Adının baş harfleri, fotoğrafta yüzü gizlenmeye çalışılmış, anne babası olduğunu düşündüğümüz kişilerin arasında eğreti duran bir kız çocuğu. Evet, bir tecavüz vakası. Daha doğrusu art arda pek çok kez tecavüze uğramış, zulmedilmiş, zulmedilen bir çocuğun hikâyesi… Bir tane daha. Sekiz zanlı tutuklanmış, mahkeme bile olmuş, maddi durumunun çok iyi olmadığını anladığımız aile tüm yasal yolları denemiş. Çocuk 2012de 15 yasındaymış… O sekiz zanlı şimdi serbest. Çünkü hâkim rızası vardı demiş. Çocuk mektup yazmış “38 kiloyum, nasıl karşı koyayım, sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum hâkim amca” Kuran kursundan dönerken kendisine tecavüz eden kişilerin hepsine rıza vermiş çocuk, çocuk rıza verince tecavüz olmuyor, kocaman adamlar ceza almıyor, biz bunu da öğrendik… Tecavüz yok denmiyor… Çocuğun annesi soruyor “Çocuğum sekiz kişiye de mi rıza verdi?”
Korkmuş, yokluktan yoksulluktan gelen çocuklar… 2010 yılında iki kız kardeşe Siirt’te 15 kişinin yıllarca tecavüz ettiği ortaya çıkmıştı. Kız kardeşler 14-15 yaşlarındaydı, ve olaylara 100 kişinin karıştığı düşünülüyordu. Ne oldu o olaydaki şüphelilere? Hapiste olan var mı suçlulardan? Onların da rızası vardı malum, çikolata verilmişti bu çocuklara, iddia buydu.
Hepimizi yerin dibine sokan olaylar ne yazık ki gitgide artıyor, ve bu sistem içinde de artmaması için hiç bir neden yok. Bir çocuğu yakalayıp tecavüz eden, ardından bu yaptığını başkalarına övünerek anlatıyor. Sonunda çocuk herkesin istismarına açık hale geliyor. Herkesin elindeki telefonlarla zulüm büyüyor, görüntülerin var dendiğinde çocuk, o montaj diyemiyor. Mağduru olduğu bir olaydan ötürü, daha da mağdur ediliyor. Çünkü hala tecavüze uğramış kişiyi “suçlu” konumuna koyuyoruz. Çünkü hala tecavüze uğramış kişiyi “dişliyoruz” toplumdan, çocuk susuyor, belki susarsam unutulur, biter diye…. Bitmiyor, büyüyor olaylar… Sonunda polis amcaların, hâkim amcaların çoğu da –ne yazık ki—bu çocuklara mağdur değil, suçlu gibi bakıyorlar.
Bu çocukların beyanının ne anlamı var? Babaları belediye başkanı değil, çoğunun anası babası fakir, çok fakir. Belki vefat etmiş, belki hapiste. Koruyamıyoruz çocuklarımızı… Daha da kötüsü, bir şekilde olaylar ortaya çıkınca ne devlet ne halk olarak umursamıyoruz… Bir yandan “mini etekle çıkıp erkekleri azdırmasaymış” diyen “sanatçılarımız” var mesela… Diğer yandan benim örtülü çocuğumun yaşadığı dram hiç bir seçim kampanyasında anılmayacağı gerçeği… Çünkü onun babası, kayınbabası, abisi büyük adam olamamış… İşçi olmuş, hamal olmuş, temizlikçi olmuş…
En kötüsü ne biliyor musunuz? Ciddi insanların bu olayları ciddiye almaması… Minik bir test yapın… Ben uzun zamandır yapıyorum… Twitter’da, ya da başka bir sosyal mecrada açın bakın tecavüz olaylarına kim duyarlılık gösteriyor… Rahmetli Özgecan için mesela, başlıkta Özgecan’ın adını koyup, yazısında “kadın” kelimesi kullanmadan tecavüz vakası analizi yapan uzmanların ülkesi Türkiye. Gerçekten bakın. Tecavüze dermanı kadını daha da kısıtlamakta görecek kadar burnunun önünü görmeyen umursamayan insanlar. Onların çocukları korunuyor çünkü… Onların daha önemli konuları var, Şii hilaline karşı Yemen’e içinde bisküvi olmayan kutular yollamak gibi…Ciddi adamlar onlar…
Eviniz pırıl pırıl çok güzel, çok temizsiniz anladık da… Sokaklarınızda kokudan, kırık dökük kaldırımlardan, çamurdan, pislikten yürünmüyor… Olmuyor, bir yerde denklem tutmuyor. Bu çocukların dramı ciddi, kelli felli, yok deşil, sac ektirilmiş, botokslanmış, yaş aldırılmış amcaların köşe yazılarına, tweetlerine, hayatlarına girene kadar kemik yaşı, çığlık atmadı, rızası vardı yoksul çocukların kaderi…
15 yasında onlarca kişinin yükünü sırtlanmış çocuk kendisiyle alay eden, yaşadığı acıya “rıza” diyenleri vicdanıyla baş başa bırakacak kadar olgun… Bu ülkede artık yaşayamayacağını bildiği için “intihar etmek istiyorum, beceremiyorum” diyecek kadar çaresiz. Öteki tarafa bakan insanlardan nasıl vicdanlı olmalarını beklersiniz? Vicdan onlar için ellerine yazılıp verilen gazete köşelerinde geçen bir kelime sadece... Hepimizin kabul etmesi gereken gerçekler: Bu ülkede erkeğin beyanı esas, erkek örtünme biçimini onaylarsa örtülü, saldırıya uğradığını kabul ederse mağdursun… Hatta ortada tek bir zanlı olmasa, deri eldiven, pantolon, bira şişesi, üstü çıplak, idrar, eli kırbaçlı fantazilerinin hepsi gerçek… 15 yasındaki çocuğun defalarca tecavüze uğraması ise sadece “rıza”…
Tecavüzü protesto etmek için etek giyen erkeklerle dalga geçmek gerçek erkeklik? İskoç erkeklerin kıltleri, Arap entarileri, dishdashları, bunlar erkek adam değiller ama büyük aşk için dantelli kefenle sokaklarda gezenler veya bir devlet pozisyonuna gelmek için İslam’da sünnet olan sakalını kesenler erkek?
Her şey bir yana bunca çocuğun masumiyetini kanlı gözyaşlarıyla kaybettiği topraklarda nasıl utanmadan insan içine çıkabiliyorsunuz?