Ömer Faruk Gergerlioğlu

25 Ocak 2013

Özel Harp Dairesi Ergenekon'un neresinde?

Mahir Kaynak 'Türkiye'de diğer devletlerdekinin aksine derin devlet Askeriye'nin etrafında kurulur' demişti. 'Zira devleti kuran güç Ordu idi'

 
Mahir Kaynak "Türkiye'de diğer devletlerdekinin aksine derin devlet Askeriye'nin etrafında kurulur" demişti. "Zira devleti kuran güç Ordu idi". Ecevit'in olaylar sırasında müdahale istediği Maraş'a 3 gün askerin girmemesinin nedeninin sıkıyönetim konusunda Evren'in istediğini alma isteği olduğunu aktarıyor Meclis darbeleri araştırma komisyonu. Seferberlik tetkik kurulu diye üstü örtülmeye çalışılan bu esrarengiz dairenin adı Özel Harp Dairesi'ydi. Bu daire muhalif gördüğü kuvvetlere mal edilecek öldürme, gasp vb. kanun dışı fiilleri yapmayı meşru görüyordu.
 
Cinayetler, örgütler, darbeler toplanıp hepsi bir yere dayanıyor. Meclis darbeleri araştırma komisyonunun raporu  devlet,dış güçler tarafından işgal edilirse ortaya çıkan bir Özel Harp dairesi isimli bir yapılanmadan  bahsediyor. Adapazarı-Bolu-Sapanca üçgeninde silah deposu da olan ve coğrafi demografik özellikleri nedeniyle seçilmiş bu bölgede Özel Harp dairesinin ana faaliyet alanı olarak kullanılıyor. Özel harp dairesi belgelerde geçtiği, Demirel'in dediği gibi milli zamanlarda ortaya çıkan bir savunma birimi değil Türkiye'de derin devlet denilen kavramın somut adresidir.
 
İlk olarak Ecevit'in bahsettiği ve Başbakan olduğu halde bile bilmediğini söylediği Özel Harp Dairesi  Ecevit tarafından kontr gerilla olarak adlandırılmıştı. 80 öncesi günlerde savcı Doğan Öz bu yapının işlediği cinayetleri Ecevit'e anlatmış ancak kısa bir süre sonra öldürülmüştü.Öldürülmeden kısa bir müddet önce Ecevit'e sunduğu raporda
" Türkiye'de esas tehlike Özel Harp Dairesi merkezli kontrgerilladır ve ben adımımı attığım her yerde bununla  karşılaşıyorum" demişti. O zamanların alevli siyasal ortamında sol eğilimli Öz'ün öldürülmesi sağ'ın işi olarak görülüyor ve bu memleketin evlatları üzerlerinde oynanan oyun görülemiyordu.
 
Ağca'nın kaçırılmasının ardından hala adı dolaşan fakat elle tutulamayan bir yapı vardı. Özal, kendisine yapılan suikastı araştırırken "bir örgüte geldim, çakıldım kaldım" demektedir. Ancak yapılanmayı çözemeyen her zaman olduğu gibi hep imha ediliyordu. Darbe önceleri gereken ortamın sağlanmasının önemli olduğunu düşünen derin güçler Özel Harp dairesi kanalıyla cinayetler işletiyor ve ortam kızışıyordu.
 
Azınlıkların mallarının  yağmalandığı 6-7 Eylül olaylarında Atatürk'ün evine bomba atan MİT ajanı Oktay Engin'in yakalandıktan sonra korunduğu, daha sonra Hukuk fakültesine usul dışı kaydının yaptırıldığı en sonunda da  Esişehir ve Nevşehir valiliğine kadar yükseldiği bilinmektedir. Bu olaylar olurken gizli bir emirle Emniyet olaylara müdahale etmiyordu ve yağma rahatlıkla gerçekleşiyordu.
 
"Darbe, gizli orduların dünyanın birçok yerinde uyguladığı özel bir harp metodudur" diyor Meclis Darbeleri araştırma komisyonu raporu. Ecevit, gizli örgütlenme için "örgüt gizlilik içinde çalışır, demokratik hukuk dışındadır" diyordu. Özdemir Sabancı'nın öldürülmesinin, TÜSİAD başkanlığında Kürt sorununu araştırmak üzere başlatılan bir çalışmaya Özel Harp dairesinin cevabı olduğunu söyler rapor. Derin devlet önemli  gördüğü konulara dokunanı yakacaktır. Daha sonra Sabancı'nın katili  Mustafa Duyar Karagümrük çetesi başkanı Ergin tarafından "Veli Küçük bana onu  öldürmemi emretti" denerek imha edilecektir. Özel Harp dairesinin içinde kim olduğu Ergenekon yapılanması adı altında hangi organizasyonların yapıldığını yakından anlayalım. Susurluk raporunda Kutlu Savaş "Devlet'in itlaf (yok etme) görev vardır ancak bu görev yanlış kişilere verilmiştir" der.
 
Ergenekon çetesinin faaliyetlerini çok isim karışıklığına meydan vermeden özetlemek gerekmektedir. Bir Özel harp dairesi görevlisinin eski MİT başkanı Emre Taner'e gönderdiği ihbar mektubunda yakın tarihimizdeki tüm karanlık olayların, Danıştay, Dink cinayeti ,Zirve katliamı, Santoro cinayeti ve diğerlerinin aynı merkezden Özel Harp dairesinden kaynaklandığı vurgulanır. Hatta önceki darbelerde olduğu gibi daha pişkin bir ortam oluşturabilmek için Ak Parti hakkında kapatma davası açan Başsavcı  Abdurrahman Yalçınkaya'nın öldürülmesi ve sonrasında bir sağ'dan bir sol'dan cinayetlerle darbenin kotarılacağının düşünüldüğü aktarılır.
 
Dink cinayeti üzerinden 6 yıl geçti ve hala derin failler bulunamadı. Ancak ortaya çıkan bulgular failin derin odaklarda ısrarla aranması gerektiğini gösteriyor.Tetikçilere yıkılan cinayetleri derin yapıların içinde aramadığınız müddetçe ülke aydınlanmaz. Bu ihbar mektubunun ve darbeleri araştırma raporunun Dink davasını yürüten hakimler tarafından tekrar değerlendirilmesi gerekir. Geçtiğimiz hafta İzmit Protestan kilisesi Pastör'üne yönelik saldırı hazırlığının yakalanması, yedi başlı Ergenekon ejderhası'nın gücünü ne kadar yok edilmesi gerektiğini  gösteriyor.
 
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in Dink cinayetinde bahsettiği kollektif yapının bulunması, ancak ısrarla direnen ve üstüne gidildikçe hiç beklenmedik bir anda gönderilen ihbar mektupları ile açık veren derin devleti, Özel Harp Dairesinin yaptıklarını  korkusuzca ortaya çıkarmaya çalışmakla olur.