Ankara
Saadet Partisi'nin Ankara'daki genel merkezinde, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun odasının önünde sohbet ediyorum. Karşımda partinin Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç. Yerel seçimlere giderken partinin politikalarını belirleyen kurmay ekibin içinde. Anlatıyor:
“Kaldırımda yürürken ortaya çıkan enerjiden sokak lambalarının yandığı projelerimiz de var. Vatandaşın balkonunda kendi domatesini, biberini yetiştireceği ‘küçük tarım’ hazırlıklarımız da. Hizmet önemli ama tabii şunun da farkındayız, belediye seçimleri çalışmalarında adaletten iş bulmaya kadar pek çok değişik talep de oluyor, olacak. Bu konularda da çalışıyoruz.”
Sohbete Karamollaoğlu'nun odasında devam ediyoruz. Önü dosya dolu. Bir de o günkü Financal Times gazetesinden ayırdığı ekonomiyle ilgili bir makale. Oturduğum koltuğun önündeki masada cam bir kase içinde fındık ve incir. Çaylar gelince sohbet başlıyor.
Yerel seçimlerde ne yapacaklar? Karamollaoğlu yanıtlıyor:
“Tüm il ve ilçelerde seçimlere girmeyi hedefliyoruz. Kazanacak aday arıyoruz. İlle de bizim camiamızdan olması şart değil. Ama tabii temel prensiplerimiz zaten ortada. Güzel ahlak, kamu malına sahip çıkacak, yağmalanmasına izin vermeyecek, kayırmacılık, partizanlık yapmayacak. Tabii bir de şu önemli: Kendi gibi düşünmeyenlerin fikrine önem verecek. Sadece yakınındakinin değil, farklı düşünenin de görüşünü alarak istişare ile iş görecek.”
Dirsek teması
Bir noktaya takılıp altını çiziyorum: İlle de bizim camiamızdan olmayabilir diyorsunuz. İttifaka açık olduğunuz anlamına mı geliyor bu?
Yanıtı açık oluyor:
"Son seçimlerde yaptığımız ittifaktan pişman değiliz ama istediğimiz neticeyi almadığımız da açık. Bu kez genel merkezler düzeyinde değil; il, ilçe, beldelerden gelen talepler çerçevesinde o bölgeler bazında ortak çalışma-dirsek teması olabilir."
Karamollaoğlu bu noktada bir geçmiş örnekten bahsediyor: 1977 seçimlerinde birkaç partinin ortak aday olarak gösterdiği Hamido (Hamit Fendoğlu) gibi bir aday mesela. (Burada genç kuşak için kısa bir not. Hamido ilinin en renkli kişilerindedir. Demokrat Parti üyesi olmuş 60 darbesinde tutuklanmıştır. 1965-1969 arası Adalet Partisi milletvekili olur. Meclis'te kavgacı kişiliğiyle tanınır. AP'den ihraç edilir. 1977'de sağın ortak adayı olarak Malatya Belediye Başkanı seçilir. 78'de evine posta ile gönderilen bir bomba ile öldürülür. Önemli faili meçhul vakalardan biridir)
Kutuplaşma çok kritik
Karamollaoğlu ile "yer bazında dirsek temasına açık yerel seçim cümlesini" duyduktan sonra biraz da ülkenin genel havası üzerine konuşuyoruz:
"Memleketin en ciddi problemi kutuplaşma. İnsanlar mahallelerde, şehirlerde birbirine düşman gibi. Bu havayı dağıtmamız lazım. Farklı kanaatlere sahip insanlar bir araya gelmeliyiz."
Bu arada bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Ekim'de Güneydoğu'daki seçimlerle ilgili kurduğu cümleye atıfta bulunarak bir uyarıda bulunuyor:
"Cumhurbaşkanı, 'Teröre bulaşmış kişi seçilirse yerine kayyum atarım' diyor. Nedir kişinin bulaştığının işareti? Böyle bir durum var ise bu önceden tespit edilebilir. Burada bir şekilde HDP seçmeni tehdit ediliyor. Bu demokrasiye ağır darbedir."
Çaylar konuşurken soğuyor yenileri geliyor. Yeni çayı karıştırırken bir saatlik konuşma boyunca ne kadar çok 'düşman, darbe, kutuplaşma, ölüm, yağma' kelimelerinden bahsettiğimizi düşünüyorum. Keyfim kaçıyor. Parti merkezinden çıkıp Ankara'nın sokaklarında yürüyorum. Memleket için endişeleniyorum.
Not: Yarın HDP'den notlar...