Uluslararası Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’nin Ebola hakkındaki yazısını Türkçe‘ye çevirerek hazırladım bu yazımı. Yeni bir tür hastalıkla karşı karşıyayız ve bu konu hakkında bilgilenmenin hepimizin yararına olacağını düşünüyorum.
Şu anda ülkemizde de ortaya çıkmasından ve yayılmasından korktuğumuz Ebola’dan, ancak kişisel hijyene dikkat ederek hem kendimizi hem de diğerlerini korumayı hedef edinirsek korunmayı başarabiliriz. Bu amaçla Ebola’yı tanıyalım:
Belirtiler:
- Ateş
- Şiddetli baş ağrısı
- Kas ağrısı
- Halsizlik
- İshal
- Kusma
- Karın(mide) ağrısı
- Beklenmeyen kanama( kanama veya sebepsiz morluk oluşması)
Ebola virüsüne maruz kalındıktan sonra en erken 2, en geç 21 gün sonra hastalık ortaya çıkıyor ancak ortalama süre 8-10 gün.
İyileşme oranı hastanın bağışıklık cevabına ve destekleyici tıbbi bakıma göre değişiklik gösteriyor.
Ebola’dan iyileşen kişinin kanında en azından 10 yıl antikor bulunuyor.
Bulaşma:
Ebola virüsünün doğal olarak bulunduğu kaynak henüz tespit edilemediğinden ilk olarak nasıl bulaştığı bilinmiyor. Bununla beraber bilim insanları ilk hastanın, infekte bir hayvanla temas eden biri olduğuna inanıyorlar. En çok meyve yarasaları (meyvelerden besleniyorlar) ve maymun ve goril gibi primatlarla temas veya yenmesi nedeniyle bulaşabiliyor. Geçmişteki Ebola salgınlarında virüsün maymunlara, maymunlarla temas ve yemesi yoluyla insanlara bulaştığı gözlemlenmişti. .
Yayılma:
İnsanda Ebola enfeksiyonu oluştuğunda virüs birkaç yolla yayılabiliyor.
- Direk temas (kesik cilt, göz, burun, ağız cildine temas ile)
- Kan ve vücut sıvıları (idrar, tükürük, ter, dışkı, kusmuk, anne sütü, meni)
- Hastalar ile temas etmiş tıbbi malzemeler (enjektör ve iğneler)
- Yarasa ve primatlar tarafından virüs bulaştırılmış meyvelerin yenilmesi
Ebola neyse ki hava veya su yoluyla yayılmıyor. Bununla beraber Afrika’da av hayvanlarının etlerine el ile temas ve enfekte yarasalar hastalığın en yaygın yayılma yolu. Sivrisinek ve diğer sineklerin Ebola virüsünü taşıdıklarına ve bulaştırdıklarına dair herhangi bir kanıt bulunmuyor. Sadece yarasa, maymun, goril ve insanlar gibi memeli hayvanlar bu hastalığı yayabiliyor.
Ebola hastalarını tedavi eden doktorlar ve aileleri ile arkadaşları en yüksek risk altında olanların başında geliyor. Ebola salgını bir klinik veya hastaneye çok hızlı bir şekilde yayılabilir. Hastane personelinin uygun bir şekilde kıyafet, eldiven, mask eve gözlük kullanıyor olması ve enfekte tıbbi malzemelerin uygun şekilde dezenfeksiyon ve yok edilmesi yayılmayı önlemek açısından çok büyük önem taşıyor.
Birisi Ebola’dan iyileştiği zaman artık daha fazla virüs yaymamasına rağmen, meni ‘de 3 ay süreyle daha virüs bulunabildiği için cinsel ilişkinin hiçbir şekline izin verilmemesi gerekiyor.
Korunma:
Henüz Ebola için bir aşı bulunmuyor. Ebola salgını olan bir bölgeye seyahat ediyorsanız dikkat etmeniz gerekenler şunlar. Esasında bunlardan ilk maddeyi şu anda da uygulamanızı öneririm.
- Kişisel hijyene dikkat edin. Ellerinizi su ve sabun ile yıkayın ve alkol bazlı bir dezenfektan ile dezenfekte edin. Herhangi bir vücut sıvısı ile temas etmekten kaçının.
- Hasta bir insanın herhangi bir eşyası ile temas etmekten kaçının.
- Eboladan ölen birinin cenaze töreninde kendinizi korumadan vücuduna temas etmekten kaçının.
- Döndükten sonra 21 gün süreyle sağlığınızı dikkatle takip edin ve belirtide vakit kaybetmeden ve kimseyle temas etmeden tıbbi yardım isteyin.
Sağlık çalışanlarına uyarılar:
- Enfeksiyonu kontrol ve sterilizasyon yöntemleri hakkında uygun şekilde bilgilenin.
- Ebola hastalarını diğer hastalardan izole edin.
- Ebola veya şüphesi olan hastaların vücut sıvıları veya kişisel eşyaları ile direk temastan kaçının. Kesik cilt, göz, burun ve ağız sıvıları ile bulaşmaya karşı uygun kıyafet maske, eldiven ve gözlük olmadan temastan kaçının.
Kaynak: http://www.cdc.gov