Murat Bjeduğ

24 Kasım 2023

Münzevi bir müzik bilgesi, efsanevi sarod üstadı “Baba Allauddin Khan Sahib”

Klasik Hint müziğine katkıları, yarattıkları, ürettiği sanat eserleri ve örnek kişiliği karşılıksız kalmadı. Ülkenin en önemli, en imrenilen nişan ve ödülleriyle onurlandırıldı

“Baba Allauddin Khan Sahib, bir müzisyenden çok bir kurumdu.” Nikhil Banerjee.

‘’Ne zaman bir Raga çalsan, ona tapınmaya ve onu karşılamaya başla. Onun bir tanrı olduğunu hayal et. Eğilin ve dua edin ki, o size merhamet etsin ve sizin aracılığınızla canlansın. Bir ragaya asla kalbinizde kibir ve kibir duygusuyla yaklaşmayın. Müzik, ruhunuzun ve dolayısıyla zihninizin en saf duygularından doğar." Allauddin Khan.

Üstat Allauddin Khan

Müzisyen ve sarod dehası, üstat Allauddin Khan Saab, 1862'de doğdu, 1972'de hayatını kaybetti. Babası Sabdar Hossain Khan da müzisyendi. İlk müzik derslerini evde ağabeyi Fakir Aftabuddin Khan’dan alan Allauddin, bugünkü Bangladeş’te bulunan Brahmanbaria’nın Shipbur köyünde doğdu.

Her ne kadar bir sarod uzmanı olarak ün yapmış olsa da Allauddin Khan aslında bir multi-enstrümantalistti ve Hindistan'ın gelmiş geçmiş en büyük müzisyenleri arasında yer alıyordu.

Sevgiyle Baba Allauddin Khan olarak da anılan üstat, aynı zamanda büyük sarod virtüözü ve besteci Ali Akbar Khan ve (dünyaca ünlü sitar virtüözü Pandit Ravi Shankar’ın ilk eşi) surbahar virtüözü ve dans sanatçısı Annapurna Devi’nin de babasıydı. Ravi Shankar, Nikhil Banerjee, Vasant Rai, Indranil Bhattacharya, Pannalal Ghosh, Wazir Khan gibi klasik Hint müziğinin en önemli sanatçılarının da gurusuydu.

Klasik Hint müziğinin Maihar Gharana'sını tamamen yenileyerek bir çığır açması müzik tarihine geçmiş meziyetlerinin başında sayılıyor.

Allauddin Khan ve modern sarodu

Baba Allauddin Khan, 10 yaşındayken geleneksel Jatra tiyatrosunda çalışmak için aniden evden kaçtı ve bu ona zengin -sari, kirtan, panchali, baul, bhatiyali gibi- Bengal halk sanatlarını tanıma ve öğrenme fırsatı verdi.

Bir süre sonra geldiği Kalküta'da şarkıcı Gopal Krishna Bhattacharya, Allauddin’i öğrencisi olarak Sargam uygulama taahhüdüyle 12 yıl süreli vesayeti altına aldı. Ancak yedinci yıla yakın bir zamanda guru vebadan vefat edince Allauddin, tamamen enstrümantal müziğe yöneldi.

Büyük Hint filozofu Swami Vive Kananda’nın kuzeni ve Kalküta Star Tiyatrosu’nun müzik direktörü Amritalal Dutt’dan sitar, bansuri, shehnai, pikolo, mandolin, banjo gibi birçok yerli ve yabancı müzik enstrümanını çalmayı öğrendi. Bu sayede yetkinliğini ve çalgısına hakimiyet yetisini geliştirdi. Hint tarzında keman çalmayı ve kadro notasını da öğrendi.

Sanai, naquara, tiquara, jagajhampa, pakhawaj, mridanga ve tabla çalma dersleri aldı. Böylece çok sayıda enstrümanda uzmanlaşarak eşsiz bir konuma ulaştı.

Bir süre Minerva Tiyatrosu'nda sahte isimle tabla sanatçısı olarak çalıştı. Bareilly pirinin etkisi altında yoga, pranayam ve dhyan öğrendi.

Bir gösteride Allauddin Khan, Asghar Ali Khan'ın öğrencisi Amjad Ali Khan'ın Sarod çalışını izledi ve bu enstrümana tutku düzeyinde ilgi duymaya başladı.

Müzikteki kesintisiz devrimciliği ve insanüstü yaratıcılığı

Alauddin, Hint klasik müziğinin ünlü Senia Gharana'sına Wazir Khan aracılığıyla girdi. Tansen müzik okulu adıyla bilinen bu özel Gharana, kuzey Hindistan'ın en imrenilen müzik bilgisi bütününü kapsıyordu. Daha sonra Khan, Merkez Eyaletindeki Maihar Malikanesi'nin Maharaja'sı olan Brijnath Singh'in saray müzisyeni oldu ve Hint klasik müziğinin Maihar Gharana'sını baştan aşağı değiştirerek yepyeni bir niteliğe kavuşturdu. Her ne kadar bu gharana 19. yüzyılda ortaya çıkmış olsa da Allauddin Khan'ın yaptığı kökten değişiklik o kadar önemliydi ki, onun genellikle Maihar müzik türünün yaratıcısı olarak anılmasını sağladı.

Allauddin Khan, 1935'te Ravi Shankar’ın kardeşi Uday Shankar’ın dans grubunun bir üyesi olarak değişik ülkeleri ziyaret etti. Batılı dinleyicileri Hint yarımadasının büyüleyici Klasik Müziğiyle ve çalgılarıyla tanıştıran ilk Hintli müzisyendi.

Uday'ın klasik filmi Kalpana'nın dansa dayalı müziklerini yönetti. Allauddin onca emek ve sebattan sonra sarod virtüözitesinde mükemmelleşti. Uzun gayretler ve çalışmalar sonunda sarodda "Dara Dara" yerine "Diri Diri" melodisini yaratıp, sarod çalış modunu uygulayarak sitar çalış tarzında devrim gerçekleştirdi.

Hindustani müziğinde Maihar Sangeet Gharana olarak bilinen yeni bir yenilikçi Gharana’yı tanıttı. Baba, Maihar gibi küçük bir kasabanın dar ve sınırlı kaynaklarına rağmen, olağanüstü yetenekleriyle diğerlerinin yanısıra; nal-tarang, jal-tarang ve shandra-sarang gibi müzik çalgılarını icat etti.

Chandrasarang ve Surasrbgar gibi yeni müzik enstrümanlarının icat edilmesini sağladı.

Allauddin Khan’ın Klasik Hint müziğine yaptığı kalıcı ve en önemli katkılardan biri de yarattığı birçok Raga’dır. Az bir kısmını saymak gerekirse: ‘’Hamant, Durgeshvari, Meghbahar, Prabhatkeli, Hem-behag, Madan-maviari, Manjh, Khambaj, Sarasvati, Kedar Manih.. Raga zor ve üstün yetenek isteyen, klasik Hint müziğine karakterini veren temeldir."

Klasik Hint müziğinin Diyojen’i

Bu meşakkatli süreçte, gösterişsiz, sade, alçakgönüllü, egoizmden arınmış bir adanmışlıkla hayatını sürdüren Allauddin Khan’ın, bir insanı idealist ve duyarlı değil de yalnızca materyalist ve hedonist yapabileceğine inandığı her türlü lükse karşı güçlü bir tiksinti duyduğu müritlerince sık vurgulanır.

Açlık ve yoksulluk içinde Ganj nehrinin suyunu içerek ve nohut yiyerek hayatını idame ettiriyordu. Buna rağmen, bir yandan öğrenci yetiştiriyor diğer yandan da o altın kalbi ile yoksullar ve düşkün dilenciler için yiyecek temin etmeye çalışıyordu.

Talebesi ve müridi Ravi Shankar biyografisinde şunu yazmış:

"O, kendisine daha da katı davranış kuralları empoze etti; günde yirmi saat pratik yapıyor, çok az uyuyordu. Maddi şeylerin asgari düzeyde olmasına dikkat ederdi... Bazen, pratik yaptığında uzun saçlarını kalın bir iple bağlar ve ipin ucunu tavandaki bir halkaya tuttururdu. Başını salladığında, kablonun çekilmesi saçını çeker ve onu uyandırırdı."

Bir başka parlak öğrencisi, sitar vitüözü Nikhil Banerjee’nin şu anısı göz yaşartıyor:

"Maihar’daki pazara girdiğinde, bir köşede oldukça üzgün bir halde, satacak bir sürü Dholak (halk davulu) ile oturan ama kimsenin aldırış etmediği bir kişiyi izledi. O kadar etkilendi ki bir Dholak aldı ve çalmaya başladı. Bir anda etrafından kalabalık oluştu. Önüne bozuk para atılıyordu; birkaç Dholak kısa sürede satıldı. Baba bir miktar para toplandığını gördü ve hepsini Dholak satıcısına vererek mutlulukla evine döndü.’’

Eğitim anlayışı ve uygulamaları

Gurukul’un eğitim konsepti ve metodu klasik Hint müziğinin ve kültürünün en özgün özelliği olarak tanımlanıyor. Allauddin Khan, tanınmış bir mükemmelliyetçiydi, bir görev yöneticisiydi. Talebelerine Riyaz’ının (pratiğinin  her gün 18 saat süreceğini baştan söyler ve bu kuralından asla taviz vermezdi. Baba Sahib, aynı zamanda başkalarına nasıl ders verileceğini ve nasıl müzik besteleyeceğini de öğretiyordu.

"Talebeye herhangi bir özgürlük tanımamak için kasıtlı olarak böyle davranırdı, yumuşak muamelenin talebeleri sadece şımartacağından her zaman endişe duyardı." Nikhil Banerjee.

Öğrencilerine, eğitim sürecinde hayatı daha özgürce yaşama seçeneğini tanımasa da verdiği eğitimin sert yapısı onları en yüksek kalitede birer müzisyen olmaya yöneltirdi.

Elitizmden uzak, detaycı ve özgün Gurukul sistemi, talebelerin her şekilde hizmet ettikleri ustalarının sürekli yanında ve rehberliğinde olmaları gerektiğini öngörür. Usta, ancak talebenin ciddiyeti ve içtenliğinden ikna olduğunda, gücünü ve kendi Sadhana’sının tüm duygu ve algılarının zenginliğini aktarır.

Talebe ancak bağlılığını ve hizmetini sunabilir. Usta ise onun bilgi ve hakikate sahip olmasını sağlar. Öğretmen ile öğretilen arasında verme ve alma ilkesi yalnızca budur.

Bu sistemde öğretmenin sıkı gözetimi altındaki öğrencinin hem bedenen hem de zihinsel gelişimini nasıl etkileyebildiğini örneklere bakarak görmek kolaydır. Ravi Shankar, Ali Akbar Khan, Nikhil Banerjee ışıldayan örneklerdir.

Solda sitarıyla Ravi Shankar, ortada Allauddin Khan, sağda Ali Akbar Khan sarodlarıyla pratik yaparken

Mesela Ravi Shankar, bu sert bir o kadar sıkı eğitimden kaçıp, Paris’teki dansçı kardeşi Uday’ın yanına giderek bohem alemlere dalmış; sonunda dönerek hocasının önünde üç kez secdeye varıp eğitimine geri başlamıştır. Shankar’ın emsalsiz müzisyenliğinde meziyet ve kabiliyeti kadar Baba’dan aldığı eğitimin de belirleyici rolünü Ravi sık vurgular.

Sahib, sadece sarod eğitimi vermiyordu. Surbahar, veena, rabab, sursringar, sitar eğitimi de veriyordu. Bu çalgıların sınırlı seslerine rağmen kapsam ve boyutlarını çok daha büyük çalma stilleri yaratarak özümseyip öğretiyor, tanıtıyordu. Muazzam birikimi ve yeteneğini hasrederek öğrencilerinin yollarını açıyor, sonsuz olasılıkları önlerine seriyordu.

Çektiği sıkıntılara rağmen çamaşırlarını kendisi yıkayan, sefahatten, şatafattan, magazinden uzak sade hayatı; mütevekkil, ağıbaşlı ve fedakarlığıyla hayranlık uyandıran münzevi müzik bilgesi Baba, 1918 yılında, yaşanan salgın sonrasında yetim kalan çocuklara teselli sağlamak amacıyla, yerli müzik çalgılarından oluşan Maihar Band’ı kurdu. Günümüzde, Maihar, grubu beşinci kuşağını yaşıyor. Grup, Madhya Pradesh’teki muhtelif kültürel faaliyetlerde sahne alıyor ve aynı zamanda performans sergilemek üzere ülkenin diğer şehirlerine gidiyor. Başka müzik okullarında yetişen müzisyenlere ders vererek Baba’nın ruhunu yüceltiyor.

Klasik Hint müziğine katkıları, yarattıkları; ürettiği sanat eserleri ve örnek kişiliği karşılıksız kalmadı. Ülkenin en önemli, en imrenilen nişan ve ödülleriyle onurlandırıldı.

110 yaşında öldüğünde, cenazesi Hindular, Müslümanlar ve sevenlerinin katıldığı görkemli bir törenle defnedildi.

Sanatı, ragalarında yaşamaya ve esin vermeye yüz yıldır devam ediyor.