Murat Bjeduğ

30 Haziran 2021

Jim Morrison'un, Rolling Stones'un kurucusu Brian Jones için 1969 yılında yazdığı şiir

Sadece sevgili şehri LA hakkında yazılmayan şiir, Brian Jones konusuyla daha fazla yankılanıyor

Brian Jones, İngiltere'nin Beatles'tan sonra en ünlü rock grubu Rolling Stones'un gitaristi ve bestecisiydi. Multi enstrümanalist olarak, ritim gitarlead gitar, sitar, dulcimerpiyano ve mellotron gibi çeşitli klavyeli enstrümanlarmarimba, nefesli çalgıları grubun konser ve plak kayıtlarında başarıyla çalmıştı. Jones, bu başarılarına rağmen Mick Jagger ve Keith Richards ile ilişkileri gün geçtikçe bozulup müzikal yönelimleri de farklılaşınca Rolling Stones'tan ayrılır. Ayrılıktan önce grubun Let it bleed albümünün kayıtlarının bir kısmında yer alsa da kayıtlar tamamlanmasını beklemeden grubu terk eder. Bu ayrılıktan bir ay sonra evinin havuzunda ölü bulunur.1942 doğumlu olan Brian Jones'un ölüm tarihi 3 Temmuz 1969 olarak kayıtlara geçmiştir. Ölümü hâlâ tartışılıyor.

Jim Morrison, ABD'de Doors grubunun kurucusu, lideri, bestecisi ve şarkıcısıdır. Yaşam tarzı, karanlık nihilizmi, geleneksel olana karşı yoksayıcı tavrı ülkesinin yerleşik kurumsallığında tepkileri çekmesine neden olsa da büyük bir genç kitle tarafından çok sevilen tipik bir altmışlı yıllar non-konformist idolüdür. Ancak orijinal kadrosuyla, önü sonu beş yıllık bir ömrü olan The Doors grubunun her konserinin olaylı geçmesi, muhafazakâr-katolik çevrelerin Jim'den nefret etmesi ve polisin sürekli taciz ve takibinin, hakkında açılan davaların bunaltıcılığına daha fazla dayanamaması Morrison'un ülkesini ve çok sevdiği Los Angeles şehrini terkedip Paris'e yerleşmesine neden oldu. Kendisi her ne kadar bir rock müzisyeni olarak ikonlaştırılmış olsa da, Jim şair kimliğiyle bilinmek, öyle anılmak istiyordu. Çünkü şiir hayranlığı ve sıra dışı şiirler yazıyor olması, onu kendi nezdinde de haklılaştırıyordu. Jim 1943 doğumluydu ve 3 Temmuz 1971 tarihinde Paris'te yaşadığı evin banyosundaki küvetin içinde ölü bulundu. Kalp krizinden öldüğü söylendi. Brian gibi ölümü hakkında hâlâ iddialar ortaya atılıyor: Aslında ölmediği böyle bir mizansenle şöhretin baskısından kurtulup sakin bir hayat yaşamayı arzu ettiği, zaten ölüm raporunun da olmadığı, defnedildiği mezarın boy ölçülerinin Jim'in sığamayacağı kadar kısa olduğu gibi…

Şair Morrison ve Jones için yazdığı şiir

Jim Morrison ne sadece The Lizard King (Kertenkele Kral; ona takılan lakaptı bu), ne de 1960'ların karşı-kültür rock grubu The Doors'un baş vokalistidir. O, aynı zamanda inanılmaz duyarlı ve yenilikçi bir şairdi. Bunu birçok şiirinde olduğu gibi, 1969'da yazdığı "Ölen Brian Jones'u Düşünürken LA' e Övgü" adlı şiirinde de görürüz.

Sadece imajıyla ve yetenek konusundaki şöhretiyle ilgilenmekle yetinmeyen, hatta bunları umursamayan Jim Morrison, eleştirmenlere meydan okudu ve her zaman bir şairin atan kalbini sahnenin merkezinde ve spot ışıklarının altında tuttu. Sorunlu ve zahmetli, Morrison'un 20. yüzyılın romantiklerinden biri olma arzusu, şiirini incelerken daha da yaygın hissedilebiliyor. The Lizard King, grubu Doors'la geçirdiği süre boyunca şiir yazmaya devam ederken, şarkı sözlerine sızacak ve daha geleneksel formlarda Morrison'dan çıkış yolunu bulacaktı.

Böyle bir kaside The Rolling Stones'un kurucusu Brian Jones için yazdığı şiirdi. Şiir, grubun konserlerinin çoğundan önce kalabalığa geçtiği için grubun canlı konserlerinin temel dayanağıydı. 

Alan Graham'ın, Morrison'ın "şiiri tanıştığı herkese dağıttığını" söyleyen notlarında da teyit edildiği gibi, zeytin yeşili mürekkeple soluk yeşil ağartılmış parşömen üzerine broşür şeklinde yayınlandı.

Sadece sevgili şehri LA hakkında yazılmayan şiir, Brian Jones konusuyla daha fazla yankılanıyor.

Aslında Doors ve Jim Amerikalı, Brian Jones ve Rolling Stones ise İngilizdir. Stones müziğe grup olarak 1962 yılında, Doors ise 1965 yılında başladılar. Ne Doors'un Stones'la ne de Morrison'ın Jones'la karşılaşmaları, uzun süreli dost olmalarının imkanı yoktur. Ayrı ve deniz aşırı ülkelerde yaşayan bu insanlar, provalar, stüdyo çalışmaları, kayıtlar, konserler, turnelerden zaten vakit de bulamazlardı, ahbap olup yarenlik ederek sıkı dostluk kurmaya.

O halde Jim Morrison'un muhtemelen hayatında hiç görmediği, iki çift laf edemediği Brian Jones'un ölümü üzerine aşağıdaki şiiri yazması nasıl bir duygu yoğunluğuna tekabül etmektedir? Hangi etmenler bu patetik şiirin yazılmasında rol oynamışlardır? Bu ve benzeri soruların cevaplarını hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Sadece spekülatif tahminlerde bulunabiliriz.

Her ikisi de çok zamansız, üstelik daha yapacakları ve onlara çok şükran duyacağımız müzikler varken hayata veda ettiler. 27 yaşındaydılar. Onları son kırk yılda çok aradık çok andık çok özledik.Toprak altındaydılar ama yine de puslu zamanlarda yokoluş uçurumun kenarlarına itildiğimizde hep yanımızdaydılar.

Modern zamanların rock yıldızları birbirleri için "çöplük müziği yapıyorlar… O salağın tekidir" gibi inciler döktürüp neoliberalizmin rekabetçilik ve piyasa bencilliğinin, kabalığın, vasatı aşamayan sınırlarının parlak numuneleri olurken, 68 ve Vietnam Savaşı ile politize olan Jim, belki de hiç görmediği ruh ikizi Brian için dayanışma, vefa, dostluk ve kadirşinaslık örneği verip aşağıdaki şiiri yazarak yaşamakta olduğumuz utanmazlık çağında nicedir hasret kaldığımız nezaketi gösteriyordu.

Jim'in de, Brian'ın da ruhları şad olsun.

Ölen Brian Jones'u Düşünürken LA'e Övgü 

Ben bir şehrin sakiniyim

Danimarka Prensi’ni oynamam için

seçtiler beni

Zavallı Ofelia

Hiç görmediği tüm o hayaletler

Demir bir mum üzerinde

Kıyamete süzülüyor

Geri dön, cesur savaşçı

Dalışı

Başka bir kanalda yap

Sıcak örtülü havuz

Nerede şelalenin

Altındaki Marakeş

vahşilerin öğleden sonra

düştüğü

şiddetli fırtına

ritim canavarları

Sessizlikle rekabet edecek

Hiçbir şey

Bırakmadın

Umarım

Bir rüyanın serin kalıntısına

Çocuk gibi

Gülümseyerek

gitmişsindir

Avuçlarına ve parmaklarına üşüşen yılanlarla

Melek adam

Nihayet bu şefkatli Ruh'u

Aldı

Ophelia

Yapraklar, sırılsıklam

ipekle

Klor

rüyası

çılgın boğulmuş

Tanık

Dalış tahtası, atlayış

Havuz

Sen bir savaşçı

alımlı bir misk perisiydin

öğleden sonra TV’si için

Ağartılmış

Güneştin

kertenkeleler

sarı bir noktanın başıbozukları

Şimdi seni aldığı yere bak

et cennetinde

yamyamlar ve yahudilerle

Bahçıvan

Buldu

Cesedi, başıboş, yüzüyordu

Şanslı berduş

Nedir seni sen yapan

Bu yeşil soluk şey

Delikler aç tanrıça

Derisinde

Müziğin koridorlarından

Cennete doğru

Taşınan bu ölü

Kokacak mı

İhtimal yok.

Keder için bir ağıt

O gülümseme

O semiz satir’in bakışı

Yukarı doğru sıçradı

Bereketli toprağa

Jim Morrison Los Angeles 1969