Bayramın ilk günü sabahın erken saatleri. Hatay’ın sokaklarında dolaşıyorum. Yıkılmış ya da hasarlı binalar arasında boş sokaklar. Büyük bir hüzün duyuyorum. İçimi en acıtan karşılaştığım hemen herkesin ‘iyi bayramlar’ derken başını öne eğiyor olması. Küçük bir simit tezgahının önünde duruyorum. Şehir merkezinde açık olan sadece yiyecek dükkanları, kebapçılar, tatlıcılar, ekmek-simit fırınları. O da tek tük. Evladıyla beraber çalışıyor simitçi. Yakındaki bir evde yaşıyorlarmış, içine girilemeyecek şekilde hasarlı. Bahçesinde çadırları varmış. ‘Buralıyız bir yere gitmeyiz’ diyor. Bir simit-bir açma alıyorum. ‘Dışarıdan gelmişsin bayram sabahı ikramımızdır’ diyor, para almak istemiyor. ‘Siftah’ konusunda anlaşıyoruz. Sokaklarda askerler ve özel harekatçılar hem yaya hem araçla bekliyor, tur atıyor. Erken saat çadırlara ya da konteynerlere gidip rahatsız etmekten çekiniyorum.
Kaldığım Maşuklu Mahallesi’ndeki Vali Utku Acun Parkı’nda bulunan alandaki kahvaltı dağıtılan yere gidiyorum. Zeytin, peynir, domates, katı yumurta, çay var, bir de sessizlik derin bir sessizlik. Bugüne ve yarına dair belirsizliğin getirdiği bir sıkıntılı sessizlik. En temel ihtiyaç barınmadan çocukların başta eğitim olanakları geleceğine dair duyulan büyük endişe. Elimde; üniversitesi de olan önemli bir grubun deprem bölgesi ile ilgili yaptığı çalışmanın verileri var. Buna göre deprem bölgesinde 2 milyon kişi çadır kentlerde kalıyor. Buna kendi imkanlarıyla evinde bahçesinde çadırda kalanlar dahil değil. Bunların toplamı 800 bin kişi civarında. Konteynerlerde 40 bin 788 kişi kalıyor. Göç ettiği diğer illerde barınma yardımı alan nüfus 329.960. Deprem bölgesinde kurulan tuvalet ve duş sayısı 24 bin 680.
Gelelim eğitime, çocuk ve gençlere. 0-17 yaş nüfusun yüzde 21.3’ü yani 4 milyon 805 bin 937 bebek-çocuk bölgede. 18-29 yaş nüfusun yüzde 16.7’si yani 2.6 milyon genç de burada. Bunların eğitim kurumlarına göre dağılımı şöyle: Okul öncesi 377 bin, ilkokul 1 milyon 254 bin, ortaokul 1 milyon 186 bin, lise 1 milyon 282 bin, üniversite 340 bin.
Hatay özelinde eğitimdeki toplam evlat sayısı 501.025. Zaten ilden en önemli göç sebeplerinden biri eğitim.
3 milyona yakın memleket insanının çadırda yaşadığı bir ülke. Düşündükçe nefesim kesiliyor. Bir yandan 22 gün kaldı seçimlere. Anlamaya çalışmak yazmak gerekli. Dün Hatay’da ‘sol’un görünümünü yazmıştım. Bugün ildeki ‘sağa’ bakacağım. 2018 seçimlerinde Cumhur İttifakı yüzde 50.6, Millet İttifakı yüzde 38, HDP yüzde 11 oy almıştı. Partilere göre sıralama şu şekilde idi: AKP yüzde 36.2, CHP yüzde 30.6, MHP yüzde 14.4, HDP yüzde 11, İYİ Parti yüzde 6.5. Yüzde 60’a yakın kuvvetli bir sağ gelenek var aslında şehirde. Ama ilçelere bakmak gerekiyor. Samandağ gibi solun kalesi ilçeler olduğu gibi Altınözü, Belen gibi sağın kuvvetli olduğu yerler de var.
İktidarın iki partisine deprem sonrası yaşananlar nedeniyle ciddi bir tepki gözlemledim. Kendini AKP’li olarak tarif edenler de yaşanan yıkım sonrası Hatay’a diğer illere nazaran daha az yardım geldiğini, yeni konut konusunda olumsuz anlamda ayrımcılığa uğradığını düşünüyor. İş insanları ve kimi sivil toplum gönüllüleri de AKP’li Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un deprem sonrası yaptığı bir toplantıda sergilediği bir tavrı unutamıyor. Bölgede turizm tesisleri olan ve onları kaybeden bir işletmeci kadın doğal olarak duygulanarak Bakan Ersoy’a şöyle diyor: Hatay son yıllarda turizm konusunda çok önemli mesafe almıştı. Yeniden o günlere döneriz değil mi?
Aslında bir umudu yeşertmek için sorulan soru. Bakan önce hafif gülümseyip ardından ekliyor: Turizm Bakanlığı’nın tanıtım atağıyla oldu çoğu tabii...
Binlerce yıllık koca bir kültürün turizm potansiyelini kendi hanesine yazmak. İbret verici. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hala sevdiğini söyleyenler de bir kızgınlığı dile getiriyor. Ancak şu bir gerçek…Bu büyük yıkımdan çıkış yolu için ‘bildiğini tercih edeceğini’ söyleyen bir kitle de var.
MHP seçmeni de başta deprem partisiyle mesafelenmiş. Halen Hatay milletvekili olan yine ilde birinci sıradan aday gösterilen Lütfi Kaşıkçı’ya ‘ilde az çalıştığı’ iddiası ile karşı olduklarını söyleyenler var. Bir de HÜDA-Par ile aynı karede olmak kimilerinin aklını karıştırmış.
Hatay’da sağ seçmende İYİ Parti’ye bir ilgi var. Meral Akşener’in özellikle listesini başarılı bulanlara fazla sayıda rastladım. İYİ Parti birinci sıraya ‘milliyetçi tabanı memnun edecek’ bir ismi koymuş: Adnan Şefik Çirkin. Hatay Reyhanlı doğumlu Çirkin daha önce (2011-2015) MHP milletvekili olmuş, 2019’dan beri de Hatay’da il başkanlığı görevini yürütüyor. Akşener dün Hatay’a geldiğinde Reyhanlı’yı da ziyaret etti. Listenin esas sürprizi ikinci sıradaki Hatay doğumlu Gökhan Zan. O sadece futbolcu kimliğiyle değil deprem sonrası eşiyle beraber ilde yaptığı çalışmalarla da -bu arada eşi Müge Hanım Samandağlı- tanınıyor. Onun listede olması İYİ Parti’ye ayrı bir ivme katmış. Akşener’in dün Samandağ’da İmamoğlu ile birlikte yaptığı mitingde de vardı. 2018 seçimlerinde MHP’nin yüzde 14.4 İYİ Parti’nin yüzde 6.5 oy aldığını hatırlatarak ‘bu rakamlar tam tersi olabilir İYİ Parti yüzde 14 hatta yukarısını alabilir’ diyen ilden eski bir siyasetçiye ‘nasıl yaptınız hesabı?’ diye soruyorum. Şöyle diyor: Eskiden AK Parti ile MHP arasında bir oy geçişkenliği vardı. Hatay’da ikisine de deprem nedeniyle kızgın olan ne yapacak, İYİ’ye gidecek. CHP’ye gidecek değil ya? Yukarısı dediğim de AKP’den de İYİ Parti’ye oy gelecek.
Hesabı böyle anlatıyor. CHP demişken. Aslında onların listesinde de muhafazakar-sağdan bir aday var. Son seçimlerde ilde yüzde 1 oy olan Saadet Partisi’nin CHP listelerinden 4. Sıradan aday gösterdiği Necmettin Çalışkan. Alanda beraber çalışan CHP’liler ‘altı ok’a mühür basmam diyen muhafazakar seçmene ‘birliğin önemini’ iyi anlatıyor diye bahsediyorlar. İş insanı olmasına ‘kızanlar da’ var.
Hatay’da bu seçimler ilginç sonuçlar çıkabilir. AKP ikinci parti konumuna düşerken, CHP 2018 oylarını arttıramayarak ama koruyarak birinci partiliğe yükselebilir. Seçimlerin ildeki iki sürpriz partisi solda TİP sağda İYİ Parti olacak gibi gözüküyor. Ancak Yeşil Sol’u yabana atmamak gerekir. Bu partinin ildeki çalışmasını, eş başkan Mithat Sancar’ın alan çalışmasından notları yarın yazacağım.
Son bir not Ekrem İmamoğlu’ndan. Hatay merkezde katıldığı çalışmayı yerinde izledim. Özellikle kadınlar ve gençlerden büyük ilgi var. İzdiham yaşandı onunla konuşmak -selfie çektirmek için isteyenler nedeniyle. Aşağıokçular’da düzenlenen ‘Halil İbrahim Sofrası’ buluşmasında ilginç bir tablo da vardı. Alanda İmamoğlu çalışıyordu. Her yere yerleştirilmiş ekranlardan Meral Akşener’in Malatya’da yaptığı konuşma canlı olarak alanda dinletiliyordu. Sofranın kurulduğu çadırda Kemal Kılıçdaroğlu’nun isminin yazıldığı büyük bir platform bulunuyordu. Millet İttifakı’nın önemli isimleri Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için yoğun çalışıyor. Milletvekili seçimleri için farklı yol haritaları var.
İmamoğlu hep ‘ittifakın neferi olarak çalışacağım’ diyordu seçim süreci başlamadan önce. Bu sözünü yerine getiriyor.
Murat Sabuncu kimdir?Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı. Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı. En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor. Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var. |