Nurcan Baysal

04 Şubat 2016

Futbolda asker selamı

Cizre'de yaralılar haftalardır ölüme yaklaşırken taraftarların hangi sloganı atması bekleniyor?

Futbolla ilgili biri değilim hatta hiç anlamam. Ancak Amedspor, Cizrespor gibi Bölge takımlarının başlarına gelenler ister istemez, benim gibi futbolla ilgilenmeyen birçok Kürt'ü de futbolla ilgilenmek durumunda bırakıyor.

Geçen yıl Cizrespor amatör kümeden kupada gruplara kalan ilk takım oldu. Göztepe maçında ırkçılar Cizrespor’a saldırmasına rağmen, ceza Cizrespor’a kesildi. Geçen yıl şampiyon olup 3. lige çıkan Cizrespor’a, bu yıl da evinde maç oynatılmayarak, her türlü ceza kesildi. Öyle bir noktaya gelindi ki Cizrespor isyan ederek ligden çekildiğini açıkladı.

Amedspor da her türlü ayrımcılık ve ırkçılıkla karşılaşan bir başka Bölge takımı. 6 gün önce Türkiye Kupası A Grubu mücadelesinde Başakşehir-Amedspor maçında, Amedspor’a uzatma dakikalarında gol atan Semih Şentürk, golden sonra asker selamı verdi. Sevincini Amedspor’a karşı asker selamı vererek göstermekten çekinmeyen bu futbolcu, belli ki karşısındaki Amedsporlu futbolcuları “terörist” olarak görüyor, kendisini de futbol sahası yerine, elinde top yerine silahıyla savaşan asker sanıyor. Semih Şentürk bu ayrımcı ve ırkçı davranışı ile cezalandırılacağına övülüyor. Eh akıllı adam, ne de olsa bu ülkede ırkçılık ve ayrımcılığın ne kadar prim yaptığını biliyor.

Semih Şentürk’ün ırkçı ve ayrımcı davranışı cezalandırılmazken, aynı maçta Amedspor taraftarlarının attığı sloganlardan dolayı ise Amedspor ceza alıyor. Atılan sloganlar şunlar: “Her yer Suriçi, her yer direniş”, “Her yer Cizre, her yer direniş” ,“Çocuklar ölmesin, maça da gelsin.”

Başakşehir maçı sonrası 100’e yakın Amedspor taraftarı da gözaltına alınıyor ve 1 gün sonra bırakılıyorlar.
 

Futbol sahası bir savaş alanı mı?


Önce bir takımın taraftarlarının söylemine bakalım, sonra da bir futbolcunun asker selamını değerlendirmeye çalışalım. Birinin tribünler, diğerinin ise futbol ilkelerine bağlı olması “düşünülen” bir sporcu olduğunu unutmadan:

Maalesef tribünlerde her zaman ayrımcı ve cinsiyetçi söylemler olabiliyor. Bunlar tabi ki kabul edilemez. Öte yandan Amedspor taraftarının sloganlarına baktığımızda, bu sloganlarda ayrımcı ve ırkçı bir davranıştan öte, Bölgedeki vahim savaş duruma ilişkin göndermeler görüyoruz. Keşke olmasa. Ancak Amed, Amedlilerin başına yıkılırken, Cizre’de yaralılar haftalardır göz göre göre ölüme yaklaşırken taraftarların maçlarda hangi sloganları atması bekleniyor acaba? Bölgede durum böylesine vahim boyutlarda iken, tankla topla evler yıkılır, yüz binlerce insan evsiz kalırken, Amedspor taraftarlarının maçlarda ne söylemeleri bekleniyor? Çocukların ölmeyip maça gelmesi dileği neden suç oluyor?

Futbolcularının değil, taraftarların söylediği suç kabul edilerek takım cezalandırılırken, öte yandan bir futbolcunun sahada başka bir takımın futbolcularına karşı yaptığı bence ayrımcılığın da ötesinde olan davranışı ise suç kabul edilmiyor. Ben merak ediyorum: Futbol Federasyonu Semih Şentürk’ün asker selamının ne anlama geldiğini düşünüyor, nasıl değerlendiriyor? Aynı ülkenin bir vatandaşının, aynı ülkenin diğer vatandaşlarına asker selamı vermesi sporcu etiği ile bağdaşır mı? Bu normal bir sporcu ahlak ve etiği midir? Sahada bir spor müsabakası varken, bir futbol takımına bağlı bir sporcu golü atıyor ve asker selamı veriyor. Asker selamı ile atılan gol savaşta bir hâkimiyete mi denk geliyor? Eğer bu futbolcu bu müsabakayı düşman ordusuna karşı savaş olarak değerlendiriyorsa, o zaman golü yediğinde ne oluyor? Bu sahada oynanan yoksa futbol değil de bir savaş mı? Spor ve sporculuk bu mudur?


Amedspor cezalandırılıyor!


31 Ocak günü oynanan Bursaspor-Amespor karşılaşması ise başka türlü rezilliklere sahne oluyor. Bursa Valiliği İl Güvenlik Kurulunun aldığı karar nedeniyle Amedspor seyircisi maça “güvenli görülmediği” gerekçesi ile alınmıyor. Oysa Amedspor taraftarının maçı izleme hakkı vardır, emniyet de o maçın güvenliğini sağlamak zorundadır. ‘Yasaklı’ Bursaspor maçı öncesi tribüne izinsiz girerek, atkı açan bir Amedspor taraftarı da gözaltına alınıyor.

Amedspor henüz ısınma hareketlerini yaparken “şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları başlıyor. Maç boyunca bu sloganlara argo küfürler de eşlik ediyor ve tabi büyük bir Türk bayrağını açmak da ihmal edilmiyor. Ne de olsa bayrak bu ülkede sadece futbol sahalarında yapılanı değil, kitapevi yakmadan, otobüs taşlamaya, işyeri, parti binası yakma ve talan etmeye kadar her türlü pisliği örtüyor. Belli ki Bursaspor taraftarı bunu gayet iyi biliyor. Amedspor tüm bu ayrımcı ve ırkçı muamelelere rağmen kazanıyor maçı. Ve 2 aydan fazladır tankın topun altında olan Amed halkı uzun bir süre sonra ilk defa bir sevinç yapıyor. Eh sen misin sevinen, hemen gaz bombalı polis saldırısı ile kutlamalara müdahale ediliyor.

Sonuç; Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Amedspor’a ceza yağdırıyor. PDFK Amedspor’a tüm bu yapılanları “ideolojik” kabul etmiyor, ama, Amedspor taraftarının Başakşehir maçında attığı sloganların “ideolojik slogan” olduğuna karar vererek, 25 bin TL para cezası ve Amedspor’a seyircisiz oynama cezası veriyor! Hem de ne tesadüf ki, bu hafta sonu oynanacak Fenerbahçe-Amedspor maçı için!


Her biji Azadi!


Bu arada Amedspor’un Dersimli futbolcusu Deniz Naki’nin başına gelenleri de es geçmeyeyim. Deniz Naki Bursaspor maçı sonrası sosyal medyadan şu paylaşımı yapıyor:

"Bizim için bugün çok önemli bir galibiyet oldu. Bize karşı yürütülen bu kirli oyundan alnımızın akı ile çıktık. Böylesi zor bir dönemde halkımıza ufak da olsa umut ışığı olabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Amedspor olarak boynumuzu eğmedik ve eğmeyeceğiz de. Biz özgürlüğe olan inancımız ile çıktık sahaya ve kazandık. Çünkü biz özgürlüğe ve umuda fidanlarımızı ektik. Bizi yalnız bırakmayan bütün siyasetçilerimize, sanatçılarımıza, aydınlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyoruz ve bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybeden ve yaralılarımıza adıyoruz, armağan ediyoruz. Her biji Azadi (Yaşasın Özgürlük)"

Eyvah ki eyvah! Özgürlük, barış gibi bu ülkede artık çok tehlikeli görünen kelimelere parmak basmış 26 yaşındaki bu genç futbolcu. Oysa bu ülkede bunları istemek, artık “terör örgütü propagandası” demek. Deniz Naki’nin kolundaki “Azadi” dövmesi zaten camiayı pek rahatsız ediyordu. Deniz Naki hızla disiplin kuruluna sevk ediliyor, 4-8 maç arası ceza alması gündemde. Böylece Türk devletinin gücü bu Dersimli Alevi futbolcuya da gösterilmiş oluyor!

Ama bununla da bitmiyor. Dün akşam saatlerinde Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi’ne ait bir grup polis, Amedspor’un tesislerine baskın düzenleyerek, bilgisayarlarının belleklerine el koyuyor!

Bravo Türk futboluna, bravo! Kocaman alkışlıyoruz, Amedspor’a verdiği gözdağı ve teröre karşı verdiği bu amansız mücadele için!

Tüm bu yaşananlara ilişkin dün görüştüğüm Amedspor Asbaşkanı Nurullah Edemen şöyle söylüyor:

Amedspor’a verilen cezaların tamamen keyfi olduğunu düşünüyorum. Amedspor’un aldığı başarı sindirilemiyor. Biz buraya memleketimize gelen her takıma en iyi şekilde ev sahipliği yaptık, bize de aynı misafirperverliğin gösterilmesini bekliyoruz.”

Türkiye’de ırkçılık ve ayrımcılık futbolu da es geçmiyor!

Biz de o zaman ırkçılığa karşı cevabımızı verelim:

Biji Biji Amedspor!