Hazine ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi hedeflerine varmak için 2017'den itibaren derin bir çıkmaza sürüklediği Türkiye ekonomisini ayağa kaldırmak için diyar diyar dolaşarak elinden geleni yapıyor. Şimşek'in yurt dışındaki son temaslarından sonra yaptığı ayrıntılı açıklamalar, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi nihayet ciddiye aldığını ve dezenflasyon sürecinin yılın ikinci yarısında başlayabileceğini düşündürüyor. Şimşek, Amerika dönüşü yaptığı açıkamada, dezenflasyon programının maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleneceğini ve ilk sonuçlarının yılın ikinci yarısında alınacağını belirtti.
Şimşek'e göre atılacak olan adımlarla Türkiye ekonomisinin kırılganlıkları azaltılacak ve ekonominin büyüme hızı önce biraz yavaşlasa bile orta ve uzun vadede bu reformların olumlu sonuçlarını göreceğiz. Yıllık enflasyon oranının Haziran sonrasında hızlı bir şekilde düşmesiyle birlikte piyasa beklentilerinin yönetimin hedeflerine yaklaşacağına inanıyor Şimşek ve enflasyondaki düşüşün Türkiye'nin yabancı sermaye çekme şansını büyük ölçüde artıracağını düşünüyor. Şimşek, finans dünyasının Türkiye'deki son gelişmeleri ilgiyle izlediğini ve Türkiye'nin dış kaynak bulma şansının arttığını da vurguluyor.
Enflasyondan kim korkar?
Şimdi gelinen noktada bütün bunlar kendi içinde tutarlı adımlar gibi görünüyor ama 2017'den beri Türkiye'de yaşanmış olanlar da unutulmuş değil. Özellikle TC Merkez Bankası'ndaki görev değişikliklerinin gece yarısı yapılması, dış finans çevrelerinde olumlu izlenimler bırakan Naci Ağbal'ın aniden görevden alınması, Hazine'nin ve Maliye'nin garip atamalarla deneme tahtası gibi kullanılması ekonomideki çıkmazı derinleştirdi. Bu gelişmeler Türkiye'deki enflasyon lobisinin gücünü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerindeki etkisini de açığa çıkardı. Bu sayede dünyanın bütün önde gelen merkez bankaları politika faizini artırırken TC Merkez Bankası'nın başına getirilen kuklalar faizleri düşürdü.
Mehmet Şimşek, 2018'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi faiz teorisini anlatarak Londra'daki bankacıları ve finans dünyasını şaşırttığı dönemde de Erdoğan'ın ekibindeydi ve hatırladığım kadarıyla bu olaydan sonra ayrılmıştı yolları. Bütün bunları hesaba katınca, Erdoğan'ın yıllar sonra yeniden göreve çağırdığı Sayın Şimşek'in bu görevden ayrılması halinde 2017'den 2024'e kadar Türkiye ekonomisinde yaşananları en iyi anlatacak kişi olduğunu düşünüyorum.
Osman Ulagay kimdir? İngiltere'de, Manchester Üniversitesi'nde "Kemalizm ve Ulusal Kalkınma" konulu tez çalışmasıyla siyasal bilimler dalında master derecesini aldı. İngiltere'de bulunduğu dönemde Cumhuriyet gazetesine gönderdiği "İngiltere Mektupları" ile gazeteciliğe ilk adımını atan Ulagay, Türkiye'ye döndüğünde Cumhuriyet gazetesiyle ilişkisini sürdürdü. 1981'de Ekonomi Servisi Şefi olarak Cumhuriyet'te çalışmaya başladı, ekonomi sayfasını yönetmenin yanı sıra, haftalık söyleşilerle ve köşe yazılarıyla ekonomi gazeteciliğinin gelişme sürecine katkıda bulundu. Kitapları - Küreselleşme Korkusu ve 2001 Krizi - Küreselleşme Korkusu - Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği - Türkiye Kime Kalacak / Başbakan'ın Yazdırdığı Kitap |