Cinsiyet uçurumu (gender gap) bir adayın korkulu rüyası olabilir, özellikle iki partili sistemlerde iyice belirginleşir bu olasılık. Bir cinsiyetin, bir partiye, ideolojiye daha yüksek oranlarda iki-üç seçim sürecinde oy vermesi sonucunu siyaset bilimciler bir cinsiyet uçurumu oluşmuş diye ifade ederler.

ABD’de bu son elli yılda kadınların çoğunlukla Demokrat Parti'ye oy vermesiyle örneklenebilir. AKP’de bu seçimlerde kadın oylarının düştüğünü gözlemlemiş olsa gerek ki, Başbakanın adaylığını ilan ettiği konuşmada kadın ve çocuk vurgusunu duyduk. Ama gerçekten ne duyduk? Kadınlar, AKP iktidarında, çünkü hem Başbakanlık hem de Cumhurbaşkanlığı bir süredir AKPli yöneticilerin elinde, nerelere geldiler? Anımsayanlar?

Mesela bir Kadın Bakanlığı vardı ne oldu? http://www.bianet.org/bianet/kadın/130585-kadın-bakanlığı-kaldırıldı-kadın-örgütleri-öfkeli Kaldırıldı, yerine kadının yerini iyice belirgenleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kuruldu. Onlarca kadın “ablalar” çalıştı AKP'nin yükselmesi için, Diyanet İşleri Bakanlığı'ndaki kadın memurların (vaize) sayısının artışını mutlulukla karşıladığımı da yazmıştım. Ama sonra? Camilerin pek çoğunda hala kadınlara ayırılan bölümler erkeklerinki ile aynı kalitede mi? Peki ya kadınlarımız, evet Aile Bakanlığı'na otomatik olarak bir kadın atanıyor, gururlanalım, sonra bu bakanlardan birisi de belediye başkanı oldu hatta, ama kadınlar için neler yapıldı? Kadınlar iktidardan beklediklerini aldılar mı diye sormuyorum, çünkü hep bir lütuf, bir sadaka beklemek bu… Hayır soru kadınlar iktidar oldular mı?

Mesela kürtaj? Doğum kontrolü? Kadın cinayetleri? Çocuk tecavüzleri? Kadın koruma evleri? Boşanma sürecinin kadınlar açısından zorlaştırılması ve sokak ortasında dayak yiyen bir kadına “ama canım mahremleri onların karışamayız” diyen bir toplumda kadınlara nasıl bir değer veriliyor? Kadın mı kız mı bilemeden yaşamak da zor olsa gerek bir siyasetçi için? Erkek tecavüzlerinde hiç konu olmayan “ne giyiyormuş, orada ne arıyormuş” soruları nedense her kadın tecavüzünün değişmezleri. Kızlı erkekli üniversite yurtlarını namuslu bir duruma getirdik değil mi? Polis baskını oldu diye cama çıkan çocuk düşüp olmuş, eee kız arkadaşının evine gitme cesaretinde olduğuna göre işin fıtratında var demek gereklidir değil mi? Bu arada bunca yeni yurt yapıldı ya hani kızlar erkekler farklı yerlerde olsun diye, o yeni yurt binalarının işletmelerinden elde edilen kar kadınların namusu ve korunması için kullanılıyordur sorgulamaya gerek var mı?

Söylemlerinde gerçekten kadınların ihtiyaçlarını konuşanlara, icraatlarında sosyo-ekonomik durumu en altta olan, eğitim hakkını kullanamayan, kaç koyun ettiğini bilmeden kocaya giden, gece gündüz üç kuruş ekmek parası için kendini parçalayan yine de sofradaki yeri herkesten en son gelen kadınlar…

Seçim zamanı bizleri çok seviyorsunuz… Sonrasında kadınla belediye meclisinde oturmak haram mıdır mekruh mudur tartışması başlıyor ama… Artık bizleri sevenlere de değil, bizlere oy vermenin zamanı gelmedi mi? Yok, birazcık saçını sarıya boyasan biraz daha şöyle beyaz beyaz dursan diye salık veren, adında-solcu kadınlardan ve erkeklerden, kadınları erkekleştirme amacındaki sistem kölelerinden bahsetmiyorum, gerçekten en kökten gelen, kim olursa olsun kadına yer açmak isteyen, yüzde 30 kota yetmez ne demek ana ile babanın yeri birdir diyen siyasetçilerden. Böyle bir aday var, kadın aday olmadığı için gerçekten yürekten üzülen ve bu seçimlerde cumhurbaşkanı olamasa da Türkiye'deki siyasi söylemi kadınlar, ezilmişler ve diğerleri için değiştirmeye çabalayan. Biraz durup dinlemek ve bize sözde değer verene değil, bize yer verene oy verme zamanı gelmedi mi? Cinsiyet uçurumu oy oranlarında artar ve kadınlar kandırıldıklarını anlarlarsa değişim engellenebilir mi?

Peçe içinde hangi göz açık kalmalıdır tartışması yapan, hangi mayo ile daha ince görünürüm ikileminde yaşayan, eteklerinde Anadolu'nun her yerinde farklı acılar ve kavgalar olan kadınlar… Hepsi Anadolu'nun kadını olarak basını dik tutabilmeli… Saçımızı sarıya boyamaya, ve de erkekleşmeye direnecek kadar çok sayımız… Örtümüzle ya da boynumuzdaki zülkifarla başımızı dik tutabilecek güce sahibiz… Ana akım medya yer vermese de ne olur kendinize bir iyilik yapın biraz muhalif söylemleri dinleyin, orda sizleri zorlama ile saçlarını sarıya boyamamış inatçı kadınlar bekliyor!