Nurhayat Gül

09 Ağustos 2015

Beslenme konusunda kafası karışanlara rehber - 2

Yüksek yağlı süt ürünleri ve hayvansal yiyecekler çocuklarda erken olgunlaşmanın nedenidir

Kaldığım yerden devam ediyorum. Bir önceki yazımda vejeteryan ve vegan beslenmenin yararları ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında yazmıştım. Bu yazımda ise omnivor (hem hayvansal, hem bitkisel yiyenler) beslenme tarzının artı ve eksilerinden bahsedeceğim.

Omnivor beslenme hem hayvansal  hem de bitkisel yiyecekleri yiyenlere denir. İnsanoğlu uzun bir süredir omnivor besleniyor. Modernleşen toplum ve buna paralel değişen besin tüketimi sonucu vücudun ihtiyaçlarının karşılanabildiği gerçek beslemenin çok uzağındayız. Evet karnımızı birşeylerle ve de çoğunlukla lezzetli şeylerle dolduruyoruz.  Bu ülkelerin beslenme tarzlarına baktığımız zaman tükettikleri  yiyeceklerin yarısının işlenmiş veya rafine edilmiş karbonhidratlardan ve yüzde 40’ının da hayvansal besinlerden oluştuğunu görüyoruz. Hem işlenmiş yiyecekler hem de hayvansal besinler bilimsel literatüre göre kalp hastalığı ve kanserlere neden oluyor. Bilimsel çalışmaların bu hastalıkların sebebine yönelik verdiği ve korunmamızı sağlayacak bilgilere rağmen insanların %80’i bu sebeplerle ölüyor.

Omnivor beslenme günümüzdeki anlamıyla neredeyse sadece hayvansal besinler ve işlenmiş karbonhidrat tüketimi anlamına geldi. Amerikan tarzı beslenme globalleşme ile dünyaya da yayılmış durumda. Amerika şu anda ciddi şekilde mücadele ettiği kilo ve sağlık sorununa bir çözüm bulmaya çalışsa da hala uzağında. Bu sorunu çözmek çin sürekli düşük karbonhidratlı ve yüksek hayvansal protein içerikli çözümler sunan diyetler en çok satan kitaplar listesinde. Kalp hastalığı ve kanser riskine rağmen hayvansal besinlerin daha fazla tüketilmesi yönünde insanlar cesaretlendiriliyor. Neden? Çünkü diğer seçenek neredeyse bir devrim niteliğinde ve mevcut sistemin yok olması gerekiyor. Amerika başkanının bile tek başına başarabileceği bir şey değil.

Bugüne kadar uyguladıkları düşük yağ, yüksek miktarda işlenmiş karbonhidrat içeren diyetlerin ve beslenme tarzının yanlış olduğunu daha yeni kabullenmek zorunda kaldılar. Ancak şekeri, ekmeği, işlenmiş karbonhidratları beslenmeden çıkarıp yerine istediğiniz kadar ve zaten sevdiğiniz et, yağ, peynir gibi yüksek kalorili ve lezzetli yiyecekleri  yiyebileceğinizi ama yine de zayıflayacağınızı söyleyen diyetler  Amerika’da son derece popüler, bizde de. Oysa kilo ve şeker hastalığı sorununa çözüm sunan bu tarz beslenme ve zayıflama diyetleri  başka sorunlara neden oluyor. Hangi tür beslenme tarzı olursa olsun, işlenmiş karbonhidrat ile birlikte et, süt ürünleri, şekerli gıdaların aşırı tüketimi kilo almaya, tip 2 diyabete, trigliserit yüksekliğine yol açar. Bunların beslenmeden çıkarılması insülin direncinden, tip 2 diyabetten kurtulmanızı sağlar, yüksek trigliserit değerlerini düşürür.

Önce sağlık diyerek devam ediyorum. Bir omnivor’un beslenmesi de dikkatle düzenlenmeli, sağlık için elzem olan ve ancak gerekli miktarda yendiğinde sağlık yararlarını görebileceğiniz yeşil yapraklı salatalar, sebzeler, baklagiller ve mercimekler, çiğ kuruyemişler ve çekirdeklerden yana zengin olmalıdır. Bunların yanısıra daha az miktarlarda hayvansal gıdaların tüketilmesi sağlık açısından büyük bir sorun değildir. Ancak dikkat etmeniz gereken noktalar şunlar:

Yeşil yapraklı sebzeler, bakliyatlar, taze meyveler, çiğ kuruyemişler ve çekirdekler sağlık için gerekli olan bütün besinleri sağlarlar. Hayvansal ürünler ise lif içermezler, C,K,E ve folat gibi antioksidan vitaminleri içermezler. Anti-kanser biyoflavonoidler, fitokimyasallar, ligninler ve karotenoidleri içermezler ki bu saydıklarımın yokluğunda kronik hastalıklar, bağışıklık sistem hastalıkları, erken yaşlanma ve erken ölüm riskini arttırır. Karnınızın çoğunu hayvansal gıdalarla doyurduğunuzda doğal, işlenmemiş bitkisel gıdalara midenizde yer kalmaz.

Şeker, beyaz un ve diğer besin değeri olmayan işlenmiş karbonhidratlar böyle bir omnivor beslenme ile bir araya geldiğinde yaşamın ileri yıllarında kanseri tetikleyen ölümcül kokteyl hazırlanmış olur.

Düşük karbonhidratlı, yüksek hayvansal  ürünler yenilen beslenme ve diyetler, hayvansal ürünlerin yanında yukarııda saydığım baklagil, tam tahıl ve meyveleri yediğinizde hemen kilo alma ve yağlanma ile sonuçlanır. Burada meyve zararlı sonucuna varmak kolay ve mümkündür ancak gerçek bu değildir. Sadece düşük karbonhidratlı beslenme sisteminde bir tanecik bir meyve dahi kilo ve yağlanma yapar, normalde yapmaz. Karbonhidratı aşırı kısıtlayan yüksek proteinli diyetler, bunun farkına vararak karbonhidratı nispeten düşük olan çiğ kuruyemişleri ve yeşil yapraklı sebzeleri sisteme dahil ettiler. Ancak karbonhidrat miktarını ayarlayamadığınız takdirde hemen kilo alıp yağlanmaya neden olan bu diyetler, yaşam boyu böyle yaşamadığınız müddetçe derhal kilo almaya ve yağlanmaya sebep oldukları için aşırı kısıtlayıcılardır. Zaten baklagiller de bende gaz yapıyor, meyve yemesem aklıma gelmez diyenler bu tarz beslenme ve zayıflama sisteminin taraftarı olup, en iyisinin bu olduğunu iddia ediyorlar. Emin misiniz?  

Hayvansal kolesterolün zararlı olmadığı savı ise gerçeği çarpıttığınız zaman kulağa doğru gelsede, kalp hastalığı gibi, çok faktörün bir araya gelmesi ile oluşan hastalıklarda tek nedenin kolesterol yüksekliği olmadığı doğrudur  ancak hala bir risk faktörüdür. Öyle olsaydı ailesel hiperlipidemi ve kolsterol yüksekliği olanlar erkenden kalp krizi nedeniyle ölme riskiyle karşı karşıya kalmazlardı.

 

Çocuk beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenler:

 

Çocukların hergün et yemesi gerekir mi diye soru gelebilir? Hızlı büyüme ve beyin gelişim için yeterli  enerji  ve esansiyel yağ ihtiyaçları karşılanmak kaydıyla çocuklar da işlenmiş ve rafine karbonhidratları az tüketmeli ve ihtiyacından fazla olmamak kaydıyla hayvansal gıdaları tüketebilirler. Bunların ikisindeki fazlalık da çocuklarda sağlık sorunlarına ve obeziteye neden olmaktadır. Amerikan diyetetik birliğine göre, dikkatli bir şekilde dizayn edilmiş vegan ve vejeteryan beslenme dahi bir çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşılayabilir. Doğal olarak bir çocuğun her yaşta büyümek ve sağlıklı bir beyin gelişimini sağlamak için yeterli miktarda sağlıklı yağa ihtiyacı vardır. Çiğ kuruyemiş, çekirdekler ve avokado protein, vitamin ve minerallerden yana zengindir. Bir yaşına kadar bütün halde kuruyemiş vermekten kaçının ancak bir yaşından sonra kuruyemiş ezmelerini sos ve tatlı olarak çocuğun beslenmesine eklenmelisiniz. Kuruyemişler,ağaçlarının kökleri oldukça derinlere indiği ve kabukları dolayısıyla kimyasallara maruz kalmadıkları için çocukları beslemek için harika besinlerdir. Avokado ise bebeklikten başlayarak altıncı aydan itibaren muz ile karıştırılıp püresi yapılarak ve diğer yiyeceklerin içine katılarak besin değerini arttırmakta kullanılabilir. Çocuklarınıza yeşil yapraklı sebzeler, tüm sebzeler ve baklagiller, meyvelerle de beslemelisiniz.  Ayrıca bebeğinizin ve sizin kanser riskini düşürmek için bir hatta tercihen iki yaşına kadar emizrmeye çalışmalısınız.

 

Omnivor beslenme çocuklar için güvenli mi?

 

Günümüzdeki haliyle omnivor beslenmenin çocukların gelecekteki sağlığını tehlikeye attığı açıktır. Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalar çok miktarda ve şok edici şekilde ailelerin çocuklarını beslemek için seçtikleri yiyeceklerin gelecek 50 yıl içinde kanser riskini arttıran bir faktör olacağını gösteriyor. Amerika’da çocukların beslenmesindeki doğal bitkisel yiyeceklerin oranı %2. Amerika’lı çocuklar erişkin oluncaya dek %90 süt ürünleri, beyaz un, şeker ve yağdan oluşan yiyecek ve içeceklerle besleniyorlar. Etrafınıza bir bakın, sizin çocuklarınızın ve/veya  diğer çocukların ne yediğini ve içtiğini gözlemleyin. Bu şekilde beslenen çocuklarda genç erişkin oldukları zaman kalp hastalığı, ileri yaşlarda ise kanser riski çok büyük. Beslenmenin hastalıkların oluşumundaki rolünü henüz yeni farekttik. Çocukluk çağı beslenmesinin de ne kadar etkili olacağını düşünün.

Yüksek yağlı süt ürünleri ve hayvansal  yiyecekler aynı zamanda çocuklarda erken olgunlaşma sebebidir ki bu da erişkin çağda bazı kanserlerin gelişmesi için risk faktörüdür. Erken puberte hem meme hem de prostat kanseri için risk faktörüdür. Hayvansal yağlar ve içinde vücuda giren kimyasal karsinojenler kanser riskini arttırır. Çocuklarınız için en temiz protein kaynağı yumurtadır. En azından içinde yağda eriyebilen, balık ve süt ürünlerinde bulunan PCB ve civa’dan sakınmış olursunuz.  PCB, dioxin, civa ve diğer yağda biriken ağır metallerin vücuda en büyük girmek için en büyük yolu yağlı et, tavuk, balık. Yağlı balık omega 3’ten de zengin ancak eğer ayrıştırılarak temizlenmediyse aynı zamanda bu zararlı kimyasalları da içermekte.

Az miktarda hayvansal protein yanısıra bitkisel yiyeceklerin ağırlıklı olduğu böyle bir beslenme çocuklar için oldukça emniyetlidir. Meyveler, sebzeler, avokado, çiğ kuruyemişler , bakliyat ve mercimekler, tam tahıllar çocuklarınız için gereklidir. Çocuklarda bu şekilde bir beslenme uygulanmasının yararları; yüksek tansiyondan korunma, kanser riskinde azalma, ideal kiloda olma ve daha kolay koruma, ilk regl olma yaşının gecikmesi ve beraberinde meme kanseri riskinde azalma sağlamasıdır.

 

Özetle:

 

Kilo almanın yanlış beslenme alışkanlıkları, yanlış bilgi, bağımlılık ve psikolojik kökenleri düşünüldüğünde zaten multifaktöryel olan bir sorunu tek bir diyet değişikliği ile çözebileceğimizi düşünmek imkansızdır. Her bir insan tek başına ele alınmalı ve mevcut sağlık durumuna, genetiğine, eğilimli olduğu hastalıklara uygun bir beslenme tarzı oturtmasına yardımcı olunmalıdır.

Hem vegan/vejeteryan, hem de omnivor beslenme ve diyetler sağlığa yararlı veya zararlı olabilirler. Vücudun ihtiyaçlarını karşılayan besleyici yiyecekler seçildiğinde ve akıllıca takviye kullanıldığında beslenme tarzınızı daha iyi hale getirirsiniz. Yoğun besin içerikli bol sebze, meyve, çiğ kuruyemişler, çekirdekler, baklagilleri, işlenmemiş tam tahılları yeterince yemiyorsanız  ister katı vegan, vejeteryan ister omnivor olun, sağlıklı beslenmiyorsunuzdur.  

Vegan veya vejeteryan olmak gerçekten önemli kararlardır ve herkesin vejeteryan veya vegan olmasını istemek veya beklemek hakkımız değildir. Ancak vurgulamak istediğim şey omnivorların beslenmesinin büyük kısmının hayvansal kaynaklardan geldiğinde bu  hem kendi sağlıkları hem de dünyanın sağlığı için tehdit, değiştirilmesi ise bir zorunluluktur. Sağlığınızı ve dünyayı umursuyor iseniz, vegan olmanıza gerek kalmadan bir vegan gibi beslenmeyi öğrenmelisiniz.

Sağlığımızı kaybetmek ve küresel iklim değişikliği kaderimiz değildir. Seçimlerimiz fark yaratır.