Özdemir Aktan

08 Aralık 2024

Sorumsuz hasta sorunu

Sigarayı bırakarak, cerrahi öncesi daha hareketli olarak ve en önemlisi kilo vererek cerrahlara yardımcı olsalar fena mı olur? Cerrahi sonrası iyi bir sonuç hastalar kadar cerrahları da mutlu eder

Hekimler hastaları ile konuşmaya başladıklarında ilk sorulan sorular arasında daha önce geçirmiş oldukları hastalıkların olup olmadığı, varsa hangi ilaçları kullandıkları gelir. İşin içine cerrahlar katıldığında ise bu sorular ameliyata hazırlık açısından daha da önem kazanır.

Cerrahların bu sorularının arasına ameliyat olacak hastaların günde kaç adım attıkları da girmeli mi? Bunu merak edenler de çıkmış ve araştırmışlar.

Ameliyat planlanan, ortalama yaşları 57 olan 475 hastaya günlük adımlarını kaydeden bir cihaz verilmiş ve izlenmiş. Ameliyat öncesi izlem süresi ortalama 700 gün. Daha sonra ameliyat edilen bu hastalardan günde 7 bin 500 adımdan daha az atanlarda cerrahi sonrası bir komplikasyon gelişme oranı anlamlı olarak yüksek çıkmış, hastanede yatış süreleri uzamış. Özetle, günlük hayatta daha aktif olanlarda cerrahi işlemlerin sonuçları da daha iyi oluyor. (1)

Çok araştırılan alanlardan biri de obesite ile cerrahi komplikasyon ilişkisi olmuştur. Major cerrahi girişim uygulanmış hastalar vücut kitle indekslerine (VKİ) göre ayrılmış ve net bir sonuç ortaya çıkmış. VKİ 25’ten fazla olanlarda, VKİ 25’ten az olanlara göre cerrahi alan enfeksiyonları, anastomoz kaçağı, pnomoni, yoğun bakım gereksinimi, böbrek yetmezliği, pankreatik fistül gibi ciddi sorunlar önemli ölçüde daha sık görülmüş. (2)

Gelin bir de sigara kullanımına bakalım. Aktif sigara içicilerde cerrahi sonrası kardiyovaskuler ve akciğer sorunlarının daha sık görülmesi yanında yara enfeksiyonları, anastomoz kaçağı, yoğun bakım gereksinimi gibi sorunlar da hep fazla bulunmuş. Sonuçta bu hastalar ikinci bir cerrahi girişim gereksinimi yanısıra daha uzun süreler hastanede yatmak zorunda kalmış. Sonuç ise cerrahın ve hastanın memnuniyetsizliği ötesinde, artan medikal harcamalar oluyor. (3)

Bu sigara konusu en çok da kozmetik cerrahide gündeme geliyor. Bu grupta cerrahi sonrası daha fazla ağrı, deri kaybı, enfeksiyon, geç iyileşme, kötü skar dokusu ve pıhtılaşma sorunlarının ortaya çıkması ile özellikle ABD’de plastik cerrahlar eğer cerrahi öncesi ve sonrası dörder hafta sigara içmeyi kesmezlerse bu hastaları ameliyat etmeyi reddediyorlar.

Yapılan cerrahi işlemler sonrası problem çıktığında cerrahlar sıklıkla suçlanırlar. Bu bilgiler ışığında zaman zaman hastaların suçlanması da gerekmiyor mu? “Obes olmak hastanın suçu mu” diye sorulabilir elbette. Hareket kısıtlılığı olan birini az adım attı diye suçlayamayız.

Sigara bırakma konusundaki araştırmalar hastaların tamamının sigaranın zararlı etkilerinin farkında olduklarını, yaklaşık yüzde 80’inin sigarayı bırakacaklarını söylemelerine rağmen sadece yüzde 5’in bıraktığını gösteriyor.

Benim kendi deneyimlerim de aynı durumu gösteriyor. Ameliyat sonrası nefes alma sorunları olan neredeyse her hastadan “Bırakacam bu mereti” cümlesini duymuşumdur. Hastaneden çıkıp kendine geldikten sonra “mereti” bırakana da rastlamadım desem yeridir.

Bir başka sorun da ameliyat sonrası hastaların yapılan uyarılara ne kadar uyduğu konusudur. Karın ve fıtık ameliyatlarından sonra en az iki ay ağır bir şey kaldırma uyarısına harfiyen uyanlar yanında, değişik gereksinimlerle uymayanlar da var.

Eski dönemlerde yapılan fıtık ameliyatlarından sonra nüks oranları fazlaydı. Şimdilerde yama kullanımı ile bu oranlar çok azaldı. O dönemde hocalarımız hastaları “yerden mendil bile kaldırılmaması” konusunda uyarırlardı. Daha sonra hasta nüks ile geldiğinde de suç cerrahın değil de hastanın olurdu.

Bel fıtığı ameliyatlarından sonra verilen egzersizleri yapmayan hasta da geçmeyen ağrılarının suçlusu oluverirdi.

Bunlar elbette işin şaka yanı ama gerçek olan şu ki birçok sistemik sorun sadece hastaların sağlık durumlarını kötüleştirmiyor, aynı zamanda bir cerrahi işlem gerektiğinde istenmeyen sonuçların daha sık olarak ortaya çıkmasına neden oluyor.

Sigarayı bırakarak, cerrahi öncesi daha hareketli olarak ve en önemlisi kilo vererek cerrahlara yardımcı olsalar fena mı olur? Cerrahi sonrası iyi bir sonuç hastalar kadar cerrahları da mutlu eder.


  1. Carson GJ etal. Association of Daily Step Count and Postoperative Complication among All of Us Research Participants. Journal of the American College of Surgeons 239(6):p 539-546, 2024.
  2. Motonari Ri. Etal. Obesity as a surgical risk factor. Annals of Gastroenterological Surgery https://doi.org/10.1002/ags3.12049, 2017.
  3. Khullar DB etal. The Impact of Smoking on Surgical Outcomes. Journal of the American College of Surgeons 215: 418-426, 2012.

A. Özdemir Aktan kimdir?

A. Özdemir Aktan, Ankara'da doğdu. İlkokulu Rize'de bitirdikten sonra ortaokulu Talas Amerikan Kolejinde, liseyi ise Tarsus Amerikan Kolejinde bitirdi.

1971 yılında girdiği Hacettepe Tıp Fakültesini 1977 yılında bitirdi ve aynı yıl Hacettepe Tıp Fakültesi Genel Cerrahi asistanı oldu.

!982 yılında genel cerrahi uzmanı olduktan sonra askerlik ve zorunlu hizmet sonrası 1986 yılında Gazi Üniversitesinde yardımcı doçent olarak akademik kariyerine başladı. 1988'de Marmara Üniversitesine geçtikten sonra aynı yıl doçent ve 1994 yılında da profesör oldu.

Marmara Üniversitesinde 27 yıl görev yaptıktan sonra 2015 yılında KHK ile üniversiteden uzaklaştırıldı.

İstanbul Tabip Odasında değişik görevlerden sonra 2006-2010 yılları arasında İTO başkanı, 2010-2012 yılları arasında TTB Merkez Konseyi ikinci başkanlığı ve 2012-2014 yıllarında ise TTB Merkez Konseyi başkanlığı yaptı. İTO anılarını "Savaş Köprüleri Vurur" ve TTB anılarını "Hekimler Suç İşliyor" isimli kitaplarda yayımladı.

Halen hekimlik mesleğine ve TTB aktivistliğine devam ediyor.

Evli ve iki çocuk babası.