Raffi A. Hermonn

18 Temmuz 2017

Ve 2017 Altın Kayısı’yı ‘Sexy Durga’ aldı, iyi mi?

Yönetmen Raed Andoni’nin Ghost Hunting yani Hayaletler Avcısı diye tercüme edebileceğimiz, Filistin, Fransa ve İsviçre yapımı bu filmi aman kaçırmayalım…

14 Temmuz 2017 tarihli ‘Vosge Dziran filmleri, kâh hayat dersi, kâh tarih... başlıklı yazımızda bakın ne demişiz Sexy Durga filmi için… ‘(…) SexyDurga diye bir Hint filmine gidiyorsunuz, sağınız- solunuzda isme bakıp seksi bir film seyretmeye gidiyorlar intibasını taşıyan insanları görüyorsunuz ama filmin sonunda aynı insanların neredeyse depresyon geçirir haldeyken, nasıl bir sükût-u hayale uğradıklarını görerek, gülmeniz geliyor…

Evet, zira az önce seksi bir filme gittiklerine dair kendilerinihazırlamış oldukları hallerinden belli bazı seyircilerin, filmin sonunda uğradıkları sükût-u hayali görmek çok eğlenceliydi…

‘(…) Sinir bozucu, yorucu, sinemada film seyrederken, adeta kendini filmin içine sokan, kişiler için, abartmadan hasta olacakları bir film…  Ancak, üzerinden 45 dk filan geçtikten sonra, aynı o hastalanmış kişilerin (…) aslında, içtikten az sonra damağınızda oluşan tadın sayesinde, daha yeni şarabın hissedilmesi gibi bir film de diyebilecekleri bir film’ demişiz.

Görülüyor ki, Hugh Hudson’un Bşk’ olduğu, Oyunlu (fictionfilmler yarışması Jüri’si, bu şarabı içip, damağında oluşacak sürprizin sonucunu beklemesini bilmiş; eh, uzmanlardan oluşan bir heyet nasıl olsa… Ancak sıradan insanlardan oluşan bir halk jürisi olsaydı, aynı neticenin elde edileceğinden şüpheliyim…

Her halükârda, yönetmen Sanal Kuran Sasidharan ve ekibini tebrik etmek gerekiyor…

Gümüş Kayısı iseRotterdam film festivalinin en iyi filmleri kapsamında da gösterilen, yönetmenliğini Alfonso Uchôa ile Joâo Duman’ın birlikte yaptıkları, Brezilya yapımı bir filme yani Arabia’ya verildi.

Jüri özel ödülü de AlmanyaBulgaristan ve Avusturya ortak yapımı olan, yönetmenliğini Valeska Grizebax’ın yaptığı Western’e verildi.

 

Uluslar arası Belgesel Yarışmasına gelince…

 

Uluslar arası sinema camiasında belgeseller-belgeselciler ülkesi ve sineması diyneredeyse nam almakta olan Ermenistan’daki bir festivalde belgesellere verilen ödüller inanın daha bir dikkat çekiyor ve merak uyandırıyordu

Bu alandaki Altın Kayısı: Yönetmen Raed Andoni’nin Ghost Hunting yani Hayaletler Avcısı diye tercüme edebileceğimiz, FilistinFransa ve İsviçre yapımı bu filmi aman kaçırmayalım…

Gümüş KayısıDerdo Ana’ya, daha doğrusu, Ermenistan-Türkiye halkların, olması ve umut vaat etmesi gereken, ilişkilerinin normalleşmesi beklentisine verildi, diyebilirim.

Ancak, Serdar Önal’ın Derdo Ana’sı olmasaydı, bu ödülün verilmesi hayli zor olurdu…

Bu film için ayrıca konuşacağız, ileriki günlerde. Yapım mı? Anladınız sanırım, Ermenistan -Türkiye ortak.

ÖzelödülBulgaristan yapımı, Bulgaristanlı yönetmen, Dzvetan Dragnev’inKöylüler filmine verildi.

Ve geldik Ulusal Ermeni Panoraması Film Yarışması sonuçlarına

 

Tamamen bu festivale özgü ve gerek Ermenistan, gerek (daha çok) Diyaspora’dan bazı sinemacıların sırf Ermenileri ilgilendiren konularda yaptıkları filmleri beynelmilel sinema arenası ve temalar okyanusunda kaybolmamaları için, aslında akıllıca yaratılmış bir kategori bence…

Bu kategorideki filmlerin asla bir alt kategori olarak değil, sadece tema açısından uluslar arası sinema seyircisinden ziyade, daha çok Ermeni izleyicilerin merakla izleyecekleri filmleri özel bir ilgiyle bir arada toplamak olarak telakki etmek lazım. Böyle filmlerin, temaları, yönetmenlerin tanınmamışlığı yüzünden gözden ırağa düşmemeleri için çok yararlı bence…

Bu kategorideki Altın KayısıABD’den Kris Avedisyan’ın yönetmenliğini yaptığı Donald Ağladı (Donald Cried) adlı, 85 dk’lık filmine verildi.

Belgesel Kayısıyı ise Fransa-Ermenistan-Lübnan ortak yapımı, Tamara Stepanyan’ın ‘Kar vardı (Those from the shore)’ filmine verildi; ödül aldıktan sonra seyretiğim bu film hakkında da ileriki günlerde konuşacağız.

Özel ödül, Ermenistan yapımı, Ermenistan’dan Aşot Mıgırdiçyan’ın yönetmenliğini yaptığı Orijin filmine verildi.

Kısa metraj KayısıABD’den Erik Şahinyanın ‘Su üstünde kalmak (Head above water)’ filmine verildi. Bunu da ödül verildikten sonra seyrettiğim için, ileriki günlerde bunu da konuşacağız, değerli gördüm çünkü…

Yine bu kategoride, Ermenistan’ın edebiyatında olduğu gibi klasik olmuş filmlere yazmış olduğu senaryolarla da tanınan, Hrant Matevosyan adına verilen senaryo ödülü ise bu kategorinin Altın Kayısı ödülünü alan, Kris Avedisyan’ın Donald Ağladı filmine verildi…

Uluslar arası Film Eleştirmenleri Birliği ki (bütün dünyada evet), başkanı, sadece Türkiye ve Dünya Ermenilerinin değil, tüm Türkiye’nin medar-ı iftiharı olan Alin Taşçıyan’dır;

FIPRESCİ jürisi ödülü ise, komşumuz, son yirmi beş yılda sinemada büyük adımlar atan İran’dan bir filime verildi. Yönetmenliğini, Muhammet Rasulof’un yaptığı A man of Intigry yani Rüşvet almayan adam adlı 117 dklık filimdi bu...

Neyse, şimdi başka ziller çalıyor; bu ziller sabahtan beri bir şey yiyemediğimizden karnımızdan gelen seslerin zillerin ulumasıdır… Sevgili Festival Bşk’ımızHarutyun Khaçadıryangürl bir sürpriz yapmış, bizleri resmen toplayıp, otobüslere bindiriyor…

Neyle karşılaştığımız bilahare yazacağım…