Özgün Keleşoğlu

29 Temmuz 2015

Ukrayna’da gol atmak, Kadıköy’de yememekten kolay

Fenerbahçe için içeride alınan 0-0’lık beraberlik iyi denebilir; kesinlikle kötü değildir

İki takım için de Şampiyonlar Ligi yolunda bu kura şanssızlık olarak değerlendirildi. Bu açıdan Fenerbahçe-Shakhtar eşleşmesine bakarsak ve iki takımın kurgu farkını göz önüne getirirsek, Fenerbahçe için içeride alınan 0-0’lık beraberlik iyi denebilir; kesinlikle kötü değildir.

Maçtan önce ve maç sırasında birçok okurun da edindiği gibi Shakhtar bir proje takımı…

Kasımpaşa gibi değil, yanlış anlaşılmasın. Bugün Manchester City, Chelsea, Milan gibi takımlara futbolcu gönderen bir takım… 

Küçük esnaf mantığıyla değil. 1’e alıp 5’e satmıyor, 10’a alıp 30’a satıyor. 30’a satarken de sportif başarı yakalayarak yeni yetenekleri kadrosuna katabiliyor. Scala’dan beri böyle gider durur…

Lucescu’nun Ukraynalı futbolcularla Güney Amerikalı sanatçıları birleştirdiği takımı Shakhtar, bugün sahada ne yapması gerektiğini biliyordu. Belki klasik olacak ama Lucescu gibi akıllı adamlar her zaman ilk önce basiti gerçekleştirmek isterler. Size ve bana göre basit belki de ilk akla gelendir ama aslında basit her zaman en zor olandır. 

En basit ve en zor olan şey ise erken gol bulmaktı. Alex Teixeira ile buna yaklaştılar da ancak geçen sezonun Ukrayna Ligi gol kralı, 40 derecede memleket kavrulurken (ESMİYOR) Kadıköy’de Güiza esintisi hissettirdi ve herkes biraz olsun rahat nefes aldı. Gerekse Taison ve Marlos. Taison da bazı noktalarda Shakhtar’ı örnek alan Metalist’ten geldiğinden bu yana aynı performansı (istikrar) sergilemeyi başararak beni kendine hasta eden futbolculardan biridir. 

Bir yanda ne yapması gerektiğini bilen, diğer yanda ne yapması gerektiğine dair kafasında fikir olan…

Shakhtar ile Fenerbahçe’nin benim nazarımda en temel karşılaştırması budur. 

Bu sebeple, Vitor Pereira’nın aklının karışık olduğunu düşünüyorum. Takımın geneli Portekizlinin aklını karıştırmış. Açıkçası, ilk 45 dakikanın ardından hazırlık maçlarında gol olup yağan Fenerbahçe’nin kaleye gidemediğini görmesi gerekirdi. Biraz geç kaldı. Tartışılır, Mehmet Topal mı ileriden bir kanat ya da forvet oyuncusu mu çıkıp Meireles girmeliydi. Tartışılsın, Meireles girdikten sonra işlerin nasıl değiştiği açıkça görüldü.

Bu kadar yapı ve materyal değişikliğine rağmen binanın temeline hala Meireles yerleşiyorsa bu Portekizlinin temelini gösteren unsurdur. Kıymeti bilinmeli…

Fenerbahçe’den Shakhtar’a ya da herhangi bir düzeni olan takıma 3-4-5 atması şuan beklenecek şey değil. Bu orta saha düzeni maalesef ileri pas yapmaktan acizken, bütün iş Nani ve Diego’nun açacağı ve boşaltacağı alanlara kayan bek ya da merkez orta saha oyuncularına kalırken, Fernandao ve 

Sow’dan (Ya da Van Persie’den) girdikleri iki pozisyondan birini gol yapmasını istemek durumunda kalırsınız bu da sene sonunda Fenerbahçe’de Emenike kafasında futbolcuların artacağını ilan eder.

Şimdi biraz konuyu bulaştırıp toparlayalım. 

Futbol, matematikle olan ilgisi sebebiyle ve ortaya çıkardığı somut maddeler yüzünden mühendislik ile ilişkili gelmiştir. Shakhtar ve Fenerbahçe’yi otomobil üretmeyi planlayan iki fabrika olarak düşünün. Shaktar, dünyanın en zengin ülkelerine otomobil satabiliyorken, bu tür Ar-Ge alt yapısı ve kurumsal sistemi varken; Fenerbahçe ise “Biizzz istersek yerli araba üretebiliriiizzzzz, bu güç bizde jasdhjs” diyen zihniyetin sistemi ne kadar ciddiye alınırsa Fener’de de öyle bir sistem var. Ben buna “O anda doğru olan şey herkesin yaptığıdır” diyorum. Özetle, Fenerbahçeli futbolcular taktik açıdan ne yapmaları gerekiyorsa onu yapmadılar futbol dağarcıklarının o an onlara emrettiği doğruyu yapmaya çalıştılar. Çünkü ne yapacakları hakkında bilgileri vardı ama bu uygulayacak pratikleri yoktu. 

Tıpkı Türkiye’deki yeni mezun mühendisler gibi…

Fenerbahçe’nin iş bulmadan önce askere gidip biraz pişmesi gerek, “Ukrayna’da turu atlamanın yolu gol atmaktan geçiyor” yazacağım, “Siz de hadi canım ciddi olamazsın gerçekten mi!” diyeceksiniz.

Shakhtar ise en iyi mühendislerini satarak, Brezilya’da (futbol) mühendisleri üreten kulüplerden (üniversite de diyebilirsiniz) 20-22 yaşındaki teorisi ve pratiği yerinde olan mühendisleri alıyor. Dario Srna gibi doçentlerin yanına Lucescu gibi profesörlerin emrine veriyor. 

Bu sebeple de kim gelirse gelsin o otomobiller Shakhtar’dan yola çıkıp Premier Lig’e, Bundesliga’ya, LA Liga’ya gidebiliyor. 

Fenerbahçe’nin artık Irak’ta, Kazakistan’da bina yapmayı bırakması gerek. 

Almanya’da 2 bin tane inşaatçı var, Türkiye’de 750 bin tane. 

Bizim İstanbullu 3 büyük balon inşaat firmasını toplasan, bir Bayern etmiyor.

Shakhtar ise o inşaat firmalarına mühendis gönderebiliyor. 

Artık bizim de biraz mühendisler çıkarmamız gerek, bu yüzden Fenerbahçe’nin turu geçmesi önemlidir. 

Ve inanıyorum ki deplasmanda Empire State kadar sağlam gözüken Fernandao’nun golleriyle turu geçecektir. 

Bir ara da Van Persie ile Fernandao’yu konuşalım. 

Oradan mimarlık ile birleşen bir sanat eseri çıkabilir.