “Fırtına”.
Sergilenecek olan 30’a yakın oyun arasından seçim yapabilmeniz için bir kolaylık sağlayabilmişimdir umarım. Festivalin tüm programıyla ilgili ayrıntılı bilgiyi İKSV’nin resmi web sitesinden edinebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler...