İnsan vücudundaki her bir hücre, hergünyaşlanma ve dejeneratif hastalıkların oluşumunda önemli bir faktör olan serbest radikaller tarafından tahminen 10,000 kez adeta bir bombardımana tutulur.Peki bundan korunmak için elimizden gelen birşey var mı?
Özellikle çilekgiller ve diğerkoyu kırmızı ve mor renkli meyve ve sebzelerin, özellikleyaşa bağlı çok sayıdaki hastalıklardan koruyucu etkisi olan antosiyaninleri içerdiğive yaşa bağlı hastalıklarla çok sayıda yolla savaştıklarını bilim insanları yüzlerce araştırma ile kanıtlamış bulunuyorlar.
Şimdi bazı araştırma sonuçlarını sizinle paylaşalım ve onların hastalık önleyici etkilerini öğrenelim.
Çilekgillerde ve diğer bitkilerde saklanan çeşitli biyoaktif bileşikler zihinsel düşüş, diyabet, kanser ve kalp hastalığına kadar geniş bir yelpazede yaşa bağlı görülen hastalıklardan koruyucu etkiye sahiptir.
Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne (National Institude of Health) göre ‘’geleneksel besinlerde bulunmayan ama çilekgiller’de bulunan biyoaktif bileşenlerin potansiyel sağlık faydaları hakkında giderek artan sayıda kanıt birikiyor.‘’
NIH’in söylediği şey bitkisel besinlerde bolca bulunan vitamin ve minerallerin’de ötesinde ekstra bir hastalık koruyucu etkinin olduğudur.
Antosiyaninler: Güçlü Antioksidan koruyucularımız
Bilimsel çalışmalar, çilekgillerin içinde çok güçlü bir antioksidan özelliği olan polifenol grubundan antosiyaninlerinbulunduğunu ve bu besinlerin blueberry, nar, böğürtlen, kırmızı pancar ve diğer kırmızı meyvelerde bulunan derin kırmızı, mavi ve mor renklere sahip bu bileşikleri çok bol miktarda içerdiklerini gösteriyor. Parkinson hastalığı , Alzheimer hastalığı , Amyotofik lateral skleroz (ALS), kanser, allerjik hastalıklar gibi çok sayıdaki önemli hastalıklara neden olan oksidatif stress (hücrede serbest radikallerin verdiği hasar, açık havada paslanan demir örneği en yakın benzetme olabilir) ile güçlübir şekilde savaşırlar.
Bilim insanları bu üst düzey serbest radikal koruyucu etkinin kırmızı meyvelerin yararlı etkilerinden sadece bir kısmı olduğunu düşünüyorlar.
Nasıl çalışır? Antioksidan aktivite’nin ötesinde
Yeni kanıtlar , antosiyanin zengini yiyeceklerin, çilekgillerin çok iyi bilinen antiosidan aktivitelerinin ötesinde birkaç mekanizma ile etkilerini gerçekleştirdiklerini gösteriyorlar.
Sonuçları ise şunlar:
- Glukoz (şeker) metabolizmasının artması ve şeker emiliminin azalması. Yani şeker dengesizliği yaşamazsınız.
- Alzheimer Hastalığının tanısal proteini olan Amiloid proteinlerin oluşumunu azaltır ve bağışıklık sistemi tarafından amyloid proteininin temizlenmesini arttırır.
- LDL kolesterolün oksidasyonunu azaltır (okside olan formu daha zararlıdır) ve lipid profilini düzenler.
- Kalbinizi ve damarlarınızı koruyucu etkisi vardır.
- Bazı tip kanser hücrelerinin programlı hücre ölümünü sağlar. Kanser hücrelerinin vücuttan temizlenmesini sağlar.
- Bazı önemli bileşik içeriği ile (Cyanidin-3-Glucoside)hem hastalıklardan korur hem tedavi eder.
- Mikropları, virüs ve parazitleri öldürür.
- DNA hasarını engeller.
- İnflamatuar genlerin çalışmasını durdurur ve inflamasyonu azaltır. Bu harika bir şeydir. (Bkz. İnflamasyon)
- İnce damarların geçirgenliğini azaltır ve kolay zedelenmekten korur.
- Önemli bir hücre içi sinyalcisi olan Nitrik oksit’in yapımını arttırır.
- Sinir hücrelerinin iletişimini arttırır.
- Kanser hücresinin kemoterapi ilaçlarına direnmesine neden olan yolları engeller.
- Karsinojenleri ve zenobiyotikleri (dioxin ve benzeri kirli maddeler) metabolize eder. Zararlı maddeleri vücuttan atar.
Ne yemeliyiz?
Aşağıda sıralanan her bir besin kaynağının,yaşlanma ve yaşla bağlantılı hastalıklar üzerinde,üst düzeyde koruyucu etkileri olduğunu çok sayıda çalışma doğrulamış bulunuyor.
Nar (koyu kırmızı renkte taneleri olanları tercih edin), Açaí (ülkemizde yok ama yetişen diğerleri aynı işi görür), Yaban mersini, Böğürtlen, Frenk üzümü ,Blueberry, Vişne/kiraz, Kızılcık , Mürver, Kırmızı üzüm, Mürdüm eriği, Ahududu, Çilek, Kırmızı pancar
Nar ve kırmızı pancarın tam mevsimi, bol bol yemek için fırsatlar yaratın.
İnflamasyon: İltihabi olmayan ancak başrolde iltihap hücrelerinin oynadığı, bitmeyen bir film gibi olduğunu şimdilik söylemekle yetineyim. Arı soktuğunda veya boğazınız iltahaplandığında ağrı, şişlik, kızarıklık gibi belirtiler, iltihapla mücadele eden bağışıklık sistemi hücrelerinin savaşması sonucu ortaya çıkan inflamasyon belirtileridir. Yazımda bahsettiğim inflamasyon ise mikroplar veya herhangi bir görünür sebep olmadan bağısıklı sisteminin sürekli savaş modunda olması inflamasyondur.Uzun sürdüğü zaman pek çok hastalığın tetikleyicisi olabilir. Bu başka bir yazı konusudur.