Özgün Keleşoğlu

25 Mart 2014

Fenerbahçe şampiy!

Ücretsiz olan her şeye talebin çok olduğu Türkiye’de Gaziantepspor-Fenerbahçe maçı da dolu tribünlere oynandı. Kimin Fenerli, kimin Gaziantepli olduğu anlaşılmadığı topluluk önünde oynayan Sarı Lacivertliler, üst üste iki pas yapamayan Güney ekibini farklı geçerek Beşiktaş ile puan farkını 10’a çıkardı.

Ücretsiz olan her şeye talebin çok olduğu Türkiye’de Gaziantepspor-Fenerbahçe maçı da dolu tribünlere oynandı. Kimin Fenerli, kimin Gaziantepli olduğu anlaşılmadığı topluluk önünde oynayan Sarı Lacivertliler, üst üste iki pas yapamayan Güney ekibini farklı geçerek Beşiktaş ile puan farkını 10’a çıkardı.

Alper Potuk’tan formayı kapan Raul Meireles’in sahada adım atmadık yer bırakmadığı ve Gaziantep’in bütün hücum organizasyonlarının merkezi olan Abdul Razak Traore’yi kilitlediği karşılaşmada Fenerbahçe öyle rahat bir galibiyet aldı ki futbol oynamasına gerek kalmadı. Karşılaşmanın ilk yarısında sadece Emenike’ye -mesafe tanımaksızın- atılan toplarla gol arayan Fenerbahçe, gayesine de ulaştı. Sahada Bekir İrtegün’den kötü stoper olmayı becerebilen Binya ve Stankevicius ikilisini rahatlıkla geçen Nijeryalı golcü kalitesini sergiledi.

İkinci 45 dakikanın başında Emre’nin sakatlanmasıyla oyuna giren Salih Uçan’ın varlığı Fenerbahçe’yi pasla ilerleme yoluna iterken, 45-65 arası adeta bir uyku tulumu gibiydi. Bunun için Fener’i suçlamamak gerek, şampiyonluğa giden yolda uyku da gerekli!

Çok geçmeden 2014’te gol kaydedemeyen Moussa Sow’un ayak içiyle attığı harika gol geldi. Senagalli kalitesini sorgulayan skor yazarlarına nazire yaparcasına oynadı. Fenerbahçe’nin hücum zenginliğinde ne kadar büyük katkısı olduğunu bu maçta da gösterdi. Sow’un oynadığı pozisyon sebebiyle katkılarını görmek ve bunu önemsemek iyi görebilen iki futbol gözü gerektirir!

 

Zor, kolay oldu!

 

Sezonun ikinci yarısı başladığında Fenerbahçe’nin zor deplasmanları listesinde başlarda yer alan Gaziantep’te aldığı galibiyetin bu kadar kolay olmasının sebebi bana göre ev sahibi takımdır. Karşılaşmaya Orhan Gülle ve Birol Hikmet gibi kariyerlerinde ileri pası bir elin parmağını geçmeyen iki orta saha oyuncusuyla başlamanın Türkçesi şudur, Tamer Tuna eksikliği!

İlk yarıdaki Gaziantep performansının futbol temelinde asıl sebebi olan Tamer hocanın ayrılması böyle saçma sapan futbol hataları yapılmasına neden oldu. Kenarda oturan Medunjanin’in ise neden oyuna alınmadığını anlamadım. Eğer bir sakatlığı yoksa oyuna dahil olmamasının mantıklı bir açıklaması olacağını da zannetmiyorum. Neyse ki ev sahibi ekibin aklı başına geldi de Bekir Ozan Has sahaya çıktı. Onun da tek başına yapacakları tabi ki kısıtlıydı, sonuçta yanında bir Ivan Ergic oynamadı!

Fenerbahçe’nin aldığı bu galibiyetin temelinde iki sebep yatıyor. İlki Sarı Lacivertlilerin orta saha ekibinin rakip futbolcuları her anlamda geride bırakması, ikincisiyse Gaziantepsporlu forvet oyuncularının Fenerbahçe’nin en zayıf karnı olan sol kanat ve stoper tandemini (Bekir İrtegün’ün yer aldığı tandem özelinde yorumlamak gerek) kullanamaması…

Puan farkını TFF’ye göre, bana göre 10 yapan Fenerbahçe’nin bu saatten sonra şampiyonluğu tehlike atacağı tek durum Beşiktaş ve Galatasaray deplasmanlarından puansız ayrılmasıdır. Bu iki maçtan alınacak 1 puan bile Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaya yetebilir.

Yazıyı Türkiye futbolu için hayırlı bir haberle bitirelim. Bugün itibariyle Christoph Daum, Türkiye sınırları içinden çıktı. Evet! Artık Türkiye’de Christoph Daum adından kimse yaşamıyor. Artık ülke daha güzel, daha yaşanabilir ve daha huzurlu bir yer olacak. Gözümüz aydın!