24 Aralık 2021 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan ülkeyi rahatlattı: Canlı yayında yaptığı açıklamada "Dünyanın en büyük kapasiteli aşı araştırma, üretim ve geliştirme projesi olacak Hıfzıssıhha projesini de Ankara'da hayata geçiriyoruz. Yakında ihalesini yapacağız. 50 bin metrekare kapalı alana sahip projenin ihale süreci önümüzdeki hafta tamamlanacak, onun da müjdesini vermiş olayım" dedi.
Sözü edilen Hıfzıssıhha, "Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi" adı ile dönemin Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam tarafından 17 Mayıs 1928 günü kurulmuş. Sağlık Bakanlığı'na bağlı olarak kurulan merkezin adı 1942 yılında "Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi" olarak değişmiş, 1983 yılında ise Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı adını almış. En sonunda başkanlık, 2011 yılında bir KHK ile kapatılmış ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'na devredilmiş.
Eski değerlere geri dönüp bakmak adına bu adımı olumlu olarak değerlendirmeliyiz. Her konuda olduğu gibi geçmişi silip tarihi AKP dönemiyle çerçevelemeye çalışmak sağlıkta da kendini gösterdi. Ancak, yaşadığımız pandemi aşı üretimi yanı sıra başka bazı yanlışları da yüzümüze vurdu. Geçtiğimiz yüz yıl içinde yapılanları görmezden gelmek, bunlardan ders almamak, en hafif tabiri ile haksızlık oluyor.
Kendi aşısını üretip ihraç edebilen bir Hıfzıssıhha yanında, verem, trahom, kolera, sıtma başta olmak üzere salgın hastalıklarla yapılan mücadele ve elde edilen başarı nedense hiç gündeme gelemiyor. İyisiyle kötüsüyle bu deneyimlerden alınacak ders çok.
"Yüz yıl dile kolay. Bu yüz yıl sağlık alanında pek çok sorunun, gelişmenin, mücadelenin tanıklığıyla ve deneyimlenmesiyle geçti. Bulaşıcı hastalıklarla mücadele, aşı üretimi, bebek ölümlerinin azaltılması, anne ölümleri ve üreme sağlığı politikasının dönüşümü, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi, numune hastaneleri, memleket hastaneleri ile hayata geçirilen yataklı tedavi hizmetleri, sağlık emekçilerinin eğitimi, yetiştirilmesi, istihdamı ile ilgili yaşananlar, tam gün deneyimi, sağlık alanında sendikal mücadele, sağlık çalışanlarının sağlığı kavramının ve birimlerinin gelişmesi, iş kazaları, meslek hastalıkları üzerinden somutlaşan işçi sağlığı iş güvenliği çalışmaları,ilaç üretimi deneyimi, sağlık alanında yapılan araştırmalar, işkencenin belgelenmesi ve önlenmesi ile ilgili mücadele, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi, piyasalaşması, birinci basamağın dönüşmesi, şehir hastaneleri, sağlık alanındaki teknolojinin gelişimi ve diğerleri."
"Deneyimlerimizin hepsi olumlu deneyimler değil, ama ister olumlu ister olumsuz olsun, Cumhuriyetin yeni yüz yılında nasıl bir sağlık hizmeti tartışması için çok değerli bir zemin oluşturabileceklerini düşünüyoruz. Yüzyılın sağlık yolculuğunun, bir anlamda 'tarihimizin' donmuş bir siyah beyaz resmine geriye dönüp bakarak, övgüler yağdırarak ya da yazıklanarak değil, onu içinde emek vererek deneyimlemiş, yaşamış, mücadelesini vermiş, zorluklarına katlanmış, bedel ödemiş, belki de zarar görmüş herkesin katılımıyla gerçekleşecek canlı bir tartışma ortamında yeniden gözden geçirmeyi, geleceğe dönük çıkarımlar yapabilmeyi diliyoruz."
Yukarıdaki iki paragraf ForumSağlık2023 sitesinden alındı. Sitede önümüzdeki yüz yılda nasıl bir sağlık sistemi istiyoruz sorusuna cevap bulmak adına birçok dosya bulunuyor. "100 Yıldan Öğrendiklerimiz" bunlardan sadece biri. Örneğin Hıfzıssıhha'dan ne öğrendik, bugünden geriye doğru baktığımızda, Hıfzıssıhha konusunda doğrular ve yanlışlar neydi, yarın için nasıl bir Hıfzıssıhha tahayyül edebiliriz? "100 Yıldan Öğrendiklerimiz" dosyası, bu ve benzeri soruları tartışabilmek için bir zemin sunuyor. ForumSağlık2023 sitesinde, altı dosya konusu daha var: "Hastalanmamak İçin", "Hastalanırsak", "Sağlıkçılar", "Sağlığın Cüzdanı", "Pandemi Sonrası" ve "Covid-19 Nasıl Bir Hastalık".
Sitenin girişinde şöyle bir çağrı var:
"Daha iyi, daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam isteyenlere. Dayanışma içinde, tek tek her birimizin ve bütünüyle toplumun, olabilecek en üst düzeyde sağlıkla yaşamasını umut edenlere. Daha iyisine ulaşıncaya kadar gereken tüm soruları özgürce soracak cesareti, el verme niyeti olanlara.
Daha iyi bir ülke, daha iyi bir Cumhuriyet, daha iyi bir sağlık sistemi hedefleyenlere. Bugünden ve gelecekten dertlenenlere. Umudunu korumak ve yükseltmek isteyenlere. Yaş, meslek, unvan şu-bu sınırlaması olmaksızın, yani sınırlara ve sıfatlara takılmaksızın bu çağrı hepinize, hepimize, herkese."
Önümüzdeki yüzyılda nasıl bir sağlık sistemi olmalı sorusuna kafa yoran her yaştan, her meslekten insan burada görüş ve öneri sağlamaya davet ediliyor.