Bıkmıyoruz, bıkmıyorlar. Sürekli aynı şeyleri deneyip, sürekli aynı sonuçları almaktan sıkılmıyoruz, sıkılmıyorlar. Fatih Terim ve Yıldırım Demirören gibi bir yere takılıp kalmış insanlardan bir şey beklemekten bunalmıyoruz, delirmemiz gerek ama oturup izliyoruz.
Sanki yaşımız 20, 30, 40 ya da 50 değil de her milli maça 1 yaşında gibi izliyoruz. Sürekli umut ve beklenti içindeyiz, bunu anlamıyorum. Anlayana da artık saygıyla değil, aptallığı gören gözlerle bakıyorum.
Şaşırmıyorum da artık. Bu ülke her alanda rezil olmalı ki bir şeyler değişsin. Futbol önemli değil, futbol değişmese de olur. Futbol kötüyken güzel, futbolu kendinden daha çok önemseyen toplumun futbol takımı kötü olsun ki o her güne 1 yaşında uyanan toplum aslında ne kadar rezil olduğunu görsün ve öğrensin.
Öğrenemeyeceğini hepimiz biliyoruz aslında.
Umut beklediğimiz Fatih Terim’in umut beklediği isimler bile her şeyi açıklıyor aslında…
Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Gökhan Gönül, Caner Erkin vs…
Kendi düşüncelerini değil de başkalarının düşüncelerini kendi düşünceleriymiş gibi topluma yansıtan topluma mâl olan kişiler…
Keşke patır patır düşündüklerini söyleselerdi de düşündüklerini de sahaya yansıtabilselerdi. O zaman belki Gyfli Sigurdsson gibi yeteneklerini sahaya yansıtabilirlerdi.
Ya da uzun yıllardır Avrupa’da futbolcularını gösteren İzlanda’ya saygı duyabilirlerdi. Başka alanlarda Türkiye’yi dev aynasından gösteren 12 numaralı forvetleri gibi yürekten oynuyormuş gibi gözüküp yeşillere göz kırpmasalardı. O zaman “elle topu kaleye götürseler 3 kere götürürler” diyen insanlara hocam demezlerdi. Kimse kimseye saygı duymak zorunda değil doğrusunu öğrenip biraz kendileri olsaydı bizim futbolcularımız –maalesef kendin olmak bu ülkede sözüm ona saygısızlıktan geçiyor- İzlanda’dan 3 tane yemezlerdi.
Dediğim gibi, bu ülke her alanda rezil olmalı. Rezil olmayı bizden çok hak eden az bulunur. Bunun için de bizler sevinmeliyiz ama üzülüyoruz. Çünkü kendimizi dev aynasında görüyoruz.
Diyecek olanlarınız vardır, “bir maçın ardından 3 tane yedik diye bitirdin koca takımı.” Bu takımı kim bitirdi?
2008’de yarı final oynayıp elenmemize rağmen “Avrupa üçüncüsü olduk” diyenler bitirdi. 2002’de Güney Kore’yi yendikten sonra “Biz olduk” diyenler bitirdi.
İşte bu insanlar şuanda TFF’nin başında, milli takımın başında, Türkiye’nin başında…
Bırakın da 320 bin nüfusu olup da 150 bin kişinin basılmış kitabı bulunan bir ülke olan İzlanda bizi yensin. Sadece futbolda değil, her alanda yensin. Barda görüp hoşlandığımız kız bize bakmayıp, o bardan İzlandalı çocukla çıksın. Biz bunu hak ediyoruz.
Biz, bunları hak ettiğimizi anladığımız gün bunları hak etmiyor olacağız.
O zaman Olcan Adın’ın, Selçuk İnan’ın, Ersan Gülüm’ün sahada ne yaptıklarını tartışırız. Şimdi onun sırası değil…