‘’En derinden, ondan öğrendiğim şey titizlikti. Uygulamanın, düşüncenin ve mükemmelliğin amansızca peşinde koşmanın titizliği. Teşvik edici ve koruyucuydu, ama aynı zamanda sert bir akıl hocasıydı.’’
Dayanita Singh
"Ünlü bir müzisyen öldüğünde, dünya sessizliğe gömülmez; bilgeliği, müziği, paylaştığı sözler ve duygular bizimle kalır... Bu dünyaya hiçbir şeyle varırız ve aynı şekilde ayrılırız, ancak sonunda öğrendiğimiz her şeyi geride bırakırız."
Zakir Hussain
Zakir Hussain
Zakir bir dahidir, tabla'yı bir eşlikçi çalgıdan solo bir enstrümana yükselterek devrim yaratmıştır.
Tablasını “dans eden parmaklarıyla” çalarken dinleyenleri de o an birlikte performans sergilediği diğer müzisyen arkadaşlarını da büyüleyen, kuşağının tartışmasız en büyük tabla virtüözü Zakir Hussain 3 gün evvel (15 Aralık 2024 tarihinde) San Fransisko’da tedavi gördüğü bir hastanede hayatını kaybetti.
73 yaşında ve müzikal anlamda daha yapacağı onca eşsiz değerde çalışma varken idiyopatik pulmoner fibroz denilen kronik akciğer hastalığından kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle çok erken bir zamanda vefat ettiğinde sanatının zirvesindeydi.
Zakir Hussain, ilkini 2009 da aldığından sonra 2 Nisan 2024 tarihindeki 66. Grammy Ödülleri'nde üç ödül aldı.
2009 yılında Berklee Müzik Koleji, Ustad Zakir Hussain’e Fahri Doktora unvanı verdi.
Ayrıca:
Down Beat Eleştirmenleri Anketi'nde 2023 ve 2024'te "Yılın Perküsyoncusu" seçildi.
2023 Jazz Gazetecileri Performans Ödülü'nde "Yılın Perküsyonisti" ödülünü aldı.
2024 yılında Hindistan Hükümeti tarafından Padma Vibhushan Ödülü ile onurlandırıldı.
Sanat ve Felsefe alanında 2022 Kyoto Ödülü sahibidir.
29 Ekim 2022'de Umman'da Aga Khan Müzik Ödülü'nü, 2020 ve 2021'de Down Beat Critics' Poll En İyi Perküsyoncu Ödülü'nü aldı.
9 Mart 1951 yılında Hindistan – Mumbai’nin Mahim kentinde doğan sanatçı, tabla dehası ve sitarist Ravi Shankar’ın yakın dostu, partneri ikonik usta Alla Rakha’nın oğludur.
Sayısız müzisyen üzerinde silinmez izler bırakırken, birkaç kuşağa ilham verdi ve vermeye devam ediyor. Bir röportajında, babası Alla Rakha’nın, henüz bebekken Zakir’in kulağına, gelenek dua okumak olduğu halde, tabla ritimleri okuduğunu söyleyen usta sanatçı, henüz çocuk yaştayken babasından tabla çalmayı öğrendiğini ifade etmişti.
Zakir,12 yaşındayken ilk turnelerine çıkmaya başladı ve 18 yaşındayken göz kamaştırıcı parlaklıktaki solo performanslarıyla, uluslararası bir sanatçı olarak kabul edildi. Çok genç yaşlarındayken Hindistan’ın, Ali Akbar Khan (Sarod), Shiv Kumar Sharma (Santur) gibi klasik müzik efsaneleriyle birlikte sahne aldı.
Tüm zamanların en büyük müzik grubu olan Beatles’ın mistik yıldızı, gitarist George Harrison, caz saksafoncusu Charles Lloyd, klasik batı müziğinin büyük ismi çello sanatçısı Yo-Yo Ma, Van Morrison, Billy Cobhnam, Bela Fleck gibi müziğin dev isimleriyle iş birlikleri yaptı.
Ayrıca, 1973 yılında modern caz müziğinin yenilikçi ve parlak gitaristi John McLaughlin ile birlikte Hint caz füzyon grubu Shakti’yi kurdu. İkili, elli yıl boyunca keman sanatçısı L. Shankar, vurmalı çalgı sanatçısı Vikku Vinayakram ve mandolin ustası U. Srinivas gibi önemli müzisyenleri de yanlarına alarak yaptıkları çalışmalarla Hint müziğinin ritimleriyle caz öğelerini birleştirip akustik soundlu küresel çapta bir füzyon müziği üretti. Bu performanslar özellikle de batılı müzik severler arasında büyük ve coşkulu bir ilgi yarattı.
Dehası, kadim Hint müziği gelenekleri ile yeniliği dengelemedeki ustalığından geliyordu.
Hint klasik müziğini elektronik ve dünya müzikleriyle birleştiren Tabla Beat Science gibi çalışmaları, Hindistan Senfoni Orkestrası için ürettiği Peskar gibi eserleri, köklerine özen ve hürmet göstererek azimle yaptığı yenilikler onun sanatındaki ayırt edici özelliği ve en beğenilen meziyeti oldu.
Unutulmaz blues-rock grubu Grateful Dead’ın davulcusu Mickey Hart ile beraber yaptıkları Planet Drum ve Global Drum Project’te kalburüstü iş birlikleri 1991 ve 2008 senelerinde Grammy ödüllerine layık görüldü.
Zakir 2024 yılı başlarında Rolling Stone India dergisine verdiği mülakatta “Kendinizi bir maestro olarak düşündüğünüz an, diğerlerinden uzaklaşıyorsunuz, bir grubun parçası olmalısınız, ona hükmetmemelisiniz” demişti. Bu anlayış babasından sadece müzikal yetenek ve birikim değil tevazu erdemini de miras olarak devraldığını gösteriyor.
Zakir için müzik sadece bir meslek, bir kariyer alanı değil, aynı zamanda manevi bir yolculuktu. Dünyanın dört bir yanındaki sanatçılarla, geleneklerle ve kültürlerle bağ kurmanın yoluydu.
Son yıllarında bir yandan uzun senelerdir olageldiği gibi sahne almaya devam ederken beri yandan besteler de yaptı.
2023 yılındaki bir röportajında şunları söylemişti, adeta bir motto gibi: “Öğrenci olmak ve öğrenme isteği duymak beni ayakta tutuyor. Dışarıdaki tüm genç müzisyenlerden ilham alma fırsatı, kendimi yenilememe yardımcı oluyor. Yaş, enerjimi ve isteğimi etkilemiyor.”
Bundan tam kırk yıl evvel Ravi Shankar ile verdikleri resitali izleyip hayran olduğum Alla Rakha’nın oğlunun zaman dışı miras bırakarak ölümünü de T24’ e yazmak nasipte varmış.
Güle güle büyük usta, yıldızlar yoldaşın olsun.