Örebro
İsveç Sol Parti’nin davetlisi olarak 1 haftadır İsveç’teyim. Sur Belediyesi Başkan Yardımcısı Naşide Buluttekin, SAMER’den Yüksel Genç ve Kadın Akademisinden Mekiye Ormancı ile birlikte İsveç’in 7 farklı şehrinde düzenlenen panellerle Bölgede yaşananları İsveçlilerle ve İsveç’te yaşayan Kürtlerle paylaşıyoruz.
Stockholm’den geçtiğimiz Örebro’da İsveç Sol Partinin kongresine de katılıyoruz. Türkiye’de formalite icabı yapılan parti kongrelerinden sonra İsveç Sol Parti’nin kongresi bize oldukça demokratik geliyor. 4 gün süren kongre boyunca bu dönemki parti programına karar veriliyor, tüm delegeler görüş ve önerilerini söylüyorlar ve parti programındaki değişiklikler bu 4 günde yapılıyor. Parti yönetiminin sunduğu ekolojik, ekonomik programa karşı itiraz ve öneriler dinleniyor. Demokratik işleyişin yanı sıra, dikkatimizi çeken bir diğer nokta delegelerin yaş ortalamasının oldukça genç olması.
Kongrede üzerinde yoğunlaşılan konulardan biri de çevre konuları. Nükleer santrallerin iptali, sera gazı etkisinden dolayı et tüketimine daha fazla vergi getirilmesi, hayvan hakları, karbondioksit vergisinin yükseltilmesi gibi. Silah ihracatının engellenmesi, mülteciler de diğer konuşulan konular.
İsveç Sol Parti (V) 359 milletvekili olan İsveç parlamentosunda 22 milletvekiline sahip. Sosyal demokrat ve yeşiller tarafından kurulan hükümeti dışarıdan destekliyor. Bu destek özellikle sosyal refah, mülteciler… gibi alanlarda ciddi farklar yaratıyor. Örneğin V’nin zorlamasıyla bu yıl bütçeye sosyal refah için ek 10 milyar kron eklendi.
PKK’nin terör listesinden kaldırılması
İsveçli politikacılar Türkiye’de yaşananlar konusunda oldukça bilgi sahibiler. Kürt illerinde yaşanan savaşı takip ediyorlar ve bundan kendilerine düşen utancı da kabul etmekteler. Görüştüğüm birçok politikacı Avrupa’nın da Türkiye’de yaşanan bu durumun bir parçası olduğu ve bu konuda sorumluluk üstlenmesi konusunda hemfikir. Ancak gel gör ki mülteci sorunu, ve buna paralel ırkçı ve aşırı sağcı partilerin yükselişi İsveç’te de sol partileri bazı adımlar atma konusunda zorluyor.
Kongrenin 3'üncü günü oldukça ilginç bir tartışma var. PKK’nin terör listesinden kaldırılması için İsveç Sol Parti’nin çalışmasına ilişkin bir önerge var. Tartışmalar tüm gün sürüyor. Delegeler tek tek görüşlerini aktarıyorlar. PKK’nin, İŞİD, El Kaide, El Nusra gibi örgütlerle aynı listede olmasının kabul edilemez olduğu sık sık dile getiriliyor. Kimi politikacılar ise terör listesinin toptan kaldırılmasından yana. Bazı politikacılar ise PKK’nin de şiddet kullandığını söyleyerek önergeye karşı çıkıyorlar.
7 şehirde devam edecek olan panellerimizin ilki Örebro’da İsveç Sol Parti'nin kongresinde yapılıyor. Panel öncesi Cizre’de yaşananlara ilişkin gösterilen video, salonda sessizlik ve gözyaşı ile karşılanıyor. Panelin sonunda söz isteyen İsveçli politikacılardan biri, kim ne derse desin, Kürdistan’da yaşananların tek kelime ile soykırım olduğunu söylüyor.
İsveç, Türkiye’de yaşananların gayet iyi farkında. İsveçli politikacılar bu yaşananları dünya gündemine taşımak için bir çaba içindeler. İsveç Sol Parti’nin akşam yemeğinde çalan Kürtçe halay ve şarkılar bizleri duygulandırıyor. Kongrenin son gecesi halaylar ve “Biji Kürdistan” sesleri arasında bitiyor.
Örebro’dan ayrılmak üzereyken, “PKK’nin terör listesinden kaldırılmasına yönelik çalışılmasına” ilişkin önergenin İsveç Sol Parti delegeleri tarafından kabul edildiğini öğreniyorum. Konuştuğum politikacılar bunun İsveç tarihinde bir ilk olduğunu belirtiyorlar.